Atatürk'ün aydınlattığı yolda ,hizmetle liderlik etmeye ve onun emaneti olan Cumhuriyetimize sahip çıkmaya kararlılıkla devam edeceğiz! dediğimiz bir haftayı geride bıraktık. Birçoğumuz şanlı bayrağımızı, kalpaklı Ata’mızı sosyal medyada “Zafer Bizimdir” başlığı ile paylaştı. Kimi Klasik Amerikan araçları ile kimiyse Yerli ve Milli Togg araçlarıyla konvoylar oluşturup 30 Ağustos Zaferimize dikkat çektiler. Herkes bu ruhu farklı farklı yaşıyor ve yaşatacak .
Yaşatacak kısmına geldiğimizde, bunu yapacak olan evlatlarımız ve onların eğitimi bize bu zaferlerin önünü açtığı yolu sahiplenmemizi sağlayacak tek yol.
Okulların açıldığı, eğitimin başladığı Eylül ayı aileler ve çocuklar için ayrı bir telaş ve biraz da kaygı ile karışık heyecan içeriyor.
Kalemi , defteri, kılık kıyafeti derken en önemli konu olan sağlık hep arka planda kalıyor. Gelin bu sene ilk olarak doktor kontrolleri, dişçi randevuları, görme ve işitme testlerini yapacağınız bir okula başlangıç olsun. Ailede hijyen kuralları eğitimi yaptığımız , akran zorbalıklarının önüne geçilecek aile içi sohbetlerimizle tüm çocukların eşitliğini anlattığımız, farklılıkların kimseyi hor görmek için bir neden olmadığını çocuklarımıza öğrettiğimiz bir öğrenim dönemi olsun.
Bizim çocukluğumuzda ya da gençliğimizde her sene yeni çanta almazdık belki ama duygusal açıdan dayanıklı olmamızı sağlayan ebeveynlerimiz sayesinde kimseyle alay etmezdik. Ailelerimizin kendimize saygı duymamızı sağlaması sayesinde sınıf arkadaşlarımızı da tehdit etmezdik, ya da burnunu kırmazdık. Kendimize güvenmemizi sağlayacak ilk yer aile, sonrasında okul destekleyecek ailede verilmeyeni okuldan beklemek oldukça hatalı bir yaklaşım.
Günümüz eğitim sisteminde teknoloji de ön planda olduğu için mutlaka Milli Eğitim ve Teknoloji birlikte değerlendirilmeli. Geçen sene “CUMHURİYETİN 100. YILINDA ÖĞRETMENLERİN GÖZÜYLE TEKNOLOJİ VE EĞİTİM BÖLGESEL ÇALIŞTAYI” yapıldı. İstanbul, İzmir, Samsun, Ankara, Antalya, Erzurum ve Gaziantep’i kapsayan bir çalışma. 172 sayfalık bir de rapor çıktı sonunda…(internette bulabilirsiniz.)
Bu raporda;
Öğretmenlere yönelik öneriler başlığı altında şunları yazmışlar;
Teknolojiyi doğru ve etkili kullanmaya yönelik öğrencilerini bilinçlendirme çalışmaları yapmaları,
Öğrencilerin anlama düzeyini artırmak adına çeşitli teknolojik araçları özellikle soyut kavramları somutlaştırmak (matematik,
fen bilimleri, fizik, kimya ve biyoloji gibi derslerde) için kullanmaları,
Teknolojide meydana gelen güncel gelişmeleri takip ederek bu
teknolojik araçları ve uygulamaları eğitim öğretim süreçlerini
desteklemek amacıyla nasıl kullanabilecekleri yönüne kendilerini
geliştirmeleri önerilmektedir.
Tamam da böyle önerilince sonuç nasıl olacak, yapılan çalışma anlamını bulmuş mu oldu? Çocuklarımızın sağlıklı ve iyi bir eğitim alıp günümüz teknolojisine uyumlu bireyler olabilmesi için önce öğretmenlerimizin de sıkıntılarına maddi, manevi ve eğitimsel olarak çözüm üretebiliyor olmalıyız. İşte o zaman “Zafer Bizimdir” diyebiliriz.