Ama Türkiye birkaç gündür böyle bir olayı ve kahramanlarını konuşuyor; Mehmet Akif Ersoy ve Habertürk mevzuu...
Evet; Türkiye'de birkaç gün önce bir operasyon gerçekleşti, Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy herkesin zaten okuduğu, detaylarına girmeyeceğim ayrıntılı iddialarla gözaltına alındı ve akabinde tutuklandı.
Abartıyor olabilirim belki ama; 19 Mart'ta Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasından beri bu kadar konuşulan bir konu oldu mu hatırlamıyorum. Dün bazı görüşmeler için TBMM’deydim, bütçe görüşmeleri nedeniyle Meclis bir hayli kalabalıktı ve eminim ki kulislerde de en çok konuşulan konu buydu. Çok konuşuldu, çünkü olayın hem magazinel, hem kriminal hem de "siyasi" boyutları vardı. Ne alâkası var; bu olayın siyasi boyutu da ne olabilir mi ki demeyin. Bunu ben değil, Mehmet Akif Ersoy’un kendisi söyledi; ifadesinde hem de tam olarak şu sözlerle: *"Bu bir siyasi operasyondur."*
Tabii yine necip Türk medyamızdan biri de çıkıp "siyasi operasyon" cümlesinin anlamını anlamaya çalışmadı. O zaman hadi biraz birlikte kafa yoralım.
Ama öncelikle şunu belirtmeliyim: "Masumiyet karinesi" adaletin ve bana kalırsa insan olmanın en önemli erdemlerinden birisi. O yüzden Mehmet Akif Ersoy’a yönelik suçlamalarla ilgili, ancak iddianame hazırlanıp, yargılama yapıldıktan ve karar çıktıktan sonra bir yorum yapabilirim. İddialar ispatlanana kadar benim için masumdur, bir hüküm veremem, bir yorum yapamam. Ama bir gazeteci olarak satır aralarına bakmak, ağızdan çıkan sözlerin anlamını yorumlamak da benim işim.
Mehmet Akif iddiaları reddederken net bir ifade kullanıyor; bu bir siyasi operasyondur. İyi de o zaman bu siyasi operasyonu sana kim ve neden yapıyor? Seni kim susturmaya ve sistem dışı bırakmaya çalışıyor? Muhalefet değil herhalde değil mi…
Siyasi Operasyonu Kim Yapar?
Akif, muhalif bir figür değil. Aksine, siyaseten ve fikren iktidar cephesine yakın duran, iktidarın söylemini güçlü şekilde temsil eden bir isimdi. Bu pozisyondaki bir kişinin, kendisine yöneltilen süreci "siyasi operasyon" olarak nitelendirmesi, okları geleneksel muhalif odaklardan çok daha farklı bir yere çeviriyor.
Akif'in sözlerini bu pencereden yorumladığımızda, şu sorular ortaya çıkıyor:
Muhalif kesimler doğal olarak iktidara gelme planları yaparken, iktidar cephesinde de "A sonrası B" senaryoları üzerinde çalışılması siyasetin doğasıdır. Mehmet Akif Ersoy gibi güçlü ve geniş tabanı olan bir isim, bu "alternatif iktidar ekibi" için önemli bir vitrin yüzü olabilir miydi?
Bu ve bunun gibi sorular uzayıp gider. Ama şunu biliyorum ki; Mehmet Akif Ersoy gibi yıllardır kameranın önünde, ağzından her çıkanı dikkatle seçen bir figürün ettiği bu sözler boşa sarf edilmemiştir.
Bizler, gazeteci refleksiyle satır aralarını okurken, her zaman hukukun üstünlüğünü ve masumiyet karinesini baş tacı etmek zorundayız. Ancak Ersoy’un kullandığı "siyasi operasyon" sözleri, artık olay sadece yargısal bir dosya olmaktan çıkarıyor.
İddiaların doğru olup olmadığını yargı süreci gösterecek, ancak bu sözlerin siyasi anlamı şimdiden yankılanmaya başladı bile.