Karadeniz kıyılarımızdaki irili ufaklı 85’e yakın balıkçı barınaklarının kademeli olarak ortak kullanımlı yat limanına dönüştürülerek (balıkçı barınağı + yat limanı) yerli ve yabancı yatçıların hizmetine sunulmasını için gönüllü çalışma yapan üç emekli denizci (Hasan Kemaz – Yalçın Dülger – Sedat Altunay) 11–12 Eylül 2025 tarihinde İğneada Balıkçı Barınağını ziyaret ettik.
Ülkemizin en stratejik bölgesi ve deniz alanı olan Kırklareli iline bağlı, Demirköy ilçesi, İğneada beldesi, Limanköy mahallesinde bulunan İğneada Balıkçı Barınağındaki inceleme ziyaretimizde gördüklerimiz ve incelediklerimiz karşısında üzüntü duyduk ve gözyaşlarımızı tutamadık.
Karadeniz Bölgesinin en büyük balıkçı barınaklarından birisi olan 53.500 m² kara alanı, 209.000 m² deniz alanına sahip, Karadeniz’in dalgalarından koruyan muhteşem yapılmış mendireklerine rağmen barınak bakımsız, işlevsiz, hurdalık ve çöplük alanına dönüşmüş, içler acısı bir görüntüsü vardı.
Bu alanda uzman bir ülke vatandaşları olarak üzülmemek ve ağlamamak elde değildi. Tarım ve Orman Bakanlığı yönetimindeki balıkçı barınaklarının, bu durumu karşısında ülkemizin yemyeşil ormanlarını dahi yanmaktan koruyamayan bu bakanlığın balıkçı barınakları ile ilgilenmesi zaten beklenemezdi.
Bu bakanlığın son günlerde kendisini affettirmek için radyo ve televizyonlarda verdiği, “çevreye duyarlı” reklamlarını gördüğümüzde, bakanlık olarak kendi yönetime bağlı balıkçı barınaklarının içler acısı halini görmeye davet ediyoruz. Bilhassa Bulgaristan sınırına 8 deniz mili yakınında sınır komşusu olan ve Türkiye’nin deniz yolu ile gelen yatlar için giriş çıkış işlemlerinin yapılacağı bu çok önemli balıkçı barınağını terkedilmiş ve ilgisiz bırakılmaması gerekir.
Tam karşısındaki Bulgaristan’ın Rezovo beldesinin planlı yerleşimi, kırmızı kiremitli çatıları, beyaza boyanmış evleri, taş binalı ibadet yerleri, bakımlı yolları gözleri kamaştırırken, bizim taraftaki düzensiz bakımsız yollar, gecekondu tarzı evler (bazı istisnalar hariç) buradaki halkımızın fakirliğini ve devletin ilgisizliğini açıkça göstermektedir.
Bir ülkenin yat turizminin gelişmesi için, o ülkenin her 35 deniz mili aralıklarla sığınma – barınma ihtiyaçlarını gidermesi için bir limana ihtiyaç duyulur. Bu imkan Karadeniz’de yıllardır olmasına rağmen balıkçı barınaklarının ortak kullanımına açılamaması ve en basit güvenli bir bağlama alanı, teknelerin su ve elektrik ihtiyaçlarını gidereceği imkan kurulamamaktadır. Ne bakanlıklar, ne valilikler, ne özel idareler, ne belediyeler bu konuyu önemsemiyorlar. O bölgenin ticaret ve sanayi odaları da duyarsız davranıyorlar.
Bilmiyorlar ki gelecek tekne sahipleri varlıklı ve harcamasını seven ailelerden oluşmaktadır.
Yıllardır iki yakaları bir araya gelmeyen balıkçı esnafı hem tekne bağlama ücretinden hem de balık satışından hem de arıza ve tamirci ihtiyacı hisseden teknelerin bakım ve onarımlarından gelir elde ederek az da olsa durumlarını düzeltebilirler.
Yapılacak işler çok basit: Öncelikle Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığında valilik, belediyeler, özel idare, balıkçı kooperatifleri ve sahil güvenlik departmanı ve “girişimci gönüllülerden” oluşan bir toplantı yapılarak kısa ve uzun vadeli işgaller için bir eylem planı hazırlanmalıdır.
İğneada Balıkçı Barınağının %10’u sahil güvenlik ve arama kurtarmaya, %40 balıkçı kooperatifine, %50’side yerli ve yabancı yatçıların kısa ve uzun vadede konaklayacak yat bağlama alanlarına dönüştürülmelidir.
Mendirek uçlarındaki liman giriş bölgesine çok etkili “ÇAKAR” aydınlatmalar, mümkünse yatların ve bekçilerin haberleşme ve güvenli seyirlerinin sağlandığı “KULE” ve güçlü yayın yapan FM Denizci Radyosu ve telsiz ile donatılmalıdır.
Barınak içi taramadan geçirilerek barınak deniz derinliği 4,5 – 6 metreye çıkarılmalıdır. Daha önce yapılmış beton kıyı yürüme yoluna en az 10 adet elektrik – su – haberleşme sağlayan “PEDESTAL” yerleştirilmelidir. Çok önemli bir konuda her pedastalın yanına “ÇÖP Aparatı” konularak, bu çöpler düzenli bir şekilde toplanmalıdır.
Kara alanında çok şık, sevimli ve bölge karakterini yansıtan kahveler, restoranlar, market ve duşlar, yerli tekne sahipleri ve konuklar için otomobil park yeri ve tüm dünyada hızla gelişen karavan konaklama alanı yaparak işletmeye gelir sağlanabilir.
TOKİ ile anlaşarak çok hayati bir sınır bölgesi olan Limanköy ile Beğendik sahil alanında İngiltere’de örnekleri çok olan ve Macaristan’da sanatçılar için devlet tarafından yapılan 85 m² oturma alanlı, 100 m² bahçesi olan tek katlı sıralı villa tip evler yapılarak bölge ve sınır güvenliğini gerektiğinde sağlayacak ve de gönüllü denizde arama ve kurtarma faaliyetine katılacak, denizi bir yaşam tarzı olarak seçmiş, emekli olmuş deniz komandoları, SAS komandoları gibi insanlarımıza çok cüzi fiyatla satışı yapılarak burada yerleşmelerini sağlamak ülkemiz için zorunludur.
Hiçbir şey kolay değildir, her şeyin bir zorluğu vardır. Önemli olan bir yerden başlayarak usanmadan, yılmadan bıkmadan sonuç almaktır.
16,5 milyon nüfuslu bir İstanbul’un ve Trakya’daki Kırklareli ve Edirne’nin ve ilçelerinin böyle bir tesiste yer almak ve tekne sahibi olarak bağlama yapıp yazlarını ve hafta sonlarını burada aileleri ile geçirmek komşu Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarının uğrak yeri ve sürekli konaklama yeri olmak, Tuna nehri yolu Karadeniz’e gelmek isteyen teknelere güvenli bir liman olmak İğneada’nın hakkıdır.