İmamoğlu, 30 Mart 2014'te yapılan yerel seçimlerde CHP'den Beylikdüzü Belediye Başkanı seçildi. İmamoğlu, bir önceki seçime göre oy oranını artırarak yüzde 50,83 ile Beylikdüzü’nü CHP’ye kazandırdı. Trabzonlu, sempatik, çalışkan, futbol düşkünü Başkan İmamoğlu çok sevildi. Beylikdüzü’nde özellikle şehircilik ve sosyal belediyecilik alanında dikkat çeken projelere imza attı.
Göreve geldiğinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı çok düşüktü; bu oranı artırmak için büyük parklar, yürüyüş yolları ve spor alanları inşa etti.
Belediye bünyesinde çeşitli kültür merkezleri açtı, sanat etkinlikleri ve festivaller düzenleyerek ilçede sosyal hayatı canlandırdı.
Düşük gelirli aileler, kadınlar ve gençler için eğitim, sağlık ve sosyal destek hizmetleri sağladı.
Beylikdüzü’nde gösterdiği bu performans, nedeniyle Binali Yıldırım’ın karşısında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı oldu. Sonunda da İstanbul’u kazandı.
Şimdi yiğidi öldür hakkını yeme derler. Büyükşehir başkanlığının ilk yıllarında İstanbul için çalıştı. Ta ki yabancı istihbarat örgütleri Ekrem İmamoğlu’nun aklını çelip onu dolduruşa getirene kadar. Cumhurbaşkanlığı dolmuşuna binince işler karıştı. Belediye başkanlığını unutup Cumhurbaşkanlığı rüyası görmeye başlayınca da olanlar oldu. Siyaseti finanse etmeye çalışırken hem başkanlıktan oldu, hem de Cumhurbaşkanı adaylığından.
Öyle birkaç Avrupa Birliği üyesi Büyükelçisiyle toplantı yapmak, ya da İngiliz Büyükelçi ile kalkan yemekle olmuyor bazı şeyler. Ne oldu; önce bindirdiler dolmuşa şimdi ne arayan var ne de soran. Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Cumhurbaşkanlığı yolunda kaç CHP'li siyaset girdabında telef olacak” derken aslında tam da bundan bahsediyor bence. Daha kaç CHP’li yabancı istihbaratın dolduruşuna gelip daha ortada seçim falan yokken işini gücünü bırakıp Cumhurbaşkanlığı hayalleri görecek. Ama şu da bir gerçek ki bu istihbarat örgütlerinin kitabında, düşenin dostu olunmaz.