Trump’ın Amerikan Yüzyılı hayali

ABD’nin, Trump’ın talimatıyla İran’ın İsfahan ve Kum kentlerindeki nükleer tesislerine yönelik gerçekleştirdiği kapsamlı hava saldırısı, sadece bir askeri operasyon değil; aynı zamanda Amerika’nın dünya sahnesine “Trump usulü” dönüşünün ilanıdır.

Bu saldırı, Biden sonrası Trump döneminin hangi stratejik ajandayla şekilleneceğini gösterdiği kadar, İran’ın nükleer programına yönelik sabrın tükendiğini de ilan etti. Amerikan dış politikasındaki bu ani sert dönüş, yalnızca Ortadoğu’da değil, küresel düzeyde kırılgan dengeleri 

Trump yönetimi, 2020’de bıraktığı yerden devam ediyor: “Sorunu müzakereyle değil, üstün güçle çöz.” Saldırı, İran’a sadece nükleer faaliyetlerini durdur çağrısı değil, aynı zamanda Çin ve Rusya’ya yönelik bir jeopolitik gösteridir.

Ancak bu güç gösterisinin taşıdığı riskler büyük. İran’ın doğrudan veya dolaylı tepkileri, bölgesel bir çatışmanın kapısını aralayabilir.

İran şimdilik sessiz ama bu, fırtına öncesi sessizlik olabilir. Devrim Muhafızları’nın açıklamaları, vekil güçler üzerinden asimetrik bir savaşın yeniden sahneye çıkabileceğini gösteriyor. Lübnan’da Hizbullah, Irak’ta Haşdi Şabi, Yemen’de Husiler yeniden aktifleşebilir. Bu da Körfez’den Akdeniz’e kadar tüm enerji hatlarını tehdit edecek bir senaryonun önünü açar.

Türkiye’nin Rolü: Sessiz Diplomasi ve Arabuluculuk Hafızası

İşte tam da bu noktada, Ankara’nın rolü yeniden önem kazanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son on yılda gerek Rusya-Ukrayna Savaşı’nda, gerek esir takaslarında, gerek Körfez ülkeleriyle normalleşme süreçlerinde ve hatta 2010’daki İran nükleer anlaşmasında aktif rol almış bir lider.

Türkiye, Tahran ile Batı arasında diyalog kurulabildiği nadir dönemlerin mimarlarından biridir. 2010 yılında Brezilya ile birlikte yürütülen “Uranyum takası anlaşması”, Erdoğan diplomasisinin ilk büyük örneklerindendi. Daha yakın dönemdeyse, Ukrayna Savaşı sırasında tahıl koridoru anlaşmasında gösterdiği arabuluculuk başarısı hâlâ dünya diplomasisinin belleğindedir.

Ankara’nın şimdi atacağı adımlar, sadece bölgesel istikrar için değil, küresel diplomasinin yeniden işler hale gelmesi açısından da kritik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Tahran ile Washington arasında yeniden bir temas zemini inşa etmesi, geçmiş tecrübeler ışığında mümkün görünmektedir.

Nitekim Dışişleri kaynakları, Ankara’nın hem Tahran’la hem de Washington’la temas halinde olduğunu ve gerilimi düşürecek bir “sessiz diplomasi süreci” yürüttüğünü doğruluyor. Türkiye’nin bu süreçte, BM nezdinde veya İİT (İslam İşbirliği Teşkilatı) çatısı altında yeni bir diplomatik zemin oluşturma girişiminde bulunması da ihtimal dâhilindedir.

Trump’ın bu hamlesi, Amerikan gücünü yeniden ve sert biçimde sahaya sürme iradesini gösteriyor. Ancak dünya artık 2016’daki dünya değil. Çin, Rusya, Hindistan ve Körfez ülkeleri yeni pozisyonlar arıyor. Ve bu denklemde Erdoğan liderliğindeki Türkiye, hem NATO üyesi hem bölgesel aktör olarak “üçüncü yol” üretme kapasitesine sahip ender ülkelerden biri.

Trump’ın İran’a saldırısı, dünya siyasetinde bir dönüm noktasıdır. Ancak bu dönüm noktasında Türkiye’nin geçmişten gelen diplomatik refleksi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kurduğu arabuluculuk mirası, bölgesel çatışmayı sınırlamak için önemli bir fırsat sunuyor. Zira tarih, çoğu zaman savaşla değil, müzakere masasında şekillenir. Ve o masa, kimi zaman İstanbul’da kurulur


Erdal Güven

23.06.2025 09:54:00


Ankara’da sürekli trafik kazalarının meydana geldiği cadde çevre sakinlerini tedirgin ediyor

Nakliye kamyonu yayaya çarptı: 1 kişi ağır yaralı

Çanakkale’de eğitim-öğretim dönemi boyunca emniyetten sıkı denetim

Bilecik’te 1 kişiyi bıçaklayarak öldüren şahıs yakalandı

Alevlerin sardığı evde balkona sığındı kedisini elinden bırakmadı

Yük boşaltan kamyon devrildi

Bolu’da trafik denetimlerinde ceza yağdı: 6 milyon lira

Şanlıurfa’da trafo yangını korkuttu

Enerji nakil hattından çıkan orman yangını kontrol altına alındı

Gülizar Yıldız’ın öldürülme anı ortaya çıktı

Kırşehir’de Bizans dönemine ait mezar steli ele geçirildi

Kula’da makilik alanda çıkan yangın kontrol altına alındı

Yardım istedi, az kalsın otomobilinden oluyordu

MASAK raporunda detaylar: İmamoğlu’nun oğlunun yat şirketine para aktarılması eylemi ‘şüpheli’ olarak değerlendirildi

Dinar İlçe Özel İdaresi ekiplerine yangın eğitimi

Sivas’ta jinekolojik onkoloji uzmanı hasta kabulüne başladı

Sağlıklı yaşam için bilinçlendirmeye devam