7 Temmuz 2025’te koşulan Tour de France’ın 3. etabı, Valenciennes’ten başlayarak Dunkerque kıyılarına kadar uzanan 178,3 kilometrelik bir parkurdaydı. Kâğıt üzerinde düz gibi görünse de hava koşulları ve yol yapısı bu etabı beklenenden çok daha zorlu hale getirdi.
Valenciennes, Kuzey Fransa’nın sanayi geçmişini yansıtan bir şehir. Tarihi Beffroi çan kulesi UNESCO koruması altında. Peloton yani ana grup buradan yola çıkarken rotaları Béthune ve Orchies üzerinden geçti. Etabın kırılma noktası ise 33 kilometre kala yer alan Mont Cassel tırmanışıydı. Bu kısa ama dik rampa, kaçış grubunun kaderini belirledi.
Ancak günün en çok konuşulan konusu şiddetli rüzgâr oldu. Son 60 kilometrede iki büyük kaza yaşandı. Bu kazalarda, yeşil mayo (puan klasmanı lideri) sahibi Jasper Philipsen omzundan sakatlandı ve yarış dışı kaldı. Bu da sprint finişi hesaplarını baştan sona değiştirdi.
Son kilometrelerde sprint takımları rüzgârla dağılırken, Soudal–QuickStep takımından Tim Merlier, çizgiyi ilk geçen isim oldu. Belçikalı sprinter, İtalyan rakibi Jonathan Milan’ı fotoğrafla bile zor ayırt edilecek bir farkla geride bıraktı.
Bu sonuçlarla birlikte:
Genel klasman yani sarı mayo mücadelesinde:
Sevgili okuyucu,
8 Temmuz’da Tour Dr France, Amiens’ten başlayarak Rouen’e uzanacak 174,2 kilometrelik dördüncü etapla devam edecek. Bu etap hem sprintçilerin hem de tırmanışçılara yakın güçlü patlayıcı bisikletçilerin (puncheur’lerin) dikkat çekebileceği bir gün olacak.
Amiens, Fransa’nın kuzeyinde yer alıyor. Gotik mimarisiyle ünlü Amiens Katedrali, taş sokakları ve tarihi müzeleriyle tam bir kültür durağı. Buradan yola çıkan peloton, Normandiya’nın rüzgârlı yollarına ulaşacak.
Son bölümde yer alan Côte de Bonsecours ve Rampe Saint-Hilaire gibi dik yokuşlar, etap finişine sadece birkaç kilometre kala yarışın kaderini belirleyebilir. Rouen, Jeanne d’Arc’ın infaz edildiği yer olmasıyla Fransa tarihindeki yeri çok derin. Aynı zamanda Seine Nehri kıyısında yer alan bu şehir, taş mimarisi ve yokuşlu yollarıyla etap finişi için zorlu ama büyüleyici bir son sunuyor.
Tour de France’ın ilk haftasında her gün yeni bir sürpriz yaşanıyor. Mathieu van der Poel’ün sarı mayo üzerindeki hakimiyeti, Tim Merlier’in sprint zaferi ve Philipsen’in talihsiz kazası, bu turun ne kadar kırılgan ve heyecan dolu olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Şimdi gözler Normandiya kıyılarında. Pedallar çevrilmeye devam ederken, biz de her etapta seni yeniden Fransa’nın yokuşlarına, meydanlarına ve mutfaklarına götürmeye devam edeceğiz.
Bir sonraki yazıda Rouen’den sesleneceğiz. Görüşmek üzere.