Türkiye, tartışma programları ile ABD’den ithal formatlarla 90’lı yılların başında tanıştı.
Özel televizyonların kurulmasıyla farklı türde birçok tartışma programı girdi hayatımıza. Kırmızı Koltuk, Teke Tek, Ateş Hattı, Ceviz Kabuğu, A Takımı, Çapraz Ateş, Siyaset Meydanı… Bir çırpıda aklıma gelenler.
Birçok gazeteci bu programlar sayesinde kendilerine kariyer yolu çizdi, okuyucu kitlesini artırdı, adından söz ettirdi.
Dönemin siyasileri içinse tam anlamıyla bir korkulu rüyaydı bu programlar. Yıllarca TRT’nin kurumsal kimliğinin verdiği konfor alanına alışan konuklar, reyting kaygısının da getirdiği özgüvenle şahinleşen gazetecilerin sert soruları ile soğuk terler döküyordu.
İzleyici de bu programları sevmişti. Öyle ki tüm prime time’ı kaplayan, ucu açık tartışma programları yeri geliyor gece yarısına kadar sarkabiliyordu.
2000’li yılların ortalarından itibaren tartışma programları da Türkiye’nin siyasi iklimine göre seyir değiştirdi.
Bir zamanlar gazetecilerle siyasetçileri, bürokratları karşı karşıya getiren, kamuoyunun aydınlanmasına vesile olan tartışma programları zamanla gazetecilerle gazetecilerin karşı karşıya geldiği, deyim yerindeyse birbirinin gözünü oyma programları haline dönüştü.
Siyasi partilere angaje bir grup gazetecinin bir araya gelerek temsil ettikleri siyasal partilerin kurumsal söylemlerini çığlık çığlığa savunduğu kakofoni merkezlerine evirildi.
Bugünlerde ise artık bunu bile bulabilmek mümkün değil. Herkes kendi mahallesinde, kendiyle aynı fikri savunan gazetecilerle karşı mahalleyi linç ediyor. Ortada bir tartışma da olmadığı için ağızlardan çıkan her söz fikir değil, slogana hatta tezahürata dönüşüyor adeta.
O milyonluk stüdyolara bir tribün kurulsa ve hep birlikte savundukları siyasetçilere tezahürat etseler yeridir bence. İş o noktaya geldi zira.
Sözün özü, 90’lı yılarda hayatımıza giren tartışma programları sessiz sedasız silinip gitti. Aynılar aynı yerde, ayrılar ayrı yerde kaldı.
Neyi özledim?
Emre Kongar ve Mehmet Barlas… Dünya görüşü birbirine taban tabana zıt iki gazeteci. Yıl 2005, NTV ekranları… Kırıp dökmeden tartışan, fikir yarıştıran iki duayen gazeteci. Özledim vallahi.