Ve nihayet… 1 Haziran 2025 sabahı Roma’ya uyandık. Giro d’Italia’nın son günüydü bu. 21. Etap: Roma-Roma, 143 kilometrelik bir kapanış, bir kutlama, bir veda turuydu.
Bu bir zafer etabıydı; artık genel klasman liderliği belliydi. Simon Yates, bu turun hak edilmiş galibi olarak sarı-turuncu sabah ışığı altında pedal çevirdi. Yanında takım arkadaşları, çevresinde rakipleri… Hepsi bir ay boyunca süren mücadelenin ardından, sonsuzluk çemberinin tam ortasındaydılar.
Ama sevgili okuyucu, finiş çizgisi de sahnelenmeye değerdi. Sprintlerdeki ustalığıyla Olav Kooij, bugünün kazananı oldu. Roma’nın taş sokaklarında rüzgârı yararak, tarihin içinden geçerek finişe ulaştı. Bu, bir sprint galibiyetinden fazlasıydı: Bir teşekkür, bir kapanış selamı.
Ve Roma… Her yolun buraya çıktığını boşuna söylememişler. Piazza Venezia’nın gölgesinde, Colosseum’un sessizce baktığı yollar boyunca uzanan bu parkur, yalnızca bir yarış değil, aynı zamanda medeniyetin mirasıydı. Eğer bir gün Roma’da bu etap izlenirse, Trastevere’de bir espresso molası ver, ardından Campo de’ Fiori’de taze fırından çıkan pizzayı sıcak sıcak yakala. Belki senin Giro’n da böyle başlar…
Sevgili okuyucu, bu uzun turun sonunda şimdi bir şeyi daha iyi biliyoruz: Giro d’Italia, yalnızca bir yarış değil. O, bir çağrıdır. Ruhun çağrısıdır. Ve biz bu çağrıya her yıl yeniden kulak vereceğiz.
Şimdilik hoşça kal. Ama biliyorsun, Fransa kapıda. Ve biz yine birlikteyiz.
Hazırsan, Tour de France’a doğru pedal çevirmeye başlayabiliriz.