Erdal Güven

Tarih: 24.04.2025 11:20

Senin aşkın kaç rihter?

Facebook Twitter Linked-in

Koca koca bilim adamları medya maymunu haline geldi. Televizyon ekranları deprem olup olmayacağını tartışan şarlatanlarla doldu. Halkın anlayacağı dilden konuşacağız diye bilimsel gerçekleri sulandırıp magazin haberi halinde veriyorlar. Televole müdavimi tipler de merakla bu programları izliyor. Kimse ekranda deprem uzmanı olarak konuşan bilim adamlarının uzmanlığını tartışmıyor. Sorarım size her ikisi de doktor diye dişiniz ağrırken göz doktoruna gider misiniz? Bir inşaat şirketinde genel müdür olarak çalışan bir mimar sırf Japon diye deprem uzmanı olarak lanse ediliyor. Hal böyle olunca bu bilim adamcağızları da bilimsel gerçekleri futbol maçı yorumlar gibi yorumluyorlar.

Yıllar önce Türkiye’nin deprem merkezi Kandilli Rasathanesi Müdürü olan Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türkiye’nin deprem gerçeğini kamuoyuna anlatan en önemli isimlerden biriydi. Çok ciddi ve saygın bilim adamıydı ama bazı gazete yöneticilerin gazına geldi. Bilimsellikten uzaklaştı. Önce Deprem Dede oldu sonra da Türkiye’nin en seksi erkeği’ seçildi.

Dönemin Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Güldemir, Turgut Özal’ın başbakan olduğu yıllarda Kadınca dergisi tarafından ‘Türkiye’nin en seksi erkeği’ seçilmesini referans göstererek 

“Özal nasıl o zamanın en seksi erkeği ise, bugününki de Ahmet Mete Işıkara’dır” dedi. Eh insan aynı zamanda Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olunca yazı işleri toplantısında yaptığı espri toplantıda kalmadı ve bunu Sabah’a manşet oldu.
Böylece; ilk olarak Sabah’ta yayınlanan haberle, Ahmet Mete Işıkara ‘Türkiye’nin en seksi’ erkeği seçildi.
Ufuk Güldemir’in asparagas haberi Ahmet Mete Işıkara’yı da olumsuz etkiledi. 70 yaşındaki profesör koskoca Sabah Gazetesi’nin manşetinde Türkiye’nin en seksi erkeği seçilince bir hoş oldu.

Jeofizik Mühendisleri Odası'ndaki ziyaretinde kadın üniversite öğrencilerine seslenen "Deprem Dede" Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, "Deprem ile aşk arasındaki ilişki nedir?" diye sorar Işıkara'nın bu sürpriz sorusu karşısında şaşıran kızlar cevabını bilemedikleri bu soru karşısında tebessüm etmekle yetinirler. Cevabı Işıkara verir; "İkisi de şiddetlidir ve sarsar". 

Ben de uzun yıllar Japonya’da gazetecilik yaptığım için Japonya’da depremin insan hayatındaki etkilerini birçok açıdan inceleyip haber yapmıştım. Bunlardan biraz muzip okuru biraz düşündürücü bir yolculuğa çıkartan “Yaşanmış hikâyelerle deprem gerçeği” kitabımı yazmıştım. Kitaba isim ararken deprem dedenin sorusu aklıma geldi ve ben de ona bir soru sordum “Senin Aşkın kaç rihter” 

Evet, Ahmet Mete Işıkara’dan sonra onu takip eden bilim adamları da medyanın ağına takılıp kötü yola düştüler. Hepsi ekran ekran dolaşıp birbirlerinin bilimsel çalışmalarını kötülüyor. Yazık vallahi.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —