Ulaş Kaya

Tarih: 16.06.2025 22:18

Satranç, tavlayı yendi

Facebook Twitter Linked-in

Fakat oyunun doğası sizin uzun vadeli stratejiler kurmanıza izin vermez. Daha doğrusu, uzun vadeli stratejiniz zarın size müsaade ettiği kadardır. Bu nedenledir ki oyundaki şans faktörü, strateji faktöründen daha önemlidir.

Batı’nın en önemli masa oyunlarından birisi ise satrançtır. Her hamleniz bir sonraki hamlenizi belirler, oyuncunun zekası, oyun bilgisi ve strateji kurma yeteneği oyunun sonucunu doğrudan etkiler. Satrançta şans, talih, kader, kısmet yoktur. Acemi şansına yer yoktur. 

İsrail, 25 yıl önce Washington’da kurulan satranç tahtasının veziri olarak görevini kusursuz şekilde yerine getiriyor.

Irak’ın üçe bölünmesi ve siyasal istikrarını kaybederek Batı’nın ileri karakoluna dönüşmesinin ardından Libya, Mısır, Afganistan gibi satranç tahtasının piyonları tek tek saf dışı bırakıldı.

Afganistan’da Taliban rejiminden kaçtığı düşünülen binlerce MOSSAD ve CIA ajanı ise bu süreçte İran’a yerleşti.

Bana kalırsa 7 Ekim, İsrail’in 11 Eylül’üdür. Bu saldırının arkasındaki gerçekler tıpkı 11 Eylül saldırıları gibi yıllar sonra istihbarat belgelerinde ortaya çıkacaktır. 7 Ekim saldırısıyla bölgeye kan ve gözyaşı ile dolu bir kabus yaşatmak için kendine meşru bir zemin hazırlayan İsrail, İran’ın bölgedeki vekil güçleri olan Hamas ve Hizbullah’a ölümcül darbeler vurdu.

Rusya’nın Ukrayna tuzağına çekilerek tüm gücünü kuzey bataklığında eritmesi Suriye’de İsrail’e altın tepside bir oyun alanı sundu. Suriye’den çekilen Rusya, Baas rejiminin yıkılmasıyla İran’ın “kale”sini tereyağından kıl çeker gibi oyun dışında bıraktı. 

Bu süreçte “Şah” da boş durmadı. İran’ın en önemli askeri dehası Kasım Süleymani’yi bir hava saldırısı ile öldürdü. Süleymani, İran için alelade bir isim değil. Rejimin en önemli askeri figürü ve halkın sevgisini kazanan potansiyel bir lider adayıydı. 

Tüm bunlar yaşanırken İran ise tavla tahtasında zar atmakla meşguldü. Masha Amini’nin ölümünün ardından giderek alevlenen rejim karşıtı protestolar iç cepheyi bölüyor, Süleymani suikastı ve Reisi’nin helikopter kazası ile şüpheli ölümü “güçlü İran” tezinin bir algıdan ibaret olduğunu kanıtlıyordu.

Ve nihayet 25 yıl önce kurulan satranç masasının güçlü “vezir”i son hamle için düğmeye bastı. 

İsrail aceleci davranmayacaktır. Bu savaşın çabuk biteceğini düşünenler de yanılıyor. İran önce güçsüzleştirilecek, ardından ise kuklalaştırılmak istenecek. Kabul etmezse bölünecek.

BOP’un dişlileri bu şekilde işliyor. Onun kurbanı olmak istemeyen Ortadoğu halkları güçlü ekonomi, güçlü kurumlar, güçlü demokrasiler kurmak zorunda. Aksi halde satranç, tavlayı hep yendi, yine yenecek. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —