Beklenen an geldi: Tour de France 2025, 5 Temmuz sabahı Lille’de start aldı ve aynı noktaya dönen 184.9 km’lik açılış etabında sarı mayo ilk defa rüzgârla buluştu. Maden kasabaları Lens ve Liévin’in anıtları arasında ilerleyen peloton, kuzey Fransa’nın meşhur crosswind’leriyle(yanrüzgarlar) hesaplaşırken Cassel’in dik rampası (%8’e varan eğim) sprint treni planlarını altüst etti. Tam 18 km kala patlayan yan rüzgâr cepheleri, önde Pogačar ve Vingegaard gibi favorileri korurken, Evenepoel ve Roglič’in arkasında kalmasına yol açtı.
Finişe doğru toparlanan ekipler; Jonathan Milan’ın ara sprintte kazandığı bonuslar, Benjamin Thomas ile Mattéo Vercher’ın talihsiz çarpışması ve Filippo Ganna’nın mekanik sorunları damgasını vurdu. Son virajlarda Alpecin-Deceuninck’in muazzam tren organizasyonu, Jasper Philipsen’e 10. Tour etap zaferini getirdi. Böylece Belçikalı, hem sprint düellosunda Biniam Girmay ile Søren Wærenskjold’u geride bıraktı hem de sarı mayosunu omuzlarına geçirdi.
Lille’in tarihî dokusu da bu büyük açılışa eşlik etti. 17. yüzyıldan kalma Vieux Lille’in sarı tuğla evleri arasında bisiklet çanlarının sesi, Palais des Beaux-Arts’ın görkemli cephesi ve Grand Place’de toplanan coşkulu seyirciler, yalnızca spor değil; kuzey Fransa’nın sanayi mirası ve kültür zenginliğiyle de buluşturdu bizi. Etap sonrası sufle andıran “welsh” ya da bölgenin meşhur “moules-frites”i tadarken, sarı mayo tutkusu çoktan mideye de işlemişti.
Tour’un ilk haftası, klasik bir “saf sprint haftası” havası verse de rüzgâr paltosunu giydikçe genel klasman favorilerini de teste tabi tutar. Yan rüzgâr cepheleri, dar kanallı patikalarda eşikleri deler; bir bakarsınız Lampaert, Trentin gibi klasik yıldızları ekiple birlikte ön safları yakalamış. Ardından Normandiya’nın zamana karşı ile hafif dalgalı Brittany etapları, süprizlerle dolu ara yokuşlarla genel klasmanı zorlarken, puan klasmanı için Van Aert mı, Merlier mi yoksa Groenewegen mi öne çıkacak sorusunu da akla getirir.
Ve şimdi gözlerimizi 6Temmuz’a çeviriyoruz: 2.Etap Lauwin-Planque – Boulogne-sur-Mer (209,1 km). Kuzey kıyılarının hırçın rüzgârına karşın son 30 km’de yer alan üç sert tırmanış Côte du Haut Pichot (%9,4), Saint-Étienne-au-Mont (%10,6) ve Outreau (%8,8) tırmanışları, patlayıcı güçteki sporculara göz kırpıyor. Sarı mayo kimin omuzunda sallanacak? Yeni bir sürpriz ya da Philipsen’in korunaklı kalesi mi göze çarpacak, yoksa Pogačar’ın sert atakları mı yine ipi göğüsleyecek?
Sevgili okuyucu, sarı mayoya giden bu yolculuk henüz başlıyor. Yeni bir etabın heyecanıyla buluşmak üzere pedallar yeniden hızlanıyor!