Türk islam sentezinin merkezi olan İznik’e Papa’nın gelişinin sizin için önemi ne bilmiyorum ama ben de İznikliler gibi işin sadece turizm ayağı ile ilgileniyorum. 18’nci yüzyılda Osmanlı Türk Medeniyet sanatının zirvelerinden biri olan; camilerde, saraylarda, Türk ve dünya müzelerinde örnekleri sergilenen İznik Çinisi'nin dünyaya tanıtımı olarak görüyorum. Papa’nın ziyareti yalnızca bir dini ziyaret değil, aynı zamanda bölgesel turizmi canlandıracak çok katmanlı bir kalkınma adımı olacaktır. Papa ile beraber İznik’e gelecek olan dünya medyası bölgenin turistik tanıtımı için bulunmaz bir fırsat yaratacaktır.
Şimdi gelelim Papa’nın neden İznik’e gelmek istemesine.
Aslında bu, yeni Papa’nın seçildikten sonra ilk yurt dışı ziyareti de olacak. Ama öyle İznik’i çok sevdiğinden değil. İznik Konsil’inin 1700’ncü sene-i devriyesi olduğuna inanılıyor. Bu konsil, Hristiyanlık tarihinde çok ayrı bir öneme sahip. Roma İmparatoru I. Konstantin MS 325 yılında önemli kiliselere çağrı yaparak Konsili İznik’te toplamış ve Hristiyanlık için önemli kararlar alınmasını sağlamış. Bu Konsilin en önemli sonuçlarından biri de İsa'nın Tanrı'nın oğlu olduğu ve baba ile aynı özden geldiğini kabul eden İznik İnanç Bildirgesi'nin (Nicene Creed) oluşmasıdır.
Hz İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğu iddiasına kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in 112. İhlas süresi çok açık yanıt vermiştir. Hepimizin bildiğine inandığım İhlas süresinde açıkça
“1- De ki; O Allah bir tektir.
2- Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir).
3- Doğurmadı ve doğurulmadı
4- O'na bir denk de olmadı.” denilmektedir.
Hadis kaynaklarında Kur’an’ın inişi hakkında farklı bilgiler verilmektedir ancak Kur’an'ın vahyi 610 yılında Cebrail A.S. tarafından Mekke yakınlarındaki Hira mağarasında başlar ve “Yaratan rabbinin adıyla oku” ayetiyle inmeye başlayan Kur'an'a iman ediyorsak bu konsilin bizim için bir anlamı ve değeri yoktur. Konsil kararı olarak ilan edilen Hz İsa’nın Tanrı’nın oğlu olduğu iddiası 300 yıl sonra Allah’ın son kitabı olduğuna iman ettiğimiz Kur’an- Kerim’de açıkça yalanlanmaktadır. Bu nedenledir ki İznik Konsili ve kararları benim için yok hükmündedir. Bu nedenle Papa’nın İznik seyahati beni hiç rahatsız etmiyor. İznik’ten diğer kiliselerle ekümenik birlik ve diyalog mesajları vermesinin benim için hiç bir önemi yoktur. Papa’nın İznik ziyareti sadece bir dini seremonidir. 1700 yıl sonra Anadolu’da “manevi egemenlik” kurma hamlesi Ekümenik birlik çağrısı, semboller üzerinden kültürel egemenlik kurma stratejisi gibi iddialar çok gerçekçi gelmemektedir.
Türkiye çok güçlü bir ulus devlettir. Ve İznik Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşundan sadece 2 yıl sonra 1331 de Şehzade Orhan tarafından alınmış ve Osmanlı’nın Başkenti olarak ilan edilmiştir.
Yeni Papa 14. Leo buyursun gelsin. Diplomatik kurallar çerçevesinde konuşmasını yapsın. Benim için bir önemi yok, önemli olan İznik Çinilerinin tanıtımını yapıp, bu güzel Türk kasabasındaki İslam eserlerini tüm dünyaya gösterebilmek.
LOZAN ENDİŞESİ
Bazı çevreler Papa ziyaretine başka anlamlar yükleme derdinde. Yok efendim Papa’nın gelmesiyle Ekümenik Patrikhane meselesi tekrar gündeme gelebilirmiş. Lozan, Fener Patrikhanesi’nin sadece Türkiye’deki Rum Ortodoks cemaatiyle sınırlı kalmasını öngörmesine karşın Papa’nın ziyareti, bu sınırların genişletilmesi çağrılarına neden olabilirmiş veya
Azınlık hakları ve dini özgürlükler üzerinden siyasi tartışmalar doğabilirmiş. Miş de miş miş… Bir kere Papa’nın İznik’e gelmesi Lozan Antlaşması’nı hukuken değiştirmez veya doğrudan etkilemez. Ancak, bu tür sembolik ziyaretler dini, kültürel ve diplomatik tartışmaları alevlendirebilir ve özellikle Patrikhane, azınlıklar ve dini diplomasi konularında Lozan’ın yorumlanma biçimi üzerinde dolaylı etkiler yaratabilir.
Yani boş verin siz bu safsataları unutmayın “Kırk yıllık Kani olur mu Yani”
