Anne rolü, çalışan rolü, patron rolü, eş rolü, annesinin oğlu rolü, babasının kızı rolü, sevgili rolü, politikacı, siyasetçi, devlet adamı, sanatçı rolü…
Her insanın farklı rolleri olduğu bir gerçek. Önemli olan bu roller ile özümüz arasındaki mesafe, işte her şey bu mesafede belli oluyor. Bu rollerden isteyerek üstlendiğiniz, ya da size üstlendirilen ile insanlığınız arasında olan mesafe kişiliğinizi ve hayata bakış açınızı ele veriyor.
Ayrıca İnsanın bir duruşu, yaptığı işe bir saygısı olmalı, sonuçlarını düşünmeli, doğuracağı neticelerin sorumluluğunu almalı.
İşte bu noktada bir ölçüm yapalım, reyting uğruna yapılan toplum ve aile yapımızı bozmaya yönelik programların içinde kendi rolünüze olan mesafeniz ne olabilir?
Örneğin bir aileniz var annesiniz, babasınız, çocuklarınız, kardeşleriniz var. Rollerden bir tanesi de gündüz kuşağı programlardan bir tanesinin yapımcısı olmak.
Hadi bakalım;
Mevlana’nın dediği gibi “ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.” Seçeneğinden hangisini seçeceksiniz?
Sevgili sunucu arkadaşlar birçoğunuzu eşim ve işim nedeni ile yakından tanıyorum. Ailelerinize ne kadar değer verdiğinizi de biliyorum.
Eğer yaptığınız programdaki konular, topluma dokunacaksa, çocuklarımızın aklına kötülük aşılayacaksa, herkesin bildiği veya bilmediği türden çarpık konuları reyting uğruna gündeme alacaksanız; zaten birçok kişi ve kurum tarafından çoğalmasını engellemek için deşifre etmeden çözümledikleri ve bunlar üzerinden para kazanmayı düşünmedikleri için, bu tip fırsatlar doğuyorsa buradaki rolünüzü sorgulamalısınız.
Bu noktada, Toplum olarak en büyük eksiğimiz tarih bilimciler ve sosyologlardan yeterince yararlanmamamız…
Her sosyo-ekonomik düzen kendi suç tiplerini üretir.. Yani suçun üretim ilişkileriyle ilgisi, bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ahlaki seviye çöker insan ilişkileri hukuk adalet bozulursa, aile kavramı çürütülürse sonunda iş devleti çökertmeye kadar gelir.
İlkokulda Folklor oynardık, Memleketimin her yöresinden halk danslarını ve kültürünü öğrenirdik.
“Halk Bilimi” veya “Folklor” bize lazım olan tanım bu”
Folklor; Ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.
Topluma dokunan, yaptığımız işlerde bu bilimden destek almak bir çözümdür.
Orta Çağ'da "komedya", sonu iyi biten hikâye anlamına gelirdi. Bu olayda da öyle olsun diyelim, madem Yalan Dünya repliği ile başladık, öyle de bitirelim…
İlahi Komeeddyaaaa…!