Sevgili okuyucu, Giro d’Italia’nın 8. etabında, Montelago tırmanışından sonra başlatılan nefes kesici bir solo kaçışla Avustralyalı Luke Plapp kariyerinin en büyük zaferini kazandı. Tam 40 kilometrelik yalnız bir mücadele… Ve sonunda, Castelraimondo’ya 38 saniye farkla ilk ulaşan isim Plapp oldu. Onu Wilco Kelderman ve Diego Ulissi takip etti. Ulissi bu etapla genel klasman liderliğine yükselerek pembe mayoyu sırtlayan ilk İtalyan olmayı başardı.
9. Etap: Gubbio – Siena (181 km)
Şimdi birlikte kalın taş duvarların gölgesine, yüzyılların ağırlığını taşıyan yollara, Gubbio’dan Siena’ya uzanan 181 kilometrelik zamansız bir yolculuğa çıkalım. Bu etapta yarış sadece pedalların gücüyle değil, tarihin ve doğanın dokunuşlarıyla da şekillendi.
Sabah Gubbio’dan çıkarken, Umbria’nın yumuşak tepeleri yarışçıların arkasından usulca uğurladı onları. Zeytin ağaçlarının arasından süzülen yollar, tarihî kasabaların kıyısından kıyısından geçti. Ve finiş… Siena. O ihtişamlı Piazza del Campo’nun taşlarında yükselen çığlıklar, zaferin sesiyle birleşti.
Etabı kazanan isim ise Belçika’nın çok yönlü yıldızı Wout van Aert oldu. Bitime birkaç yüz metre kala gerçekleştirdiği güçlü atağıyla, Meksikalı genç yetenek Isaac del Toro’yu geride bıraktı. Van Aert’in bu zaferi, kariyerindeki 50. galibiyetiydi.
Ama günün en büyük hikâyesi Del Toro’dan geldi: İkinci sırada bitirmesine rağmen, genel klasman liderliğine yükselerek maglia rosa’yı sırtlayan ilk Meksikalı bisikletçi oldu. Siena’nın taş sokakları, o gün tarihe tanıklık etti.
Ve sevgili okuyucu, bu etabın yalnızca yarışla değil, ruhla da kazanıldığını bil. Siena yalnızca bir şehir değil, Rönesans’ın, ilhamın ve İtalyan mutfağının beşiği. Eğer bir gün yolun düşerse burada pici adı verilen ev yapımı kalın makarnayı tatmadan dönme. Üzerine bol sarımsaklı domates sosu, yanında yerel Chianti Classico… Ve tabii ki, Siena’nın çamur taşlı yollarında yürümek bile başlı başına bir seremoni.
19 Mayıs 2025 – Sessizlik Günü
Bugün, Giro d’Italia’da bir ara. Ne pedal sesi, ne tempo arabası… Sadece dinlenme, sadece bekleyiş. Bisikletçiler nefes alırken, bizler de bugüne kadar yazılan hikâyeleri sindiriyoruz. Ama biliyoruz ki bu sükûnetin ardından gelen ilk kıvrımda yine fırtına kopacak.
Yarın: 10. Etap – Lucca – Pisa (ITT)
Ve işte şimdi sevgili okuyucu, sıradaki perdeyi aralıyoruz. Yarın, 20 Mayıs’ta, Giro’nun ilk bireysel zamana karşı etabı koşulacak: Lucca – Pisa / ITT.
Zamanla yarış başlıyor.
Rakip yok… sadece sensin, bisikletin ve yol.
Toskana’nın düz yolları, rüzgârla yarışan gölgeler, Lucca’nın duvarlarıyla başlayan bu rota, Pisa’nın eğilmiş ama dirayetli kulesinde son bulacak. 37 kilometrelik bu etapta her viraj, her saniye, her nefes önemli. Genel klasman kartları yeniden karılacak. Ve belki de, pembe mayonun yeni sahibi burada ortaya çıkacak.
Yarın biz de saatlere, arka vitese, aero kasklara değil; gözlerin içindeki o inada, kasların direncine, zihnin sessizliğine bakacağız.
Hazırsan… saat işlemeye başlıyor. Giro seni bekliyor.