Erdal Güven

Tarih: 27.04.2025 19:18

ERGENEKON MAĞDURU BOZKURT’UM BENİM…

Facebook Twitter Linked-in

Eğer askeri envantere kayıtlıysanız, küçük de olsa bir şansınız var. Yok benim “Kara” gibi ikinci kuşaksanız ve envantere kayıtlı değilseniz vay geldi halinize. Bölge Komutanlığı kapanır siz de kapı dışına konulursunuz. Ya da benim Kara’m gibi sizi seven bir bölge komutanınız varsa önce sizi sahiplendirir. Sonra kapama işlemlerini tamamlar. Evet bizim de Kara ile tanışmamız böyle oldu. Çok sevgili bölge komutanı arkadaşım beni aradı ve Erdal, “Kara’yı sana vereceğim hiç itiraz etme senden başkasına güvenemem” dedi. Ben “evim küçük zaten köpeğim var alamam" falan deyince de beni kalbimden vuran son cümleyi söyledi “ Erdal senin küçük köpeğin Şans’a nasıl sahiplik ettiğini biliyorum o yüzden ancak sana güvenebilirim. Yoksa çok isteyen var” deyince akan sular durdu. Hemen aynı gün aldım Kara’yı İstanbul’a geldim. Benim Elma kurdumun isminin Kara’dan Asil’e dönüşümünün hikayesi artık sütün komşum eşim Bengü yazacak oradan okuyun.
 

Hayatım boyunca hep hayvan sevdim. Erol Simavi Özel İletişim Merkezi öğrencisi olarak  İstanbul’a ilk geldiğim 1988 yılında kaldığım bekar evinde hamam böceği bile beslemişliğim vardır. Ama köpek sevgisi hele hele de kurt köpeği sevgisi aslında baba yadigarı. Babam Karayolları’nda mühendis olarak çalışırken hep koca koca Kurt köpekleri olurdu. Ülkenin can damarı olan karayollarını açık tutmak için koca iş makinalarını 24 saat hazır tutmak için organize olan kamplar, köpek beslemek için de oldukça müsaitti. Özellikle geceleri nöbetçi personele yarenlik yapıyorlardı. Babamlar bir seferinde yolda buldukları kurt yavrularını bile sahiplemişlerdi. Ben babam her izin verdiğinde karayollarının araç kamplarına gider bu köpeklerle vakit geçirirdim.  Hep bir köpeğim olsun istedim ama lise yıllarıma kadar olmadı. Lise yıllarında ise Ankara‘da bizim apartmanın altındaki bakkal kendisine bir Kurt  köpeği almıştı. Aslında onun çok vakiti olmadığı için köpekle ben ilgileniyordum. Benim ilk köpeğim oldu diyebilirim. Serde ülkücülük var yanımda Kurt’um  Bahçelievler’de volta atıyorum. Artık kime hava atıyordum bilinmez…
 

Neyse yıllar sonra İstanbul’da ofisime gelen davetsiz misafir hayatımın merkezine oturdu. Şans ismini verdiğim küçük Maltese Terrier ile  her yere beraber gittim. 17 yıl birbirinize baktık. Şans'ın son günlerinde Kara girdi hayatıma 3 sene hep beraber yaşadık. Ne tesadüf ki Kara’nın son yıllarında bir Maltese Terrier daha girdi hayatıma. Şans’ı çok sevdiği için çocuklarına bir Maltese Terrier alan çocukluk arkadaşım ilk yavrusunu bana verince bu sefer Kara ona ablalık yaptı. Hep beraber 3 sene daha geçirdik. 
 

Şimdi ise Kara ya da değişen ismiyle Asil yok. 13 koca yıl beraber sabahladık hiç ayrılmadık. Bugün toprağa verdim Asil’imi evimin bahçesine toprağa emanet ettim. Bedeni çok sevdiği hizmeti için yetiştirildiği vatan toprağında ama inanıyorum ruhu hep bizimle kalacak.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —