Dile kolay tam 35 yıldır birçok sektörde pazarlama departmanlarını yönettim. Denizcilik, Otomotiv, Tüketici Ürünleri ve ilaç sektöründe pazarlama stratejilerini geliştirdim. Kampanyalar gerçekleştirerek marka bilinirliğini yükselttim yeni müşterilerle çalıştığım şirketlerin kârlılığını arttırdım.
Ve tüm bunları yaparken gördüm ki, her başarı rakamlar, anketler, grafikler veya oranlar ile ilgili değil. Dünyayı açık kitap gibi okuyabilmenizi sağlayacak tek şey duygularımız ve duygularımızı nasıl yönettiğimiz ya da yönetilmesine izin verdiğimiz ölçüyle ilgili. Sizlere bu köşeden her alanda duygularımızın hayatımızda nelere yön verdiği konusunda farkındalıklarımı paylaşacağım. Gelelim bugünkü konumuza… Gündemi sürekli meşgul eden Siyaset içindeki karakterlerden biri Başkan Donald Trump.
Şunu belirtmek isterim ki, 200’e yakın duygu çeşidi üzerinden hadi sayalım dediğimizde en temel duygular olan öfke, korku, utanç, tiksinti, neşe, coşku, üzüntü, şaşkınlık, dışındakileri söylemekte zorlanıyoruz. Ezilmişlik, güvensizlik, haksızlık, huzursuzluk, tatminsizlik, kıymetli hissetmek gibi yüzlerce duygu ile hayatımıza yön verir, seçimler yaparız.
Bizi yönetecek kişileri de seçerken bu duygularımızla empati kurup oy veririz.
Şimdi gelelim Trump Dede’ye Amerika Birleşik Devleti Başkanı Donald Trump siyasette duyguların nasıl yönlendirildiğine dair bir örnek çalışma yapmıştır. Aşağıdaki fotoğraflara baktığınızda ne görüyorsunuz? Dünya gücü bir Başkan mı? Yoksa sevimli bir dede mi?
Dede dediğiniz anda sizin tüm duygularınız bu kişiye karşı ne kadar katıda olsanız hafızanızda bu fotoğrafla kalıyor. Hemen akabinde de “Dede” olgusunu içeren tüm duygular; şefkatli, neşeli, güven veren, azimli, güçlü, gururlu hislere dönüşerek sizi ele geçiriyor.
Bu nedenle liderlerin bu fotoğrafları vermeden önceki söyledikleri ve yaptıkları çok önemli. Ziya Paşa’nın dediği gibi “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde." anlamı, "İnsanın aynası iştir, lafa bakılmaz. Bir kişinin aklının seviyesi yaptığı işte görünür." Diyerek tarihe not düşmüştür.
Bir de çağımızda Yapay zeka ile tüketicileri analiz ederek duygu ve alışkanlıklara yönelik Pazarlamayı düşünürseniz neler yapılabileceğini siz hayal edin…
Siz siz olun duygularınızı bastırmayın, kulak verirseniz onlar hep doğruyu söyler.