Ben boğadan yanayım

İspanya'da boğa ve matador mücadelesinin yapıldığı arenada,

Tribünlerde oturan binlerce seyirci; insan, matadora destek verip onun boğaya karşı yaptığı her hamleyi ayağa kalkarak “Oley!” diye bağırması ve çılgınca alkışlayarak tezahürat yaptığı bir ortamda;

Seyirci tribününde oturan bir vatandaş ise toplumun tam aksine boğayı destekleyerek, boğanın matadora yaptığı her hamlede ayağa kalkıp “Oley!” diye bağırmakta ve alkış tutup tezahürat yapmaktadır.

Bu durumu birkaç kere tekrar edince, yanındakiler onu ve matadora destekleyen seyircilerle homurdanmaya başlamışlar ve boğayı tutan seyirciyi ikaz etmeye başlamışlar.

Boğayı tutan seyirci vatandaş, “Ne kızıyorsunuz, siz matadoru tutuyorsunuz, bense boğayı tutuyorum.” diyerek kendisini savunmuş.

İki gündür devam eden ve gittikçe tırmanan İsrail–İran hava savaşı nedeniyle toplumun hemen hemen her kesiminde, İsrail’in Amerika Birleşik Devletleri’ni de yanına alarak İran’ın nükleer tesislerine saldırdığını ve İran’ın cezalandırıldığını ısrarla söylüyorlar.

Bunu sadece halkımız söylemiyor, devlet sorumlularından tutun da siyasi parti liderlerine kadar herkes bu görüşünde ısrarla konuşuyorlar. Televizyon ve gazetelerde aynı fonda ve içeriksiz yayınlarla toplumu şartlandırıyorlar.

Burada kimse İsrail’in haklı olduğunu söyleyemiyor. Ben ise İsrail’in haklı olduğunu söylüyorum.

Maalesef, matador yerine boğayı tutan seyirci misali, o toplantılarda hep tek kalıyorum.

Ben insan olarak İran’ı severim ve savaşın her türlüsüne karşıyım. Bu yüzyılımızda çözülemeyecek sorunun olmadığına inanıyorum. Sadece orantısız güce sahip olan devletler sorunları silahla çözmek isterler.

Devamı olan Persler gibi, İran büyük bir medeniyetin devamı olan torunlardır. Edebiyatta, sanatta, musikide, Ömer Hayyam gibi Fars edebiyatının muhteşem yazar ve düşünürleri olan bir halkın devamıdırlar.

Ülkelerinin sahip olduğu yeraltı zenginlikleri, bu İran halkına verilmiş en güzel armağandır. Sadece petrol ve doğalgaz gelirleri halkın lehine harcansa, dünyanın fert başına düşen milli gelir en yüksek ülkeler sıralamasında birinci gelebilir.

Ancak talihsiz halk ve ülke, bir ara yabancı ülke işgalleri, daha sonra şahların diktatörlüğü, şimdi ise mollaların yönettiği dinî devlet yapısı ile bir türlü kendisini toparlayamadı. Devleti imamlarla, mollalarla, demokrasi olmadan yönetirseniz, karşınıza bir gün çıkmaz sokak bulursunuz.

İşte bu mollalar yönetiminde bir nükleer silah sahibi olma hevesine kapılarak, insanlık için en büyük suç olan atom silahlarına sahip olmak için bu yeraltı zenginliklerini kullanma merakı, tehlikeyi (ve birçok ülkeyi) bugünkü savaş ortamına taşımıştır.

Sadece tehlike sınırı kendi ülkesi içinde değil; din ve mezhep temalı taraftarlar bularak Orta Doğu ülkelerini yaşanmaz bir ortama sürüklemiştir.

İran’ın atom silahlarına sahip olması, en fazla rahatsızlık duyması gereken iki ülke bulunmaktadır. Birisi Suudi Arabistan, diğeri ise uygun şekilde Türkiye’dir.

İran, açıktan İsrail’i haritadan sileceğini ifade eden söylemlerine karşı; asırlardır devlet olamamış, ancak son 75 yılda devletlerini kurabilmiş ve bu hayalini gerçekleştirmiş bir İsrail’in, bu İran tehlikesini dikkate almayacağını düşünmek saflık olur.

İsrail geleceği görmüş ve İran’ın nükleer silaha sahip olmasını önlemek için İran’ın nükleer tesislerine savaş açmıştır. Bu, Türkiye için de doğru bir harekettir.

Pers İmparatorluğu hayalleri içinde olan mollalar ve devrim muhafızlarının hedefi, eski çağlarda olduğu gibi bütün Anadolu’ya ve Ege’ye hâkim olmaktır.

İsrail'in, İran'a yapmış olduğu bu müdahale, Nükleer, biyolojik ve kimyasal silahları bulaştıranı durdurma amacını taşımaktadır. Sivil hedeflere dokunmadan, sadece nükleer tesisler ve askeri mekanları hedef alması doğru bir yaklaşımdır. Alkışlanacak ve takdir edilecek bir tutumdur. Demokrasi ile yönetilen batı ülkelerinin İsrail'in bu hareketini tasvir etmeleri de doğru bir yaklaşımdır. 

Türkiye, atom silahlarına sahip olan ve demokrasi ile yönetilmeyen İran'dan çekinmelidir. 

Taşlar yerine oturduğunda, yakın bir gelecekte her ülkenin kendi sınırları içinde nükleer silahlardan arınmış, mutlu ülkelerin varlığı ile sonuçlanacaktır. 

Ben İsrail’i desteklemiyorum ama İran’ı da tasvip etmiyorum. Onun için BOP'tan (Büyük Ortadoğu Projesi) yanayım. 

 


Sedat Altunay

14.06.2025 22:27:00


Jandarma Teşkilatının 186. Kuruluş Yıl Dönümü Beypazarı’nda kutlandı

Heimlich manevrası hayat kurtardı

Mahallede araç yangını paniğe neden oldu

Kocaeli’de 2 katlı yalı cayır cayır yandı

Ayvacık’ta tarım arazisinde yangın

Tartıştığı babasını boğazını keserek öldürdü

Edirne’de jandarma komandolardan nefes kesen gösteri: ’Güçlüyüz, Cesuruz, Hazırız’

Uşak Üniversitesi öğrencilerinden liselilere meslek tanıtımı

Foça’da ormanlık alanda çıkan yangın kontrol altında

Hakkari’de otomobil ile motosiklet çarpıştı: 1 yaralı

Sancaktepe’de Sırrı Süreyya Önder Spor Parkı, Nazım Hikmet Parkı ve Şiir Sokak Parkı için toplu açılış töreni düzenlendi

Kastamonu’da akrebin soktuğu kadın hastanelik oldu

Adilcevaz’da Van Gölü sahilinde yangın paniği: Kafe yakınında sazlık alan yangını

Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında güvenlik toplantısı gerçekleştirildi

Otomobil şarampole devrildi: 3 yaralı

Rusya ve Ukrayna arasında bu hafta gerçekleşen 4. esir takası

Ordu’da ocakta unutulan yemek yangına neden oldu