Aldırma Gönül
Hoşçakal Edip abi.
Daha 15 yaşında genç bir ülkücüyken “Aldırma Gönül “ şarkısı ile tanıdım seni. Aslında bu parça 70’li yıllarda sol kesim’ tarafından adeta marş gibi kabul görür ve mitinglerde, özel günlerde sürekli söylenirdi. Fakat ben yine de çok severdim. 1981 yılında konuk sanatçı olarak sahne aldığın Milliyet Gazetesi Liselerarası Müzik Yarışması Finalinde;
“Dışarıda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar
Seni bu sesler oyalar
Aldırma gönül, aldırma
Aldırma gönül, aldırma.“
Dediğinde büyülenmiş gibi sahneye doğru koşarken buldum kendimi. Arkamda toplum polisi elindeki copu sırtıma indiriyordu. Ama dedim ya büyülenmiştim bir kere. Polisler beni gözaltına almak isterken sen sarılarak korumuştun beni. Senin elinden beni alamayacağını anlayan şişko polis “pis komünist diyerek son bir kez kauçuk copu sırtıma indirmişti. Tabi bu arada senin de eline gelmişti. Sen benim yüzümden polis copu yemiştin; ben de sana olan hayranlığımdan komünist damgası…
Arada 40 yıl geçtikten sonra 2020 yılında çok sevdiğin Kadıköy Moda’da da Kolombo Kebap’ta karşılaştık. 40 yıl önce olanları sana anlattım. O zaman 6 yaşında olan kızım Öykü ile de tanıştırdım seni. Doğal olarak hatırlamadın; ama bana bir daha sarılarak beni onurlandırdın.
Ah be büyük usta ne diyeyim. Bugün senin için Öykü’yle haykıra haykıra Aldırma Gönül diyeceğiz. Hıçkıra hıçkıra ağlarsam yaşıma versinler.
İnandığım tüm değerlerle, önünde saygıyla eğiliyorum.
Mekanın Cennet Olsun