Özellikle yaz aylarında hemodiyaliz hastalarının artan meyve-sebze tüketimi, kalpte ritim bozukluğu, nefes darlığı, kaslarda güçsüzlük ve kalp durması gibi tehlikeli durumları beraberinde getirebiliyor. Bu duruma karşı altın anahtar ise ‘hastalığa uygun beslenme’.
Hemodiyaliz tedavisi alan son dönem kronik böbrek yetmezliği hastalarının tedavi planları, düzenli diyalize girilmesi, düzenli ilaç kullanımı ve hastalıklarına uygun beslenme ile oluşuyor. Söz konusu planda hastaların en çok zorlandığı nokta ise ‘hastalığa uygun beslenme’ oluyor.
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, "Mevsim geçişleri hasta olsun - olmasın herkesi etkiliyor. Böyle zamanlarda koruyucu hekimlik faaliyetleri ile bilgilendirici çalışmaları ön planda tutuyor ve sosyal medya yayınlarımızda böbrek sağlığının nasıl korunacağına geniş alan açıyoruz. Kronik böbrek hastalığının son evresindeki hemodiyaliz hastalarının kan değerleri dahil fiziksel ve ruhsal sağlıklarının iyi olması bizim için son derece önemli. Bizler zamanla bir aile oluyoruz, yeri geliyor aile bireylerimizden daha çok hastalarımızı görüyoruz. Bu nedenle mevsim geçişleri dahil olmak üzere çevresel etkiler ve tüm süreçlerde hastalarımızı bilinçlendirerek sağlıklı olmalarını amaçlıyoruz" dedi.
Hastaların doktor ve diyetisyen iş birliği ile mevsime uygun, kan değerlerini dengede tutacak bir beslenme planına uymaları gerektiğini belirten Diyetisyen Gökçen Efe Aydın, "Hemodiyaliz hastalarının kanlarındaki potasyum, fosfor ve albümin değerleri, beslenme ile doğrudan ilişkilidir" dedi. Diyetisyen Aydın, "Mevsimsel değişimlerin getirdiği beslenme alışkanlıkları bu değerleri doğrudan etkiler. Örneğin yaz aylarında artan meyve ve sebze tüketimi, kan-potasyum seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Özellikle kavun, kayısı, şeftali, nektarin gibi sarı - turuncu meyveler ve yeşilliklerin aşırı tüketimi, hayati durumu tehlikeye sokacak bazı sonuçlar doğrulabilir. Bu nedenle mevsim geçişleri, kan değerlerinde en fazla sıkıntı yaşanılan zamanlardır. Özellikle yazın iştah azalması ve kışın protein tüketiminin artması da kan değerlerini etkiler. Hemodiyaliz hastalarının beslenme konusunda son derece bilgili olmaları gerekir" dedi.
"Su tüketimi yaz- kış kontrollü olmalı"
Hemodiyaliz hastalarında su tüketiminin önemi değinen Aydın, "Su tüketimi, özellikle idrar çıkışı olmayan veya azalan hemodiyaliz hastaları için mevsimsel olarak farklılık gösterir. Yaz aylarında sıcaklıkların ve dolaylı olarak terleme miktarının artması, su ihtiyacında da artışa neden olur. Genellikle ihtiyaçtan daha fazla sıvı alınır ve iki diyaliz seansı arasında olması gerekenden daha fazla kilo ile diyalize girilir. Bu durum, vücutta ödem, yüksek tansiyon ve kalp sorunları gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Kış aylarında ise su tüketimi daha kontrollü olmalı, ancak yine de vücuda yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Kışın hastaların su tüketimini ayarlamaları yaza göre çok daha kolaydır" dedi.
Aydın, hastalar için beslenme - kan değerleri ilişkisi ve karşılaşılan durumlara dair bilgi verdi:
"Kandaki potasyum seviyesinin yükselmesine bağlı olarak hastalarda; kalpte ritim bozukluğu, nefes darlığı, kaslarda güçsüzlük, ellerde - ayaklarda ani karıncalanma ile uyuşukluk ve kalp durması gibi tehlikeli durumlar görülebilir. Hemodiyaliz hastalarının kan potasyum değeri ilaçlar, beslenme ve diyet ile kısa sürede düşebilir. Hastalar düzenli bir tedavi ile potasyum yüksekliğine bağlı problemleri kısa sürede atlatabilir.
Kandaki fosfor seviyesinin yükselmesine bağlı olarak hastalarda; kaslarda ve eklemlerde ağrı, kaşıntı, ciltte kuruluk, halsizlik ve kireçlenme gibi problemler görülebilir. Fosforun kontrol altına alınması için genellikle diyet düzenlemeleri ve fosfor bağlayıcı ilaçların uzun süreli kullanımını gerekir. Bu süreç, sabır ve düzenli takip ile fosfor seviyelerinin dengelenmesini sağlar, ancak tam denetim için daha fazla zamana ihtiyaç duyulabilir.
Hemodiyaliz hastalarında albümin seviyesi, hem sağlık durumunun bir göstergesi hem de tedavi başarısını etkileyen önemli bir parametredir. Mevsimsel değişimler, beslenme alışkanlıklarını etkileyerek albümin seviyesinde de dalgalanmalara neden olabilir. Hemodiyaliz hastalarının en önemli albümin kaynağı olan yumurta akına beslenmelerinde mutlaka yer vermeleri gerekir. Fakat her gün yumurta tüketmek hastalarda bıkkınlığa sebep olabilir. Özellikle yaz aylarında havaların sıcak olması yumurta tüketirken hastaların daha da zorlanmalarına neden olabilir. Hastaların kan-albümin seviyelerini düşürmemek için kendilerini zorlamaları istenmelidir".