Tarih: 28.04.2025 13:05

‘Stres zona hastalığını tetikliyor’

Facebook Twitter Linked-in

Stres altındayken bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucunda çocukluk döneminde geçirilen suçiçeği virüsünün (Varisella Zoster) yıllar sonra yeniden aktif hale gelerek zona hastalığına neden olabileceği uyarısında bulunan Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Ekiz, "Stres yönetimi, yalnızca ruh sağlığı için değil, cilt sağlığı ve genel sağlık için de hayati önem taşır" dedi.
Günümüzün hızlı modern yaşamı ve yoğun iş temposu; günlük stresle birlikte birçok fiziksel ve psikolojik sorunu da beraberinde getiriyor. Uzmanlar, uzun süreli stresin yalnızca zihinsel sağlığı değil, bağışıklık sistemini de olumsuz etkileyerek birçok hastalığın tetikleyicisi olduğunu vurguluyor. Bu hastalıklardan biri de halk arasında ‘gece yanığı’ olarak bilinen zona.
Medical Park Ordu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Özlem Ekiz, özellikle yoğun stresin zona hastalığını tetikleyebileceğine dikkat çekerek, "Vücudumuz stres altındayken bağışıklık sistemi zayıflar ve çocukluk döneminde geçirilen suçiçeği virüsü (Varisella Zoster) yıllar sonra yeniden aktive olarak zona hastalığına neden olabilir. Stres yönetimi, yalnızca ruh sağlığı için değil, cilt sağlığı ve genel sağlık için de hayati önem taşır" dedi.

"Bağışıklık sistemi zayıfladığında virüs aktifleşiyor"
Zonanın, suçiçeği hastalığına neden olan Varisella Zoster virüsünün çocukluk dönemindeki enfeksiyon sonrası sinir köklerinde yıllarca sessiz kalmasının ardından tekrar aktif hale gelmesiyle ortaya çıktığının altını çizen Doç. Dr. Ekiz, "Bu virüs, özellikle bağışıklık sistemi zayıfladığında yeniden canlanır. Şiddetli stres, travma, aşırı yorgunluk ve bazı kronik hastalıklar bağışıklığı baskılayarak zona riskini artırır" şeklinde konuştu.

"Stres vücudun direncini kırıyor"
Stresin, kortizol gibi hormonların salgılanmasını artırarak vücudun savunma mekanizmasını zayıflattığını belirten Doç. Dr. Ekiz, "Bu durum, yalnızca enfeksiyonlara değil, zona gibi viral hastalıklara da zemin hazırlar. Stresli bir dönemin hemen ardından yüzde, sırtta ya da gövdede ağrılı, kabarcıklı döküntüler ortaya çıkabiliyor. Bu belirtiler hafife alınmamalı, erken dönemde dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır" ifadelerini kullandı.

"Ağrı, zonanın en tehlikeli yüzü"
Zona hastalığının en önemli komplikasyonunun döküntüler iyileştikten sonra bile sürebilen şiddetli sinir ağrıları (postherpetik nevralji) olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Ekiz, "Bu ağrılar, hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Özellikle ileri yaş hastalarda bu tablo daha ağır seyredebilir. Erken teşhis ve tedavi, hem hastalığın şiddetini azaltır hem de komplikasyon riskini düşürür" şeklinde konuştu.

"Strese karşı önlem, zonaya karşı kalkan demektir"
Doç. Dr. Özlem Ekiz, zona hastalığından korunmada stres yönetiminin büyük rol oynadığını vurgulayarak, stres azaltacak yöntemlerin (meditasyon, yoga, düzenli egzersiz) yaşam rutinine eklenmesi, sağlıklı ve dengeli beslenme ile bağışıklığın güçlendirilmesi, yeterli uyku alışkanlığının kazanılması ve aşılama imkânı olan bireylerde zona aşısının değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Herhangi bir belirti görüldüğünde vakit kaybetmeden bir dermatoloji uzmanına başvurulmasının önemine dikkat çeken Doç. Dr. Özlem Ekiz, "Sağlıklı bir zihin, sağlıklı bir cilt demektir. Stresinizi yöneterek sadece ruhunuzu değil, bedeninizi de birçok hastalıktan koruyabilirsiniz. Unutmayın; erken teşhis hayat kalitesini belirler" diye konuştu.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —