SMA hastası İsa Demirhan’ın, 16 yıl süren hac hasreti sona erdi. Hastalığı Hac vazifesine engel olmayan Demirhan, "Herhangi bir engelinden dolayı buraya gelmekten endişe duyan, hacı adaylarımız varsa hiç endişe etmesinler" dedi.
SMA hastası İsa Demirhan, 2009 yılında yaptığı başvuru sonucunda 16 yıl süren hac hasreti sona erdirdi. Tekerlekli sandalyesiyle kutsal topraklara gelen Demirhan’ın hastalığı hac vazifesine engel olmadı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde görev yapan Demirhan, ailesinin desteği ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sağladığı imkanlar ile hac vazifesini yerine getiriyor.
Demirhan, yaptığı açıklamada, "2009 yılında hac kaydımızı yaptırdık. Hemen hemen 15-16 senedir bekliyorduk. 5 kişi olarak ailemizle beraber geldik. Diyanetimizin kaynaklarını okuduk. Peygamber Efendimizin hayatını okuduk. Haccın anlamını, önemini anlatan kaynaklardan istifade ettik. Daha önce gelen akrabalarımızdan, eşimizden, dostumuzdan burayla ilgili tecrübelerini dinledik, tavsiyelerini aldık" dedi.
"Her hangi bir endişe duymadık"
Kura sonucunu internet sürekli takip ettiklerini aktaran Demirhan, "Zaten her gün sürekli internetten takip ediyorduk. Babamlar, annemler çok heyecanlıydı zaten sürekli takip et diyorlardı. İlk çıktığı zaman babamı aradım, annemleri aradım. Müjdeyi verdim. Onlar da çok sevindiler. Böyle bu şekilde bu süreci yaşadık. Herhangi bir endişe duymadık. Zaten haccın meşakkatli olduğunu biliyoruz. Fiziki olarak, coğrafi olarak zahmetli olduğunu bildiğimiz için bir de kardeşlerimle geldim. 2 tane erkek kardeşimle beraber geldiğim için çok şükür herhangi bir sıkıntı yaşamadım" dedi.
"Diyanetimiz sağ olsun bu konuda bayağı hassas davranmışlar"
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hac konusunda çok hassas olduğunu aktaran Demirhan, "Diyanetimiz sağ olsun bu konuda bayağı hassas davranmışlar. Havaalanından buraya gelinceye kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Sadece tekerlekli sandalyede olduğumuz için taşıma sıkıntımız oldu. Çok şükür Diyanet görevlilerimizle, havaalanındaki görevlilerimiz, buradaki görevlilerimizle onu da telafi ettik" dedi.
"İlk geldiğimiz zaman bizim için ayrılan özel alanda tavafımızı yaptık"
Engelli hacı adayları için ayrılan özel bir alanda tavafı gerçekleştirdiğini ifade eden Demirhan, "İlk geldiğimiz zaman bizim için ayrılan özel alanda tavafımızı yaptık. Ondan sonra sayımızı gerçekleştirdik. Say ve tavaf alanı bizim için ayrılmış özel yerler. Oralarda rahat yaptık tavafımızı. Kabe’nin ilk girişine giremedik. Bununla ilgili bir çalışma yapılırsa, orada da tavaf yaparsak Rükn-i Yemani, Hacer-ü’l Esved ile Mültezem’de duamızı edersek, hatimde de iki rekat şükür namazı kılarsak bizim için çok daha güzel olur. Tabii biz farklı bir açıdan gördüğümüz için daha farklı bir duygu oldu. Buraya geldiğimiz zaman ilk önce bu mekanda yapacağımız tüm duaların kabul olmasını, bundan sonra yapacağınız tüm duaların kabul olmasını niyaz ettik. Ailemize, eşimize, dostumuza, akrabalarımıza ve özellikle son zamanlarda Filistin’e, Doğu Türkistan’a, Çeçenistan’a, Arakan’a, Myanmar’daki Müslüman kardeşlerimize dualarımızı ettik inşallah" dedi.
"Allah devletimizden razı olsun"
Kabe’de olmanın müthiş bir duygu olduğunu ifade eden Demirhan, "Başta Peygamber Efendimiz, sahabe-i güzinler, evliyalar, asfiyalar hepsinin ayak izleri burada sanki. Onlarla beraber tavaf ediyoruz, onlarla beraber say ediyoruz, onlarla beraber namaz kılıyormuş gibi bir hissimiz var. Allah herkese bu duyguyu yaşatmayı nasip eylesin. Allah devletimizden razı olsun. Diyanet İşleri Başkanlığımızdan, çalışanlarından razı olsun" dedi.
"Gökte melekler, yerde mavi yelekler"
İstanbul’dan kutsal topraklara gelene kadar Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevlilerin her yerde olduğunu ve kendilerine yardım ettiğini aktaran Demirhan, "Kafile Başkanımız İstanbul’daki toplantımıza şey demişti bize Gökte melekler, yerde mavi yelekler diye. Sağ olsunlar her köşe başında, her otelde, her yerde mavi yelekli din görevlilerimiz mevcut. Herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Geldik ilk gün geldiğimiz gibi öyle yönlendirmeler yapıldı ki kendi başımıza tavafa gidip gelebildik. Herhangi bir sıkıntı yaşamadık bu konuda" dedi.
Görme engelli hacı adaylarının kutsal topraklarda olduğunu belirten Demirhan, "Gözleri görmeyen iki-üç tane hacı adayını gördüm. Nice gözleri gören var, buraları görmüyorlar. Onlar gözleri görmediği halde öyle bir tavaf ediyorlardı ki, öyle bir seyrediyorlardı ki. Yani Allah herkese nasip etsin. Kas hastasıyım. Bir farkındalık olsun. Hemen hemen 95-96 yılından beri bu rahatsızlığı yaşamaktayım. Hastalık Allah’tan gelmiş. Tıbbi desteklerimizi alıyoruz, tedavilerimiz oluyoruz. Sağ olsun ailemden büyük destek görüyorum. İki tane erkek kardeşim var, ailem var. Eşimiz, dostumuz hiç bu durumu bize negatif olarak yansıtmadılar" dedi.
"Herhangi bir engelinden dolayı buraya gelmekten endişe duyan, hacı adaylarımız varsa hiç endişe etmesinler"
Engelinden dolayı hac vazifesini yerine getirmekten çekinenlere seslenen Demirhan, "Herhangi bir engelinden dolayı buraya gelmekten endişe duyan, bir kaygı duyan hacı adaylarımız varsa hiç endişe etmesinler. Her şekilde gelebilirler. Allah bir şekilde kolaylığını veriyor. Bir zahmet duyacaklarını, bir sıkıntı yaşayacaklarını zannetmiyoruz. Sağ olsun devletimiz de Diyanet İşleri Başkanlığımızla bununla ilgili her sene gittikçe yeni düzenlemeler yapıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda daha da iyi şartlarda hacı adaylarımız vazifelerini yerine getirebilecekler" dedi.