Medicana Sivas Hastanesi ev sahipliğinde "Hemodiyaliz Eğitim Programı" düzenlendi. Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Vakfı ile Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireleri Derneği’nin iş birliğinde düzenlenen programda böbrek nakli ve organ bağışının önemi vurgulandı.
Medicana Sivas Hastanesi’nin ev sahipliğinde, Hipertansiyon, Diyaliz ve Transplantasyon Vakfı ile Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireleri Derneği iş birliğiyle "Hemodiyaliz Eğitim Programı" düzenlendi. Programa doktorlar, hemşireler, diyaliz teknikerleri ve hastalar katıldı. Etkinlikte, diyaliz süreci, hipertansiyonun böbrek sağlığı üzerindeki etkileri ve hasta yönetimi konularında kapsamlı bilgiler paylaşıldı. Katılımcılara, hemodiyaliz merkezlerinde kalite ve mükemmelliğe ulaşmak için bu tür eğitim programlarının hayati önem taşıdığı vurgulandı. Program kapsamında konuşan Doç. Dr. Mehmet Emin Demir, Türkiye’de yaklaşık 65 bin diyaliz hastasının bulunduğunu belirterek, "Bu eğitim programları çerçevesinde diyaliz hemşireleri, hekimler ve teknikerlerin katılımıyla bilgi paylaşımı sağlanmaktadır" dedi.
"Organ bağışına katkı sağlayalım
Doç. Dr. Mehmet Emin Demir, eğitim programlarında hastalara böbrek nakli ve diğer tedavi seçeneklerini aktardıklarını belirterek, "Diyaliz tedavileri disiplinli bir şekilde uzun bir zamana yayılması gereken bir program içerisinde yürütülmesi gerekmektedir. Hastalarımız dönem dönem motivasyonlarını kaybetmekte ve bazı yeniliklere uzak kalmaktadırlar. Kronik böbrek yetmezliği geliştiği zaman hastalarımızın önünde 3 seçenek vardır. Bunlar makine diyalizi, karın zarı dediğimiz periton diyaliz ya da en ideali olan böbrek nakli gerçekleştirmeleridir. Günümüzde kronik böbrek hastalığının en iyi tedavisi böbrek naklidir. Böbrek nakli olan hastaların yaşam süresi ve yaşam kalitesi daha iyi olmaktadır. Diyaliz sürecine giren hastaların bir kısmının diğer alternatif veya diğer ana tedavilerle ilgili bilgilere ulaşamadığını görmekteyiz. Bu eğitim programlarımız süreci içerisinde hastalarımıza özellikle böbrek naklini ve diğer tedavi seçeneklerini aktarmaktayız" dedi.
"Hayat kalitesinin artmasına katkı sağlayalım"
Demir, bu eğitim programlarının yıllardır sürdürüldüğünü ve temel amaçlarının diyaliz sürecinde yaşanan sorunlara yönelik farkındalığı canlı tutmak olduğunu belirterek, " Hastalarımızın bu uzun süre içerisinde kaybettikleri motivasyonu sağlamak için psikologlar ve diyetisyenler eşliğinde eğitim süreçlerini tazelemekteyiz. Programlarımıza hastalarımızın eğitimini hedeflemekteyiz. Bizler bu programı ilk defa yapmıyoruz. Yıllardır belli bir program çevresinde yürütmekteyiz ve en önemli hedefimiz de diyalizle ilgili yaşanan sorunlarla farkındalığı sürekli canlı tutmak. Bu alandaki gelişmeleri sürekli hastalarımıza ve paydaşlarımıza iletmektir. Türkiye de şu anda yaklaşık 25-30 bin civarında organ bekleyen vatandaşımız çeşitli hastalıklardan beklemektedir. Lütfen organ bağışına katkıda bulunalım insanların yaşamasına hayat kalitesinin artmasına katkı sağlayalım" diye konuştu.
"Bugün burada olmaktan çok mutluyuz"
Uzman hemşire Tülay Aksoy ise eğitim için burada olduklarını söyleyerek, "Bugün burada hem diyaliz tedavisi gören hastalarımızın hem de diyalizde çalışan meslektaşlarımızın eğitimleri için buradayız. Bu toplantılarımızı zaman zaman bölgesel olarak yapmaktayız. Bugünde burada olmaktan çok mutluyuz. Ulusal kongrelerimiz de biz bunu daha çok getiriyoruz ama bölgesel toplantılarla da üyelerimize ve meslektaşlarımıza ulaşarak bilgi eksikliğini yüz yüze geri bildirimlerle almak daha elverişli oluyor" şeklinde konuştu.