Tarih: 23.06.2025 19:02
Satın aldıkları araçların kiralık olduğunu öğrenince hayatlarının şokunu yaşadılar
Antalya’da filo şirketlerinden kiralanan 73 aracı satarak yaklaşık 120 milyon TL’lik dolandırıcılık yapan şüpheliler, mağdurların zararlarını karşılayacakları sözüyle tahliye edildi. Mağdurlar, "Tahliye olurken, mağduriyetimizi gidereceklerini söylediler. Henüz arayan soran olmadı. İyi niyetleri varsa burada bekliyoruz" diyerek tepki gösterdi.
Antalya’da faaliyet gösteren iki firmanın, İstanbul merkezli 3 lojistik şirketten kiraladıkları 73 aracı, sözleşmelere aykırı şekilde internet üzerinden üçüncü kişilere satmaları üzerine başlatılan soruşturmada, yaklaşık 120 milyon TL’lik dolandırıcılık tespit edildi.
Araçlar, yüzde 30 peşinat ve 24-48 ay vadeli taksit seçenekleriyle "sahte satış sözleşmeleri" ile devredildi. Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekiplerinin çalışmasıyla olayla bağlantılı 10 şüpheli yakalandı.
Tutuklanan şüphelilerden 4’ü geçtiğimiz günlerde "mağduriyetleri gidermek şartıyla" tahliye edilirken, 6’sı hakkında ise adli kontrol kararı uygulandı. Olayla ilgili çok sayıda mağdur, o günden bu yana kendileriyle herhangi bir temas kurulmadığını ileri sürdü.
"Araçlarımızı teslim ettik ama hâlâ bekliyoruz"
Olayın ardından adliye önünde toplanan mağdurlar ve avukatları, yaşadıkları mağduriyeti paylaştı. Mağdurlar adına konuşan avukat Muzaffer Uğur, olaydan dolayı çok sayıda kişiyi etkilediğini belirterek şunları söyledi: "Aynı zamanda ben de mağdurum. Aracımı aralık ayında aldım. Peşinatımı verdim, taksitlerimi öderken bir gün emniyet arayıp ’bu araç hakkında yakalama kararı var’ dedi. Aracımı teslim ettim. Ruhsat sahibi gelip aldı. Herkesin yaşadığı tablo aynı: Araçlar altımızdan alındı, kimse bize dönüş yapmadı. Tahliye oldular, mağduriyetimizi gidereceklerini söylediler. Henüz arayan soran olmadı. İyi niyetleri varsa burada bekliyoruz. Yaklaşık 350 bin lira mağduriyetim var. Antalya’da en az 200 kişi, Türkiye genelinde 300-400 kişi bu yöntemle dolandırılmış olabilir."
"Tahliye olurken söz verdiler ama kimse aramadı"
Uğur, gözaltına alınan şüphelilerin tahliye edilirken mağduriyetleri gidereceklerini söylediklerini belirterek, "Bu söz üzerine şartlı olarak serbest kaldılar ama bugüne kadar kimse bizimle temasa geçmedi. Ne bir açıklama, ne de bir görüşme oldu. Oyalandığımızı düşünüyoruz. Hâlâ bekleyen biziz" dedi.
Uğur, hem bireysel hem de müvekkilleri adına yaşadığı mağduriyetin sürdüğünü ifade ederek, "Taksitleri ödenmeye devam ederken, şahısların araçları altlarından emniyet vasıtasıyla alındı. Bu süreçte, insanların içinde son taksitine yaklaşmış olan vardı. Daha ilk taksitini ödeyemeyen insanlar vardı. Aracını almış, 4 gün geçmiş, aracı altından alınmış. Bu şekilde olunca insanlar tabii ki bir korkuya bir telaşa kapıldı. Mağduriyetimiz giderilmeyecek mi? Bu böyle kalacak mı endişesine kapıldılar. Hukuki yönden biz alacağımızı alabilecek miyiz? Korkusu insanları sardı. İnsanların ceza almış olması olmaması bizi çok ilgilendirmiyor. Biz mağduriyetlerimizin giderilmesini istiyoruz. Bu olay cezai boyutta devam ediyor" diye konuştu.
"Kasko bahanesiyle ekstra para aldılar, sonra da aracımı götürdüler"
Mağdurlardan Abdullah Aktürk ise, 4 Kasım’da 2021 model bir aracı satın alarak dolandırıcılığın hedefi haline geldiğini anlattı. Aktürk, aracı alırken 320 bin TL peşinat, 30 bin TL kasko ve sigorta bedeli ödediğini, ardından her ay 9 bin 862 TL taksit ödemeye başladığını ifade etti. Şu ana kadar toplamda 523 bin 310 TL ödeme yaptığını belirten Aktürk, şöyle devam etti:
"Ruhsat sahibini görmek istediğimi söyledim. Bana farklı bir kadın geldi. Sahte kimlik belgesi gösterdi, araç kendi üzerineymiş gibi davranarak güven verdi. Ben de ödemeleri yaptım. Araç aslında kiralıkmış ama biz satın aldık sanıyorduk. 4 Mayıs’ta polis aradı. GPS ile aracın yerini tespit etmişler. Ruhsat sahibi geldi, aracı aldı. Daha sonra sahte kimlikle gelen kadının gerçek ruhsat sahibiyle hiçbir ilgisi olmadığını öğrendim."
"Kelepçeyle karakola götürüldük, suçlu muamelesi gördük"
Mağduriyetin yalnızca maddi değil, manevi yönünün de çok ağır olduğunu dile getiren Aktürk, şunları söyledi: "Araçlar hakkında çalıntı ihbarı yapılmış. Nezarette kaldık, evrakları gösterene kadar suçlu muamelesi gördük. Şu anda herkes bizi araba hırsızı sanıyor. Psikolojik olarak yıkıldık. Bir akrabamız görüyor, eşimden dostumdan bir araç alıyorum, araç kiralıyorum. Bir işim var onu halletmek istiyorum. Beni görenler ’bu arabayı da çalmadın değil mi’ deyip espri yapıyor. Bu bir insan için o kadar bir onur kırıcı ki, artık insanların yüzüne bakamaz hale geldik. Bunun ne kadar gurur kırıcı olduğunu size anlatamam. Eşim altınlarını bozdurdu, ben kendi aracımı sattım, 150 bin TL verdim. Şimdi bu borcu ödemeye devam ediyorum. Ama ortada ne araç var ne de muhatap."
"Uzlaşma vaadiyle oyalıyorlar"
Mağdurların bir kısmı, tahliye edilen şüphelilerin kendileriyle uzlaşmak istediklerini ilettiklerini ancak teklif edilen şartların kabul edilebilir olmadığını belirtti. Aktürk, "Verdikleri paranın sadece peşinat ve bazı taksitleri ödeyeceklerini söylüyorlar. 65 bin liralık bakım masrafını, 50 bin TL dosya ücretini, diğer yan ödemeleri karşılamayacaklarını belirttiler. Ödemeleri 12 ay taksitle ve faizsiz yapacağız diyorlar ama ilk taksit ne zaman onu bile söylemiyorlar" dedi.
Açıklamalarının ardından şahıslar hakkında savcılığa yeniden suç duyurusunda bulunuldu.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —