Tarih: 06.05.2025 10:18

(ÖZEL) Kırım Tatar kültürü Eskişehir’de yaşamaya devam ediyor

Facebook Twitter Linked-in

Eskişehir’de Kırım Tatar kültürünü yaşatmak için müze açtıklarını belirten Müze Kurucusu Hasan Kırımer, müzedeki en eski eşyanın sürgünlere tanıklık etmiş başörtüsü olduğunu ve Bahçesaray’da bulunan Gözyaşı Çeşmesi’nin aynısını müzenin bahçesine yaptıklarını dile getirdi.
Eskişehir’de, Kırım Tatar kültürünün yaşatılması amacıyla kurulan müze, ziyaretçilere kültürü geçmişten günümüze kadar anlatıyor. Kırım Tatar kültürünü vatandaşlara anlatılması üzerine kurulan müzede 1944 sonrası yapılan ve bir sürü sürgüne tanıklık etmiş olan başörtü en önemli eşya niteliğini taşıyor. Müzenin bahçesine Bahçesaray’da bulunan Gözyaşı Çeşmesini yaptırdıklarını dile getiren Müzenin kurucusu Hasan Kırımer, daha yaptıracakları çok eser olduğunu belirtti. Kırımer, Kırım Tatar kültürünün tanıtılması için uzun yıllardır emek verdiğini ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un desteğiyle bu müzeyi hayata geçirdiğini ifade etti.

"Kültürümüzü yaşatmaya çalışıyoruz"
Müzenin, Kırım Tatarlarının yüzyıllardır süren yaşamını yansıttığını ifade eden Kırımer, " Burada kırım kültürünü tanıtmak adına uzun yıllar dernekte faaliyet gösterdik. Dernekten sonra Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt bu müzeyi yapma işini bana verdi. Müzeyi iki defa yaptık. Birinci yaptığımızda bizim müzemiz belediyeler birliğinin seçiminde Türkiye ikincisi oldu. Daha sonra daha büyük yaptık ve mankenler, elbiseler çoğaldı. Buraya gelen Tatarlara veya merak edenlere takdim ederek soru sorarlarsa cevap vermeye çalışıyoruz. Bizim kültürümüzü yaşatmaya uğraşıyoruz. Bizim Kırım Tatarlarının yüzyıllardır süren bir yaşam boyu var. Bunun içerisinde Kırım’da çok sürgünler, göçler görmüşüz. Ruslar bizi oradan oraya sürmüşler. Tarlalarımızı, evlerimizi, bahçelerimizi hepsini elimizden almışlar. Kriminalize etmek için ellerinden gelen her şeyi yapmışlar. 15-30 milyon civarı Kırım Tatarı olduğunu tahmin ediyoruz. Eskişehir’de de 150-200 bin arası Kırım Tatarı var" diye konuştu.

"Gözyaşı dökerek eşyalarını veriyorlar"
Müzedeki eserlerin büyük bir kısmının, köylerden ve çevredeki evlerden topladıkların, genel olarak Kırım Tatarlarının ağlayarak eşyalarını verdiklerini vurgulayan Kırımer, "Biz elimizden geldiğince unutturmamaya, bizim kültürümüzü yaşatmaya uğraşıyoruz. Orada bir yemek kültürümüz var bunu burada kitaplara yansıtıyoruz. Diğer eşyaları ve fotoğrafları bulduklarımızı koyuyoruz. Bilmeyenlere kültürü biraz bilsinler tanısınlar ve kültürümüz ileriye doğru taşısınlar diye elimizden geleni yapıyoruz. Aşağıda ise bir kütüphanemiz var. Herkese anlatmaya çalışıyoruz; biz Kırım Tatarıyız, böyle bir kültürümüz var diye. Köylerden veya çevredeki evlerden eşya topluyoruz. Kapılarına gidip "Kırım’dan gelen eşyanız var mı, bize verir misiniz?" diyerek eşyaları alıp müzeye koyuyoruz. Çoğu kişi gözyaşı akıtarak eşyalarını veriyor, sırf kültürümüzü tanınsın diye. Elden gelebildiğince oradaki yaşantıyı burada canlandırabilmek için, böyle bir şeyler yaptık yapmaya da devam ediyoruz" dedi.

"Müzenin bahçesinde olan çeşme ise Bahçesaray’da Han Sarayımız da yer alıyor"
Müzedeki en eski eşyanın 1944 sonrası yapılan sürgünlere de tanıklık etmiş olan başörtüsü olduğunu ve Kırım’da Bahçesaray’da bulunan çeşmeyi de müzenin bahçesine yaptırdıklarını şu sözlerle aktardı:
"İlk katta bir çocuk sünnet odamız, bir mutfağımız var, bir gelin damat odamız var. Yukarıda bir hanlık odası var. Hanın oturduğu tahtın benzerini yaptık, gelenlere onu gösteriyoruz. Han odasında değişik figürlerlerimiz var. En eski eşyamız ise yukarı katta bulunan namaz örtümüz. Kırımda yapılmış, Özbekistan’a sürgüne giderken gitmiş ve Özbekistan da kullanılmış sonra da insanlarla birlikte Kırım’a dönmüş, Kırım’dan da bana geldi. En kıymetli eserlerden biri. Müzenin bahçesinde olan çeşme ise Bahçesaray’da Han Sarayımız var. Bu çeşme Han Sarayımızın içinde üstü kapalı olan bir yerde bulunuyor. Gözyaşı çeşmesi olarak biliniyor. Bu çeşmenin iki hikâyesi var. Bazıları hanın sevgilisi için yaptırdığını bazıları ise ölen eşi için yaptırdığını söylüyorlar. Çok güzel hatırası olan bir eser olduğu için bizde buraya yaptırdık. "



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —