Marmara Denizi’nde yeniden görülmeye başlayan müsilaj balıkçıları ve vatandaşları tedirgin ederken, balıkçılar "Müsilaj balığın etine zarar vermez" diyerek kamuoyundaki endişelere açıklık getirdi.
Marmara Denizi’nde yeniden etkili olmaya başlayan müsilaj vatandaşlarda tedirginliğe yol açarken, Tekirdağlı balıkçılar ve balık satışı yapan esnaf müsilajın balığın etine zarar vermediğini belirtti. Av yasağının başlamasıyla birlikte büyük tekneler sezonu kapatırken, tezgâhlarda küçük teknelerin getirdiği istavrit, sardalya, mezgit ve çupra gibi balıklar yer almaya devam ediyor.
Müsilajın denizlerde zaman zaman görülebilen çevresel bir durum olduğunu belirten balıkçılar, "Balığın etinde sağlığa zararlı herhangi bir etki yok. Sadece kıyıdaki dip yaşamını zaman zaman olumsuz etkileyebiliyor" diyerek endişelere açıklık getirdi. Büyük teknelerin paydos ettiğini, küçük teknelerin ise faaliyetlerine devam ettiğini ifade eden balıkçılar, yeni sezona kadar avcılığın tamamen bittiğinin söz konusu olmadığını kaydettiler.
Balıkçı Behiç Karacı, Ramazan Bayramı ile birlikte büyük teknelerin paydos etmesi ve denizlerdeki müsilajın artmasıyla birlikte sezonun küçük teknelerle devam ettiğini söyledi. Karacı, özellikle müsilajın balık sağlığına zarar vermediğini vurgulayarak, bu durumun denizin doğal savunma mekanizması olduğunu ifade etti.
"Balık var ama büyük tekneler yok"
Balıkçı Behiç Karacı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Av yasağı resmi olarak 15 Nisan’da başladı ama Ramazan Bayramı ile birlikte büyük teknelerimizin yüzde 90’ı paydos etti. 15 günlük kısa süreyi değerlendirmek istemediler. Zaten bayramdan bu yana tezgâhlardaki tüm balıklar küçük teknelerden geliyor. Yani 12 metrenin altındaki teknelerden çıkan balıkları satıyoruz. Şu anda yasak olan, büyük teknelerin avlanması. Küçük tekneler, küçük ağlarla istavrit, hamsi, sardalya, çupra, mezgit, barbun gibi çeşitleri yakalamaya devam ediyor."
Avcılık 12 metrenin altındaki teknelerle devam edecek
"Sezon bitti, canlı balık yok" algısının doğru olmadığını dile getiren Karacı, "Küçük teknelerin yakaladığı balıklar hâlâ var. Çeşitlilik devam ediyor ama elbette miktarda azalma oldu. Büyük tekne bir gecede 100 kasa balık yakalarken, küçük tekne 10 kasa getiriyor. Bu da fiyatlara biraz yansıdı. Şu an tezgâhımızda en çok istavrit var. Sardalya da başladı. Çupra ve mezgit çeşitlerini de bulundurmaya çalışıyoruz" dedi.
"Müsilaj balığın etine zarar vermez"
Karacı, müsilajla ilgili şunları söyledi:
"Yaklaşık 4 yıl önce müsilaj yine yoğun şekilde görülmüştü ve vatandaşlar tedirgin olmuştu. Bu yıl da Marmara Denizi’nde müsilaj vardı, bu da balıkçıların işini zorlaştırdı. Bu yüzden büyük teknelerin çoğu Karadeniz’e gitti. Müsilaj, denizin kendi ürettiği bir şey. Bölge bölge ortaya çıkabiliyor. Denizdeki azot ve fosfor yükü artınca, deniz bir savunma mekanizması geliştiriyor ve bu maddeyi üretiyor. Bazen akıntı ve rüzgârla kıyıya yaklaşıyor, bazen açığa gidiyor. Aslında balığın etine hiçbir zararı yok. Kıyıya çok geldiği zaman dip yapısını etkileyebilir, ama balığın yenmesine engel değil. Zaten bizden en çok balık alan müşteriler doktorlar. Onlar da söylüyor. Müsilaj hep olacak. Üç yıl olmayacak, dördüncü yıl çıkacak. Bu denizin doğal döngüsü."
