Bayramda artan hayvan hareketliliğine dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, "Kırım Kongo Kanamlı Ateş hastalığının görüldüğü bölgelerde büyükbaş hayvanların sevki öncesinde keneye karşı veteriner kontrolünde ilaçlanması, riski ciddi ölçüde azaltacaktır" dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, Kurban Bayramı’nda hayvanlarla temasın artmasıyla birlikte Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) başta olmak üzere, çeşitli zoonotik hastalıkların yayılma riskinin ciddi oranda yükseldiğini vurguladı.
"Hayvanlarda belirti yok, risk yüksek"
Virüslerin hayvanlarda belirti göstermeden taşınabildiğini belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, özellikle celepler, kasaplar, mezbaha çalışanları ve veteriner hekimlerin yüksek risk grubunda olduğunu söyledi. Prof. Dr. Leblebicioğlu, "Kurban kesimi, mutlaka belirlenmiş, denetimli alanlarda gerçekleştirilmelidir. Kesim işlemi sırasında enfeksiyonların yayılmasını önlemek amacıyla çalışanlara eğitim verilmesi büyük önem taşır" diye konuştu.
Hayvan sevkiyatında KKKA uyarısı
Bayram öncesi artan hayvan hareketliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Leblebicioğlu, KKKA hastalığının görüldüğü bölgelerden yapılan sevkiyatların, virüsün farklı bölgelere taşınmasına neden olabileceğini söyledi. Dr. Leblebicioğlu, "Büyükbaş hayvanların sevk öncesinde keneye karşı veteriner kontrolünde ilaçlanması, riski ciddi ölçüde azaltacaktır. Kurbanlıklar, yalnızca ruhsatlı pazarlarda satışa sunulmalı; açık alanlarda, kontrolsüz satış ve kesimlerden kaçınılmalıdır" şeklinde konuştu.
"Kesim alanında eldiven ve önlük şart"
Kesim sırasında kullanılan ekipmanın da bulaşma riskini azaltmada kritik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Leblebicioğlu şunları söyledi: "Sıvı geçirmez önlük, kalın eldiven gibi koruyucu ekipmanlar kullanılmalı, hayvan derisine çıplak elle temas edilmemelidir. Deri sıyrıldıktan sonra üzerindeki keneler yeni bir konak arayabilir. Bu noktada dikkatli olunmalıdır. Kesim artıklarının açık alanda bırakılması, enfekte materyalin diğer hayvanlarca tüketilmesine ve dolayısıyla enfeksiyonun yayılmasına neden olabilir. Bu tür atıklar, derin çukurlara gömülerek imha edilmeli ve alan evcil hayvanlara kapatılmalıdır. Vücuda tutunmuş bir kene varsa, elle koparılmamalı veya ezilmemelidir. Bu işlem steril pens veya özel aletlerle yapılmalı, mümkünse en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kene vücutta ne kadar uzun süre kalırsa, bulaştırma riski de o kadar artar. Kene tutunmasının ardından ortaya çıkabilecek ateş, halsizlik, kas ağrısı, kanama gibi belirtiler hayati önemde. Bu belirtiler KKKA’nın erken uyarı işareti olabilir. Gecikmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Parklardaki kenelerin çoğu KKKA taşımaz. Ancak çevre ilaçlaması dengesiz sonuçlar doğurabilir. Aynı şekilde, kene popülasyonunu azaltmak amacıyla doğaya salınan bazı kanatlı hayvanlar, tam tersine, kenelere konak olarak hizmet ederek bu popülasyonun artmasına neden olabilir."