Saya Holding’in ana sponsorluğunu üstlendiği Klaros Antik Kenti’ne düzenlenen özel gezide, binlerce yıllık kehanet merkezi yerinde incelendi. Holding yönetimi Ege’nin kültürel mirasına sahip çıkma vizyonuyla Klaros’taki çalışmalara destek verdiklerini belirtirken, gezide bulunan Folkart, Volt Teknoloji ve Humanis yöneticileri İzmir odaklı kültür stratejisini paylaştı.
İzmir’in Menderes ilçesindeki Klaros Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Ege Üniversitesi’nin bilimsel liderliğinde devam ediyor. Klaros Antik Kenti’nin ana sponsorluğunu ise kültürel mirasa yatırım yapmayı uzun yıllardır sürdürdüğü toplumsal sorumluluk yaklaşımının merkezine alan Saya Holding üstlendi. Hem bölgenin arkeolojik değerlerine dikkat çekmeyi hem de kentin kültür ve turizm vizyonuna katkı sunmayı hedefleyen holding, bugüne dek bağlı şirketleri aracılığıyla yürüttüğü toplumsal ve kültürel faaliyetleri artık doğrudan holding çatısı altında sürdürmeye başladı. Antik kente düzenlenen gezi programına Klaros Kazısı Bilimsel Danışmanı Doç. Dr. Onur Zunal, Saya Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi, Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, Folkart Genel Müdürü Metin Sancak, Folkart Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Sancak ve İnsan Kaynakları Direktörü Kezban Sancak Elay katıldı.
Gezide açıklamalarda bulunan Klaros Kazısı Bilimsel Danışmanı Doç. Dr. Onur Zunal, ana sponsor olan holdinge teşekkür ederek, bu desteğin büyük emeklerle ortaya çıkarılan kültürel mirasın korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması konusunda büyük bir güvence olduğunu söyledi. Doç. Dr. Zunal, "Yatırımlarının büyük bölümünü kendi filizlendiği, yaşadığımız şehre yapan Saya Holding’in desteğinin bir diğer önemi ise özellikle İzmir ve çevresinin sahip olduğu kültür turizmi potansiyelini ortaya çıkarma konusunda özel sektörün de katılımına öncülük etmesidir. Bu anlamda Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izinleri ve desteğiyle yürüttüğümüz Klaros kazısına vermiş olduğu destekten dolayı kendilerine çok teşekkür ederiz" diye konuştu.
Klaros’a verilen desteğin bu yeni yönelimin ilk örneklerinden biri olarak öne çıktığını ifade eden Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Mengi, Ege Bölgesi’ndeki tarihsel ve kültürel değerleri sahiplenmeyi bir sorumluluk olarak gördüklerini vurguladı. Klaros ile binlerce yıllık bir mirasa dokunduklarını, bunun yalnızca geçmişe saygıyı değil kültürel kalkınmanın gelecek vizyonuyla buluşturulmasını da içerdiğini söyleyen Mengi, holdingin Klaros’a sağladığı destekle yalnızca bir kazı alanının değil bir hafıza mekanının yeniden görünür kılınmasına katkı sunulduğuna dikkat çekti. Mengi, bu katkının aynı zamanda Türkiye’de özel sektörün kültürel alanla kurduğu ilişkinin gelişimine örnek teşkil ettiğini ifade etti.
Klaros’tan Smyrna’ya uzanan kültürel vizyon
Cem Mengi, antik kentlerin yalnızca arkeolojik değil, ekonomik ve kültürel kalkınmada da itici bir güç olduğunu vurguladı. Ege’nin incisi İzmir’in neolitik dönemden Osmanlı’ya kadar uzanan kesintisiz yaşam izleriyle adeta katman katman bir açık hava müzesi niteliği taşıdığını hatırlatan Mengi, bugün İzmir sınırları içinde tam 875 arkeolojik sit alanı bulunduğuna, bu alanların 17’sinde hala aktif kazıların sürdüğüne işaret etti. İzmir’in elinde Smyrna gibi bir Helenistik başkent, Teos gibi sanatçıların şehri, Metropolis gibi kadınlara adanmış kutsal alanlar, Efes ve Bergama gibi dünya çapında bilinen UNESCO hazineleri ve kehanetleriyle öne çıkan Klaros gibi mitolojik bir merkez bulunduğunu dile getiren Mengi, tüm bu zenginliğin İzmir’in tam kalbinde yer aldığını ifade etti. Bu nedenle İzmir’in kültürel zenginliklerini bugünün diliyle yeniden anlatmak gerektiğini ifade eden Mengi, sadece kazı çalışmalarıyla yetinilmeyip bu mirasın herkesin görebileceği, deneyimleyebileceği alanlara dönüştürülmesinin önemini vurguladı.
"Kentin yaşam kalitesini yükseltmeyi amaçlıyoruz"
Geziye eşlik eden Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, firmaları için gayrimenkul geliştirmenin yalnızca binalar üretmekten ibaret olmadığını, şehirleri şekillendirirken yaşam kültürünü ve estetik bilincini geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Sancak, İzmir’de attıkları her adımı, mekanı sanat ve yaşam kalitesini bir araya getiren bütüncül bir bakışla ele aldıklarını ifade etti. Bir kentin ruhunun ürettiği sanat, koruduğu değerler ve paylaştığı estetik anlayışıyla ortaya çıktığını vurgulayan Sancak, firma olarak kültürü ve sanatı kent yaşamının merkezinde yer alması gereken bir toplumsal gelişim unsuru olarak gördüklerini belirtti. Sancak, "Kent estetiği güçlendikçe yaşam standardı yükselir; yaşam standardı yükseldiğinde ise şehirle kurulan bağ daha da güçlenir. Folkart olarak tüm projelerimizde bu döngüyü besleyen bir yaklaşımı benimsiyoruz. Folkart yalnızca gayrimenkul üreten bir şirket değildir; İzmir’in kültürel geleceğine yatırım yapan, estetik anlayışını güçlendiren ve kentin yaşam kalitesini yükseltmeyi hedefleyen bir markadır" dedi.