Yozgat’ın Aydıncık ilçesinde bulunan Kazankaya Kanyonu eşsiz manzarası ve doğa harikası görüntüsüyle ziyaretçi akınına uğruyor.
Tarihi yerleşim izleri taşıyan Kazankaya Kanyonu Alacahöyük, Boğazköy, Şapinuva, Zile, Maşat Höyük, Tavium ve Kerkenes gibi antik kentlerin arasında olmasıyla da ön plana çıkıyor. Yeşilırmak’ın bir kolu olan Çekerek Irmağı’nın geçtiği kanyon şehir içi ve şehir dışından ziyaretçilerini ağırlıyor. Doğa harikası kayalıkların çevresinde fotoğraf çektirenler manzaranın tadını çıkarıyor.
"Memleketimize giderken keşfetmek amacıyla geldik"
Kanyonun ziyaretçilerinden Metin Kazan Ankara’da yaşıyor olmasına rağmen Kazankaya Kanyonu’nu merak ederek ziyaret ettiğini söyledi. Kazan, "Buranın meşhur ve ileride turist çekecek bir yer olduğunu fark ettik. Turizm merkezi olabilecek bir yer. Bunu keşfetmek amacıyla eşimle birlikte geldik. Bizim de ilk deneyimimiz. Buradaki patika yol üzerinden biraz yürüdük. Gayet güzel manzaralar var. Büyük dağlar ve dağların eteklerinden akan akarsular var. Bunları keşfettik, fotoğrafladık, videoya aldık, çok memnun kaldık. İnşallah Kültür Bakanlığı buraya daha büyük yatırımlar yapıp insanları çekebilirse daha mutlu olacağız. Bu yol Zile-Ankara yolu üzerinde olduğu için Kazankaya Kanyonu levhasını görünce meraka mucip olarak buraya girmiş olduk" dedi.
Ahu Kazan ise "Memleketten dönüşte burayı ziyaret ettik. Çok mutlu kaldık. Ben fotoğraf çekmeyi çok sevdiğim için doğayı çok sevdiğim için şu an çok mutluyum. Çok beğendim. İlerisi için daha güzel olacağına inanıyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"Hititlerden kalma korunaklı bir alan görüyoruz"
Heykeltıraş Erol Gürgen Kazankaya Kanyonu’nun 12 kilometre boyunca uzandığını belirterek, "Aydıncık ilçesinden girince Çorum Ortaköy’den çıkılacak bir parkurdur. Genellikle hiking, trekking ekiplerinin kullandığı şu anda da yeni projemizde yürüyüş parkurları ve cam teraslar yapıldı. Bugünkü kalabalığı görüyorsunuz. Üçüncü etap daha bitmeden bu kalabalığa hakim oldu. Kazankaya Kanyonu 700 metre derinlikte. Yeşilırmak’ın bir kolu olan Çekerek Irmağı’nda. Tarihi ismi de Skylaks olması gerek. Böyle bir ırmak üzerinde kurulmuş. Burada sur duvarlarını görüyorsunuz. Bu Hititlerden kalma korunaklı bir alan aslında. İçeride mağaralar ve Kibele heykelleri, merdivenler burada tarihin yaşandığını gösteriyor" dedi.
"Burası bir meditasyon ve turizm alanı"
Kanyonun kendine has özelliklerine değinen Erol Gürgen, "Endemik bitki türleri var. Kendine özgü hayvanlar var. Su samuru var. Su samuru burada doğanın bozulmadığını gösteriyor aslında. 263 kuş türü var. Bunların hepsi bir araya gelince burası bir meditasyon ve turizm alanı olduğunu gösteriyor. Yeni yapılan projelerle turizme çok büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Buradaki duvarlar bir söylentiye göre de ‘Ben Kuşşara Kralı Anitta. Hititleri yenmeden önce ırmağı suyla kestim, onların susuz kalmasını sağladım, onları telef ettim daha sonra gittim yendim’ diyor. Bakıyoruz Kazankaya Kanyonu’nun girişinde çok büyük bir sur var. Suyu kesen bir sur var. Hem şehrin girişi olarak algılayabiliriz hem de bu tür bir savaşta suyu kesen bir duvar olarak da algılayabiliriz. Anitta diyor ki ‘Suyu keserek onları telef ettim. Daha sonra batıya doğru gittim. Diğer tarafta onları yenerek surlarla çevirdim, bir şehir yaptım’ diyor. Bakıyoruz bu sefer de Kerkenes Harabeleri var. Burayı tarihle bütünleştirirsek çok güzel hikayeler çıkacaktır" diyerek Kanyonun tarihi önemine değindi.