24-30 Nisan tarihleri arasında kutlanan Dünya Aşı Haftası kapsamında bir açıklama yapan Kayseri İl Sağlık Müdürü Dr. Mehmet Erşan, aşılama çalışmalarının birey ve toplum sağlığı açısından taşıdığı öneme dikkat çekti.
"Bu yıl Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen ‘Herkes İçin Aşılama, İnsanlık İçin Mümkün’ teması doğrultusunda, toplumda aşıya erişimin önemi bir kez daha ön plana çıkmıştır," diyen Erşan, aşıların yalnızca bireyleri değil, toplumun tamamını bulaşıcı hastalıklardan koruyan en etkili ve ekonomik yöntem olduğunu vurguladı.
"Yeni aşı kombinasyonları uygulamada"
Dr. Erşan, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’de Ulusal Aşı Takvimi kapsamında önemli güncellemeler yapıldığını belirterek şu bilgileri paylaştı:
"1998 yılından bu yana uygulanan Hepatit B aşısı ve 2008’den beri kullanılan beşli karma aşı, bu yıl altı bileşenli tek bir aşıda birleştirildi. Yeni aşı, bebekleri tetanos, difteri, asellüler boğmaca, influenzae tip b, inaktif çocuk felci ve hepatit B’ye karşı koruyor. Böylece hem enjeksiyon sayısı azaltıldı hem de bağışıklama etkinliği artırıldı."
"Gebelikte yeni aşı dönemi başladı"
Gebelere yönelik bağışıklama programında da yeniliklere gidildiğini ifade eden Erşan, mevcut tetanos-difteri (TD) aşısına artık asellüler boğmaca bileşeni eklenerek Tdab formunda uygulanmaya başlandığını belirtti. "Her gebeliğin 27-36. haftaları arasında bir doz Tdab aşısı uygulanarak, hem anne hem doğacak bebek boğmaca gibi ciddi hastalıklardan korunmuş olacak," dedi.
"Aşı takip sistemi ile şeffaf ve güvenli hizmet"
Dr. Erşan, Türkiye’de kullanılan tüm aşıların Dünya Sağlık Örgütü onaylı tesislerde üretildiğini ve hem uluslararası hem ulusal referans laboratuvarlarda test edilerek onaylandığını belirtti. Aşıların üretimden vatandaşa ulaşmasına kadar geçen sürecin elektronik Aşı Takip Sistemi üzerinden şeffaf biçimde izlendiğini, soğuk zincir sisteminin ise anlık takip edildiğini ifade etti.
"Aşı reddi, sadece bireyi değil, toplumu riske atar"
Açıklamasında aşı reddinin artmasının oluşturduğu risklere de değinen Dr. Erşan, "Son yıllarda bazı bireylerin aşıya karşı geliştirdiği tereddüt ya da reddin, yalnızca kendileri için değil, bağışıklık sistemi zayıf bireyler başta olmak üzere tüm toplum için ciddi bir tehdit oluşturduğunu unutmamak gerekir. Aşılanmayan bireyler, hastalıkların yeniden yayılmasına zemin hazırlamakta ve toplum bağışıklığını zayıflatmaktadır. Bu durum, geçmişte kontrol altına alınmış hastalıkların tekrar görülme riskini doğurur," dedi. Bilimsel temellere dayalı aşı muhalifliği söylemlerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Dr. Erşan, toplum sağlığının korunmasında herkesin bilinçli hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi.
"Aşı hem hak hem sorumluluk"
Açıklamasının sonunda hatırlatmalarda bulunan Dr. Erşan: "Aşı, her çocuğun ve bireyin sağlıklı yaşama hakkıdır. Aynı zamanda toplum sağlığını korumak açısından bir vatandaşlık sorumluluğudur. Bu hafta vesilesiyle herkesi, çocuklarının ve kendilerinin aşılarını zamanında yaptırmaya, çevresindekileri de teşvik etmeye davet ediyorum. Her şeyin başı sağlık, sağlığın başı da aşıdır." dedi.