Halk sağlığı uzmanı Hanife Hilal Andan, HIV’den korunmanın tamamen mümkün olduğuna dikkat çekerek, "Emzirme ve gebelik dönemlerinde anneden bebeğe geçiş söz konusudur. Toplumda çokça bilinen yanlış bir bilgi var, HIV enfeksiyonu gündelik temaslarla bulaşmamaktadır" dedi.
Halk sağlığı uzmanı Dr. Hanife Hilal Andan, HIV enfeksiyonunun bir kişinin HIV virüsünü taşıması demek olduğunu, AIDS ise artık hastalığın ilerlediğini, yıllar sonra ortaya çıkabilecek bir durum olduğunu söyledi. Hastalığını ilerlemesiyle beraber fırsatçı enfeksiyonların bağışıklık sistemini baskılamasıyla beraber bazı kanser türlerinin ortaya çıkabildiğini ifade eden Dr. Andan, korunma yollarının ve hastalığın nasıl bulaştığının bilinmesinin ön yargıları daha da azalabildiğini kaydetti. Dr. Andan, HIV enfeksiyonunun birkaç yolla bulaşabileceğini dile getirerek, "Korunmasız bir şekilde yapılan cinsel ilişkilerle ayrıca kan yoluyla bulaşabilmektedir. Özellikle ortak enjektör kullanımı. Bu gibi durumlarda ortaya çıkabilmektedir. Emzirme ve gebelik dönemlerinde anneden bebeğe geçiş söz konusudur. Toplumda çokça bilinen yanlış bir bilgi var. HIV enfeksiyonu gündelik temaslarla bulaşmamaktadır. Bunlara örnek olarak özelikle aynı kaşık, çatal, bıçak kullanımı olabilir. Kişilerle tokalaşmak, sarılmak, aynı havluyu kullanmak, aynı tuvaleti kullanmak, aynı yüzme havuzuna girmek gibi. Gündelik temaslarla HIV virüsü bulaşmamaktadır. Öncelikle bunu bilmeliyiz ki HIV’den korunmak tamamen mümkündür" diye konuştu.
Düzenli kondom kullanımını yaygınlaştırmanın önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Andan, "Ayrıca dövme, piercing, manikür, pedikür gibi işlemlerin steril şartlarda yapılması önemlidir. Ayrıca riskli davranışların varlığında test yaptırmak toplumdaki bulaş yolunu engellemek adına önemli bir adımdır. HIV virüsü varlığında erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Çünkü erken tanı konulmuş ve düzenli tedavi alan kişiler, normal bireyler gibi sağlıklı ve uzun bir yaşam sürebilmektedirler" dedi.
"HIV artık kronik hastalık gibi ele alınıyor’’
Artık HIV virüsünün kronik hastalıklar grubunda tıpkı diyabet, tansiyon gibi ele alınan bir hastalık olduğunu aktaran Andan, "Ayrıca tedavide en önemli gelişmelerden biri de düzenli ve erken tedavi alan kişilerin, kanındaki virüs tespit edilemeyecek derecede azalmaktadır ve bu kişiler cinsel partnerlerine de virüs bulaştıramaz hale geleceklerdir. Pozitif HIV virüsüne sahip olan bireylerin toplumda en çok zorlandıkları şey, hastalığın kendinden ziyade toplumun ön yargılarıdır. Damgalama, doktorla olan sağlıkta olan iletişimi engelleyebilmekte, test yaptırmanın önüne geçebilmekte. Tedavi konusunda sıkıntılar ortaya çıkarabilmektedir. Unutmayalım ki HIV virüsüne sahip olmak sadece tıbbi bir durumdur. Herkesin başına gelebilecek bir durumdur. Herkes saygıyı ve desteklenmeyi hak etmektedir" şeklinde konuştu.