Eskişehir’deki Şarhöyük-Dorylaion’da arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor. Kazı Başkanı Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilge Baştürk, bölgede hayata geçirilmesi planlanan arkeoparkrı Eskişehir için tarihi ve turistik açıdan büyük önem taşıdığını belirtti.
Eskişehir il merkezinin 3 kilometre kuzeydoğusunda yer alan ve Anadolu’nun önemli yerleşimlerinden biri olan Şarhöyük-Dorylaion’daki kazı çalışmaları 2021 yılından beri devam ediyor. Anadolu tarihinin önemli yerleşimlerinden biri olan Şarhöyük-Dorylaion, Anadolu medeniyetleri tarihi fbrmrıyfı büyük önem taşıyor. Kazı Başkanı Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Bilge Baştürk, Şarhöyük kazı alanında Anadolu arkeolojisi için oldukça ilginç veriler tespit edildiğini dile getirdi. Keşiflerin hem Eskişehir hem de Anadolu tarihi ve dünya mirası açısından önemli bilgiler barındırdığını aktaran Baştürk, Şarhöyük’ün pek çok dönem ve medeniyete ev sahipliği yapmış olduğunu ifade etti.
"Merkezin neredeyse içinde olup da bu kadar iyi korunabilmiş bir arkeolojik alan Türkiye’de yok"
Şarhöyük’teki arkeolojik kazılarda şimdiye kadar 9 farklı tabakaya ulaştıklarını aktaran Prof. Dr. Baştürk, "Şarhöyük aslında antik Dorylaion kentiyle özdeşleştirilen bir yer. Sonrasında Türklerin Anadolu’yu ele geçirme süreçlerinde önemli bir yer haline geliyor ama bundan çok daha öncesi var tabii ki. Şarhöyük aynı zamanda Hititlilerin de batıya açılan kapısı. Şu anki verilerimize göre M.Ö. 4000’lerden Kurtuluş Savaşı sürecine kadar 9 farklı tabakayı tespit edebildik. Merkezin neredeyse içinde olup da bu kadar iyi korunabilmiş bir arkeolojik alan Türkiye’de yok diyebilirim" şeklinde konuştu.
Farklı dönemlere ait tabakalar ve Roma dönemine ait bir kale bulunuyor
Şarhöyük için "Eskişehir’in özeti" diyen Prof. Dr. Baştürk, şunları söyledi:
"Bölgede Kalkolitik’ten başlayarak üzerinde Erken Tunç, Orta Tunç, Asur Ticaret Kolonisi ve onun üzerinde de Hitit İmparatorluk dönemi tabakalarını tespit ettik. Bunun üzerinde de çok güçlü bir Frig tabakası, Pers dönem tabakası ve Helenistik döneme ait tabakalar mevcut. Ayrıca Roma dönemine ait bir tabakamız var ve höyüğün üstünde de Bizans kalesi bulunuyor. Bu da muhtemelen Arap akınlarıyla birlikte inşa edilmiş ve Türklerin gelmesiyle birlikte Kılıçarslan’la beraber terk edilmiş olması gereken bir Bizans kalesi. Bizim son yaptığımız çalışmalar aslında üç farklı alanda yürütülüyor. Bunlardan bir tanesi Hitit, diğeri de Bizans, Roma ve Helenistik tabakalar olarak devam ediyor. Önümüzdeki yıllardaki hedefimiz, önce Şarhöyük’teki Frig tabakalarını açığa çıkartmak ve sonrasında da Hitit İmparatorluk döneminin nasıl sonlandığını tespit edebilmek."
"Arkeopark projesiyle birlikte Eskişehir’in ve Şarhöyük’ün geçmişini anlatmak istiyoruz"
Şarhöyük-Dorylaion’un turizme kazandırılmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Mahmut Bilge Baştürk, ayrıca Eskişehir’in ve Şarhöyük’ün tarihi geçmişini anlatmak istediklerine değindi. Şarhöyük için planladıkları "frkeopark" projesinin öneminden bahseden Baştürk, "Turizme kazandırmak içinse bir frkeopark projemiz var. Aslında buralar turizme çok zor kazandırılan alanlardırç Bünkü höyükler genelde taş temel üzeri kerpiç yapılardan oluşur. Yani bir antik kente gittiğinizde olduğu gibi sütunlu caddeler ya da tiyatrolar göremezsiniz. Fakat bizim hedefimiz yukarıda tespit ettiğimiz mimarinin benzerlerini aşağıya, düzlüğe yapıp insanların burada bulduklarımızı gb boyutlu olarak canlandırmalarını ve içinde gezmelerini sağlamak. Yani ‘Bir Frig evi, bir Hitit evi nasıldı? Helenistik dönemde, Pers döneminde bir ev nasıl görünüyordu?’ gibi soruların cevaplarını burada oluşturabilmek istiyoruz. Hem bölgeye gelen turistlere hem de öğrencilerimize Eskişehir’in ve Şarhöyük’ün geçmişini anlatmak istiyoruz. Bunlarla ilgili projelerimizi gerekli yerlere sunduk; inşallah önümüzdeki yıllarda da bunu tamamlamayı düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.