Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), 64. Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda 14 maddelik sonuç bildirgesi yaymlandı.
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), 64. Başkanlar Kurulu Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Kurulda, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine yönelik sürdürülen yoğun hazırlık süreci kapsamlı biçimde değerlendirildi.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Başkanlar Kurulu’nun açılış konuşmasında yapılan ve yapılması tasarlanan çalışmalara; sendika, eğitim ve ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu ve üye sayısını 7 bin artıran şube başkanlarına ve teşkilata teşekkür etti.
Şube başkanlarının söz alarak görüş ve önerilerini dile getirdiği toplantı, tüm başkanların katkısıyla oluşturulan "64. Başkanlar Kurulu Toplantısı Sonuç Bildirgesi"nin yayımlanmasıyla sona erdi.
Sonuç bildirgesinde, insan haklarına yönelik şiddete, baskıya, zulme ve haksızlığa karşı çıkmaya, kazanılmış hakların korunması ve yeni hakların elde edilmesi için çalışmaya, sorunların çözülmesi için mücadele etmeye devam edileceği ifade edildi.
Anayasa değişikliği iradesinin ortaya konulmasının ve Anayasa’da çalışma hayatına ilişkin hükümlerin, uluslararası hukuk kurallarını, ILO normlarını ve evrensel sendikal hakları içerecek şekilde yer almasının gerekliliği vurgulandı.
Ayrıca, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti sıfatıyla masaya teklif sunacak siyasi iradenin, kamu görevlilerinin özlük haklarına ilişkin taleplerine duyarsız kalmaması gerektiğine dikkat çekildi. Eğitim çalışanlarının mali ve sosyal haklarının geliştirilmesi ile mevcut sorunlarının çözülmesinin; ülkemizin kalkınmasında anahtar rol oynayan eğitimin kalitesini artırmada belirleyici bir unsur olduğunun altı çizildi.
Bildirgede; Gazze ve Doğu Türkistan başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan soykırımlar, hak ihlalleri ve zulümler kınanarak, insanlığın bu vahşet karşısında sessiz kalmaması gerektiği ifade edildi.
Başkanlar Kurulu toplantısının ardından yayımlanan sonuç bildirgesinde yer alan 14 maddelik kararlar şu şekilde:
"1. Eğitim-Bir-Sen olarak, ırk, dil, din, sınıf ve benzeri hiçbir ayrım gözetmeksizin temel insan haklarının korunması ve yaşatılmasını zorunlu değerler olarak telakki ediyor; hukukun üstünlüğüne, adalete, hakkaniyete, uluslararası hukuka, eşitliğe dayalı uluslararası bir düzenin tesisini zorunlu görüyoruz.
2. Emperyalist güçlerin desteğini arkasına alıp kamuoyunun tepkisine duyarsız kalan devletlerin suskunluğundan güç bulan siyonist işgal rejimi, bütün dünyanın gözü önünde Gazze’de toplu imha ve aç bırakma yoluyla soykırım uygulamaktadır. Gazze’de yaşanan vahşet, yıkım ve soykırıma karşı durmayı, mazlumlara ses vermeyi, zulme karşı sesimizi yükseltmeyi insani bir sorumluluk ve görev addediyor; Filistin halkına yapılan soykırımı lanetliyoruz.
3. Doğu Türkistan başta olmak üzere, mazlum halklara ve insanlara karşı sürdürülen katliamlar, cinayetler, açlığa maruz bırakmak gibi eylemler insanlığın ortak utancıdır. Bu hak ihlallerini şiddetle kınıyor; insanlık âlemini zulme karşı durmaya, barışı, adaleti, özgürlüğü ve insan haklarını dünyamıza hâkim kılmak için sorumluluk almaya, zalime ve zulme dur demeye çağırıyoruz.
4. Terör, yalnızca ülkemizin güvenliğine yönelik bir tehdit olmanın ötesinde; toplumsal huzurumuzu, kalkınma irademizi ve geleceğe dair umutlarımızı hedef alan çok boyutlu bir saldırıdır. Uluslararası güç odaklarının müdahaleleriyle istikrarsızlaştırılan Ortadoğu coğrafyasında palazlanan ve bölgeyi terörize eden yapılar tarafından silah bırakma yönünde alınan karar elbette memnuniyet vericidir. Ancak samimiyetin ve sürdürülebilir barış iradesinin ciddi biçimde sınanacağı bu süreç, acıların izlerini yüreklerinde taşıyan şehit ailelerimizin, gazilerimizin, gözü yaşlı insanımızın ve milletimizin beklentilerine uygun şekilde tamamlanmalıdır.
5. Anayasa değişikliği iradesinin ortaya konulmasına, sendikal hak ve özgürlüklerin anayasada en geniş biçimde yer almasının sağlanması ve örgütlenmenin önünde var olan engellerin ortadan kaldırılması noktasında önemli bir fırsat ve dönüm noktası olarak bakılmalıdır. Anayasada çalışma hayatını düzenleyen hükümlerin uluslararası hukuk kurallarını, ILO normlarını ve evrensel sendikal hakları içerecek şekilde yer alması sağlanmalıdır.
6. Kamuya personel alımından merkezî bir kurumun kurulmasına, kariyer basamaklarının düzenlenmesinden kamu görevlilerinin görev/sorumlulukları çerçevesinde korunmasına ve disiplin hükümlerinin belirlenmesine, kadro ve statüden genel haklarının düzenlenmesine, iş sağlı ve güvenliğinden mesleki sorumluluk önlemlerine, mali ve sosyal haklardan emeklilik sisteminin düzeltilmesine kadar bütün kamu personel rejiminin günün şartlarına ve imkanlarına göre yeniden düzenlemesi gerekmektedir.
7. Aile kurumuna yapılan saldırılara karşı politikalar geliştirilmesi elzem hale gelmiş olup, aileyi koruyacak somut adımların anayasal temele kavuşturulması amacıyla Anayasa’nın 41. maddesinin birinci fıkrasına "Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir" cümlelerinin eklenerek aile kurumunun ifsada açık olmaması, sapkınlıkların üzerinde tepinmek istedikleri bir zemine dönüşmemesi sağlanmalıdır.
8. Ekonomik alanda gerçekleşen daralma, artan fiyatlar, açıklanan enflasyon oranları ve piyasalardaki somut gerçeklikler dikkate alındığında, sabit bir gelire sahip kamu görevlilerinin alım gücünün düştüğü net bir şekilde görülmektedir. Refah payı başta olmak üzere kamu görevlilerinin ücretlerinde oluşan kayıplarını, enflasyon karşısında düşen alım güçlerini telafi edilecek adımlar atılmalıdır. Enflasyonla mücadele başta olmak üzere ekonomik alanda atılacak adımlar, yapılacak düzenlemeler ve belirlenecek yöntemler adil olmalı; hedeflenen sonuç, alın terinin ve akıl terinin değerini artırmalı, çalışanları korumalı, gelir dağılımında adaleti sağlamalıdır.
9. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu yeniden ele alınmalı; sendikal hak ve özgürlükler ile örgütlenme ve toplu pazarlık hakkının, ILO ve uluslararası hukuk normları ekseninde, emeğin değeriyle ve akıtılan terle uyumlu hâle getirilmesi amacıyla 4688 sayılı Kanun’da kapsamlı bir değişiklik yapılmalıdır.
10. 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti sıfatıyla toplu sözleşme masasına teklif sunacak olan siyasi irade, enflasyonla mücadele, ekonomik sorunlar, bütçe kısıtları ve kamu maliyesi gerekleri mazeretini ileri sürerek kamu görevlilerinin özlük haklarına ilişkin taleplerine duyarsız kalmamalı; toplu sözleşmeyi sabit gelirli kamu görevlilerinin ücretlerindeki aşınmayı giderecek, refahın adil paylaşımı fırsatı olarak gördüğünü ispatlayacak bir anlayış ve içerikle hareket etmeli; toplu sözleşmeyi toplumsal sözleşmeye dönüştürmelidir.
11. Kamu işvereni, enflasyonun kamu görevlilerinin gelirlerde, hayat standartlarında, yaşam kalitesinde, çalışma barışı ve iş huzurunda oluşturduğu tahribatı, ücret skalasındaki bozukluğu, personel sistemi içerisindeki hiyerarşik çarpıklığı ve kamuda huzursuzluğa neden olan diğer sorunları doğru analiz etmeli ve yorumlamalı, buna göre hazırlık yapmalı ve toplu sözleşme masasını çözüm masası olarak görmelidir.
12. Eğitim çalışanlarının mali ve sosyal haklarının geliştirilmesinin ve mevcut sorunlarının çözülmesinin, ülkemizin kalkınmasında anahtar faktör olan eğitimin kalitesinin artırılmasında başat etken olduğu unutulmamalıdır. Toplu sözleşme sürecinde Kamu İşveren Heyeti bu eksende adım atmalıdır. Eğitim çalışanları yük değil, güç olarak görülmeli; ‘sayısal çoğunluk’ mazeretinin arkasına sığınılarak taleplere duyarsız kalınmasının, üstesinden gelinemeyecek toplumsal maliyetlere neden olunacağı bilinmelidir.
13. Adalete dayalı bir dünya düzeni idealimizi, adaleti ve adil gelir dağılımını gerçekleştirme yönündeki umudumuz; terörün, iç savaşların, zulmün ve insani krizlerin son bulması yönündeki mücadele arzumuz; insan haklarına saygılı, huzur, refah ve barışın sağlandığı bir coğrafya hasretimiz ve tüm bunların gerçekleşmesi yolunda verdiğimiz emek, gösterdiğimiz çaba, akıtacağımız da ter de devam edecektir.
14. Eğitim hizmet kolunun genel yetkili sendikası olan ve yetkisini 2025 yılı mutabakatlarında bir kez daha perçinleyen Eğitim-Bir-Sen, yetkili sendika olmanın getirdiği sorumluluğu layıkıyla omuzlayarak; hak, emek ve özgürlük mücadelesini yeni zeminlere taşıyarak; üyelerinin ve eğitim çalışanlarının haklarının korunup geliştirilmesi, ülkemizde demokratik zeminin güçlendirilmesi ve emeğin saygınlığının artırılması için yerelden evrensele sendikal yürüyüşünü kararlılıkla sürdürecektir."