Tarih: 13.06.2025 10:27
Dövme, lenfoma ve cilt kanseri riskini artırıyor
Onkolog Doç. Dr. Ahmet Özveren, dövme yaptıranların sayısının her geçen gün artığını, ancak yaptıranların dövmenin uzun vadede sağlıkları üzerinde nasıl bir etkisi olabileceğini sorgulamadıklarını söyledi. Yapılan araştırmaların dövme mürekkebinin lenf bezlerine geçerek burada birikebildiğini gösterdiğini kaydeden Doç. Dr. Özveren, "Dövmeleri ve boyutlarını kanser teşhisleriyle birlikte inceleyen bilim insanları, dövmeli kişilerde hem cilt hem de lenfoma kanserlerinin daha sık görüldüğünü tespit etti. Dövme yaptırmayı düşünenler iki kez düşünsün" dedi.
Acıbadem Kent Onkoloji Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Özveren, artık pek çok kadının da tutkusu haline gelen dövmelerin yapımında kullanılan mürekkeplerin sağlığa olumsuz etkilerinin çeşitli araştırmalarla ortaya koyulduğunu belirtti. Yapılan değerlendirmelere göre toplumda dövme yaptırma sıklığı gittikçe artıyor, Amerika’da her 3 kişiden birinde, İtalya’da her 5 kişiden birinde en az bir adet dövme bulunuyor. Danimarka’da yapılan bir çalışmada da dövmelerin giderek daha yaygın hale geldiğinin gösterildiğini belirten Doç. Dr. Özveren, araştırmacıların her on kadından 4’ünün, her on erkekten 3’ünün 25 yaşına kadar dövme yaptıracağını tahmin ettiklerini kaydetti. Dövme yapımında kullanılan mürekkeplerin üretiminde 200’den fazla renklendirici ve katkı maddesi kullanıldığını belirten Doç. Dr. Özveren, dövme & kanser ilişkisi konusunda yapılan araştırmaların sonuçlarını paylaştı. Özveren, 2024 yılındaki çalışmayı Güney Danimarka Üniversitesi (SDU) Halk Sağlığı Bölümü ve Klinik Araştırma Bölümü’ ile Helsinki Üniversitesi’nin birlikte yaptığını, bu çalışmada Danimarkalı ikiz çiftlerinden elde edilen verilerin kullanıldığını kaydetti. BMC Public Health dergisinde yayımlanan çalışmayla, dövmeli kişilere dövmesizlere kıyasla daha sık cilt ve lenfoma kanseri teşhisi koyulduğunun belirlendiğini belirten Tıbbi Onkolog Özveren şu bilgileri verdi:
Dövme mürekkepleri lenf bezlerine geçiyor
"Standart dövme mürekkebi renklerinin çoğu, antimon, berilyum, kurşun, kobalt-nikel, krom ve arsenik gibi ağır metallerden elde edilir. Bunların bazılarının sistemik alımının karsinojen (kansere neden olabilen şeylere verilen genel ad) olduğu bilinmektedir. Bu maddeler dövmeler yoluyla cilde lokal olarak tatbik edildiğinde sağlık üzerine etkisinin ne olduğu, mürekkep cilde girdiğinde görünür şekilde ciltte mi kalıyor, yoksa vücudun daha içlerine yayılıp yayılmadığı araştırılıyor. Nitekim bu soruların yanıtlarını bulmak için yapılan araştırmalar, dövme mürekkebinin enjekte edildiği yerde kalmadığını gösteriyor. Mürekkep parçacıklarının lenf bezlerine geçerek burada birikebildiği görülmüş."
Dövmesi büyük olanlar daha çok risk altında
Araştırmacıların özellikle dövme mürekkebinin lenf düğümlerinde kronik iltihaplanmaya yol açabileceğinden, bunun da zamanla anormal hücre büyümesine ve kanser riskinin artmasına yol açabileceğinden endişe duyduklarını ifade eden Doç. Dr. Özveren, "Çalışma, araştırmacıların 5.900’den fazla Danimarkalı ikizden bilgi aldığı Danimarka İkiz Dövme Kohortu’ndan alınan verilere dayanmaktadır. Bilim insanları dövmeleri ve boyutlarını kanser teşhisleriyle birlikte incelemiş, sonucunda dövmeli kişilerde hem cilt hem de lenfoma kanserlerinin daha sık görüldüğünü tespit etmişlerdir. Sonuçlar, dövmeler ile kanser arasındaki bağlantının, büyük dövmeleri olan kişilerde (avuç içinden daha büyük olarak tanımlanıyor) daha belirgin olduğunu gösteriyor. Lenfomada ise dövmesi büyük olan bireylerde dövmesi olmayanlara göre oran yaklaşık üç kat daha fazladır. Bu oran (daha spesifik olarak ’tehlike oranı’), yaş, dövmenin zamanlaması ve bireylerin çalışmada ne kadar süredir takip edildiği gibi faktörleri hesaba katıyor. Bu, dövme ne kadar büyükse ve ne kadar uzun süredir oradaysa, lenf düğümlerinde o kadar fazla mürekkep biriktiği anlamına geliyor." diye konuştu.
Öte yandan Özveren, dövmenin lenfoma ile bağlantısının, 2024 yılında İsveç’te yapılan bağımsız bir çalışmada da gözlemlendiğini, bu çalışmada dövme varlığının lenfoma riskini yüzde 21 arttırdığının tespit edildiğini kaydetti. Özveren, "Diğer kanserler açısından oluşan riskle ilgili de daha geniş çaplı ve iyi dizayn edilmiş çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bu konuda da risk olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır." dedi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —