Tarih: 21.06.2025 09:02
Çocuklarınızın kıyafetleri vücutlarına oturmuyorsa dikkat
Skolyoz hastalığında 10-18 yaş aralığındaki kız çocuklarının risk grubunda olduğunu belirten Medicana Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Atıf Erol Aksekili ebeveynlere "Ağrı olmadan da skolyoz belirtileri dikkate alınmalı. Çocukların kıyafetleri vücutlarına düzgün oturmuyor ise bir uzmana başvurmak gerekir. Skolyoz, erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabilir" sözleriyle farkındalık çağrısında bulundu.
Skolyoz, her 30 çocuktan 1’inde görülmesine rağmen farkındalığın çok önemli olduğu, erken teşhis ve tedavi ile iyileştirilebilen ortopedik bir rahatsızlık olarak biliniyor. Hafif eğrilikler egzersiz ve korse tedavisi ile kontrol altına alınabilirken; ilerlemiş vakalarda cerrahi müdahale gerekebiliyor. Medicana International Ankara Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Atıf Erol Aksekili skolyozun her yaşta görülebileceğini fakat en sık 10-18 yaş arası ergenlik döneminde, özellikle kız çocuklarında ortaya çıktığını belirterek erken teşhis için ailelerin dikkat etmesi gereken noktaları şöyle paylaştı: "Ebeveynler, çocuklarının duruşunu düzenli olarak gözlemlemelidir. Omuzların eşit olmaması, kalçaların asimetrik durması, belde veya sırtta çıkıntıların oluşması, kıyafetlerin vücuda düzgün oturmaması gibi durumlar gözlemlendiğinde bir uzmana başvurulmalıdır. Skolyoz her zaman ağrıya neden olmaz. Özellikle erken evrelerde sinsi ilerleyebilir ve ağrısız olabilir. Bu nedenle, ağrı olmadan da skolyozun belirtileri dikkate alınmalıdır. Skolyozun oluşumunda genetik faktörler önemli bir rol oynamaktadır. Bu sebeple ailesinde skolyoz öyküsü olan kişilerde bu hastalığın görülme riski daha yüksek olacağı için ebeveynler mutlaka bu bilinç ile çocuklarını takip etmelidir. Yanlış oturma, duruş bozukluğu, omurgaya uygun olmayan yatak, ağır çanta kullanımı, hareketsizlik gibi faktörler skolyoza doğrudan neden olmazken duruş bozukluklarına ve kas dengesizliklerine yol açarak mevcut eğriliği artırabilmektedir. Özellikle ağır çanta taşımanın ve hareketsizliğin çocukların omurga sağlığına olumsuz etkileri çok fazladır. Skolyoz, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilir bir hastalıktır. Çocuklarımızın omurga sağlığını korumak için düzenli kontrolleri ihmal etmemek önemlidir."
Skolyoz varken yüzmek riskli, ameliyat sonrası yararlı
Cerrahi operasyona ihtiyaç duyulan durumlar için de modern cerrahi teknikler sayesinde felç riskinin yüzde 1’den az olduğunu, ameliyat sonrası normal yaşama dönüşün genellikle 3-6 ay arasında değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Atıf Erol Aksekili skolyoz ve spor ilişkisine dair de şunları söyledi:
"Spor, skolyoz tedavisinde destekleyici bir rol oynar. Ancak örneğin tenis gibi tek taraflı yüklenme gerektiren sporlar veya yüzme gibi sporlar, eğriliği artırabilir. Bu nedenle, skolyozlu bireyler için fizyoterapist eşliğinde uygun egzersizler önerilir. Skolyoz ameliyatı sonrası ise spor yapmak mümkün, doktorun önerdiği süre beklenmeli ve hafif egzersizlerle başlanmalıdır. Yüzme, yoga ve pilates gibi sporlar tedaviyi destekleyebilmektedir."
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —