Manisa’daki evinde elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatının 3’üncü gününde de Manisa’da olan CHP Genel Başkanı Özgür Özel düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Manisa’daki evinde 6 Haziran günü elektrik akımına kapılarak ağır yaralanan ve tedavi gördüğü Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesinde 9 Haziran’da hayatın kaybeden ve 10 Haziran’da on binlerce vatandaşın katılımıyla toprağa verilen Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’in taziye kabulü için Fatih Sergi Salonunda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel taziye kabulü öncesi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
"Ferdi Başkan yaşarken yaptığı bir şeyi ölümüyle en üst noktaya çıkardı"
Açıklamasına ulusal ve yerel basına teşekkür ederek başlayan Özel, "Türkiye, Manisa’nın yasını, bir şehrin büyük yasına hem tanık oldu hem ortak oldu. Bu görüntüler tüm Türkiye’den bir dayanışma ve bir sahiplenme duygusu olarak buraya döndü. Ferdi Başkan 1,5 yıl bile sürmeyen Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında Manisa’da İl Başkanlığı’ndan geldiği bu yolda partililerin gönlünü fethetmişken 1,5 yılda bütün Manisa’nın gönlünü fethetti ve geçirdiği kazadan sonraki birkaç günde de bütün Türkiye onu tanıdı, sahiplendi ve gözyaşlarıyla uğurladı. Bugün taziyemizin son günündeyiz. Annemizin yaşı ve sağlık durumu, ailenin tüm üyelerinin içinde bulundukları zor durumu göz önüne alarak 5 saat, 6 saat bulan bir taziye alıyoruz. On binlerce Manisalı geliyor. Sadece Manisalı değil dün Trabzon’dan bile gelen vardı. Tüm şehirlerden gelenler oluyor. Bugün de taziyenin son gününde yine sevenlerini, tanıyan tanımayan ama gönlü Ferdi Başkan’la birlikte olan herkesin taziyesini burada alacağız. Akşam taziyeyi takiben Hatuniye Camii’nde 3. gün olduğu için mevlidimiz olacak ve yarın da yine Hatuniye Cami’nde cuma namazını, başkanımızla birlikte bayram namazını kıldığımız Hatuniye camiinde misafirlerimizle birlikte kılacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşayan cumhurbaşkanları aradı Sayın Ahmet Nejat Sezer, Sayın Abdullah Gül, siyasi partilerin tamamının genel başkanları aradı ve tüm siyasi partiler en üst seviyede cenazeyi takip etti. Tüm siyasi partilerin mümkün olan en üst düzeyde temsil edildikleri, mesajlarını ilettikleri, burada var oldukları, bir birleştirici cenazeydi. Kutuplaşma üzerinden Manisa gibi şehirlere oy davranışları etkilenmeye çalışılır yıllarca. İşte şuna oy verme ona yakın, buna oy verme buna yakın, şu musun bu musun? Dün tam tersine Manisa zaten son seçimde yüzde 60 oy verdiği başkanının cenazesinde yüzde 100’den bir kucaklaşmayı yaşadı. Türkiye’nin bütün renkleri, bütün partileri, bütün siyasi görüşler buradaydı. Bu çok kıymetliydi. Tabii buradan böyle siyasi çıkarımlar beklemek, Türkiye’de partimize yaşatılan ve uğradığımız büyük haksızlıkların son bulacağını beklemek, böyle büyük beklentiler içinde olmak falan bu kolay değil siyasette. Bunun farkındayım ama şunu da kimse unutmasın. Bir çiçek açtı diye bahar gelmez ama her bahar bir çiçek açtıktan sonra başlar. Umut ediyorum Türkiye’de bu Ferdi Başkan’ın Türkiye’ye yaşattığı bu duygu, hep birlikte ortaklaştığımız bu duygu siyasetin nasıl olması gerektiğini, nasıl yapılması gerektiğini ve siyasetin birbirine yaklaşımının nasıl olması gerektiği konusunda vatandaşın harekete geçirdiği ortak vicdan tüm siyasetçilere yol gösterici, yön gösterici olur. Bunu kendimi de dışına koyarak söylemiyorum. Bütün siyasi partiler, görüşler, liderler açısından milletin ne istediğini görmek lazım. Bir de millet bir şey söylüyor. ‘Ben seçtiğime sahip çıkarım.’ diyor. Seçilmişlere saygı göstermek lazım. Kimse elbette yargılanamaz değil. Ama millet diyor ki: ‘Ben seçtiğime sahip çıkarım. Benim seçtiğim yönetsin. Bir kusuru varsa yargılanır, ceza alırsa gereği yapılır ama ben seçtiğimi görevinin başında görmek İstiyorum’ diyor. İradeye bu sahiplenme meselesini görmek gerekir. 19 Mart’tan sonraki süreçte 23’ünde de 104 yaşında nineler gayri resmi bir sandığa, bir partinin gayri resmi seçimine iki büklüm niye gitsin? Seçtiğine sahip çıkıyor. Sandığa, Atatürk’ün emanetine. O açıdan ben yaşanan süreci fevkalade önemsiyorum. Ferdi Başkan yaşarken yaptığı bir şeyi ölümüyle en üst noktaya çıkardı. Bu çok kıymetlidir. Bunun kıymetini bilmek lazım" dedi.
"Kim suçluysa cezalandıracağı bir süreci yürüteceklerine inanıyoruz"
Ferdi Zeyrek’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturmada gözaltına alınan 2 şüphelinin adli kontrolle serbest bırakılmasını da değerlendiren Özel, "Adalet Bakanımız bugün sabah kendisi de taziye için aradı. Kapsamlı bir açıklama yaptı. Oradaki iki şüphelinin göz altında olduğu söyleniyordu. Adli kontrolle serbest bırakılmışlar. Biz bütün detaylarıyla savcıların zaten Manisa’daki savcılarda Manisa’nın havasını koklayan, suyunu içen Ferdi başkanı tanıyan, bu şehrin Ferdi başkana bağlandığını bilen savcılar, Manisa’nın savcıları onlar. Onların en iyi şekilde nerede ne hata ne kusur varsa bulacağı, kim suçluysa cezalandıracağı bir süreci yürüteceklerine inanıyoruz. Onlara emanet. Biz takip ediyoruz. Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı’nın kapsamlı açıklamasından duyduğum memnuniyeti de bugün Sayın Bakan’a ifade ettim. Takip ediyor olursun. Soruşturma ilerledikçe, tahmin ediyorum savcılık, bakanlık gerekli açıklamaları yapacaktır. Onun dışında hani serbest bırakıldığı, bırakılmadığı bir adli kontrol meselesi olduğunu biliyorum. Kim gözaltına alınmış, hangi şeyle alınmış onu da takip edebiliriz." diye konuştu.
"Ümit ediyorum hak ettiği gibi beraat eder"
Gözaltına alınan CHP’li belediye başkanlarının yerine yapılan başkanlık seçimleri, Ekrem İmamoğlu’nun davasının yerinin değiştirilmesi ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın davasıyla ilgili soruları da cevaplandıran Özel, "Ümit Özdağ’ın davasında, geçen davada vardım. Bu davada da bulunmak istiyordum. Hatta bildirmiştim. Ama bu şartlardan dolayı cenazeden dolayı katılamadık. Ancak tutukluluğunun devamını asla kabul etmeyiz. Olumlu baktığım yan bir hafta sonra duruşma günü verilmiş. Ümit ediyorum hak ettiği gibi beraat eder. Çünkü savunmayı da şöyle bir göz gezdirdim. Zaten geçen seferki savunmada bir saat kadar süren bütün iddiaları çürüten bir savunmaydı. Yine burada da bu davayı çürüten, çok kapsamlı bir savunma yapmış. Bir siyasi parti genel başkanının bir dakika gözaltında olması bile kabul edilebilir bir şey değildir. O yüzden de derhal serbest bırakılması lazım. Umut ediyorum gelecek hafta olur. Biz de taziyemizi bitirip yarın ayrılıp programın resmi programlarımıza başladıktan sonra planlayabilirsek ben de gelecek haftaki duruşmada olmak isterim. Dayanışma duygularımızı Zafer Partisi’ne ifade ediyorum. Ekrem Başkan’ın duruşmasının yer değiştirmesi ise büyük bir saçmalık, büyük bir hukuksuzluk, adeta savcılığın böyle deyim yerindeyse şımarıkça davranışı. Yani aylar önceden gün verilmiş saat verilmiş. Verilirken iki tarafın avukatlarına konuşuluyor. Yeri saati. Herkes planını programını ona göre yapıyor. Bir gün kala duruşma yeri değiştiriliyor. Bunun bir mahkeme kararıyla yapılması lazım. Karar alması lazım. Bu karara da itirazın mümkün olması lazım. Karar yerine tutanak tutmuşlar kendi aralarında. Yani ilkokulda sınıfta, müsamere tarzında bir seçim yapacak olsanız, bir sayım mayım yapacak olsanız bundan daha ciddi yaparsınız. Yani taraflara bir sorarsınız, bir karar alırsanız itiraz edilebilir olması lazım. O zaman Akın Gürlek bir tutanakla duruşmayı Hakkari’ye alsın yarın sabah ve ondan sonra, ben gidemeyeceğim itiraz da edemeyeceğim. Ya böyle bir şey olmaz. Silivri’ye almak neden? Korkuyorlar. Efendim bu Çağlayan’a 10 binler gelir mi? 100 binler gelir mi? Böyle bir korkun varsa bir şeyi yanlış yapıyorsun. Duruşma dediğine taraflarla avukatları gelir üç beş. Böyle toplumun gelip de Çağlayan’ı basacağını düşünecek kadar korkuyorsan demek ki korkulacak bir şey yapıyorsun. O yüzden hukuken de savunulabilecek bir tarafı yok. Teknik olarak da çok özürlü kusurlu bir iş. Ekrem Başkan’ın avukatları da bunu görünür kılmak açısından çok doğru bir iş yapmışlar. Ben de bu hengame içinde haberdar olmadım. O birkaç saat içinde karar almışlar. Duruşmanın yeri değiştirilmiş. Ekrem başkanın avukatları da gitmeyeceğiz, Ekrem Bey katılmayacak demişler doğru karardır. Biz de o kararın arkasındayız." diye konuştu.
"Aday çıkaran Özgür Özel namerttir"
Gaziosmanpaşa Belediye Meclisinde yapılan seçimi de değerlendiren Özel açıklamasını şöyle tamamladı: "Şöyle bir yanlış var. Gaziosmanpaşa Belediye Başkanına bir iddia var ve haksızca bir tutuklama yapılıyor. İddia, bir kişiyle o iftira atan Aziz İhsan Aktaş, üç yerde bulunuyor. Gerçek o üç yer, dakika dakika gösteriyor ki Öğretmenler Gününde o istasyonu 700 metre, benzin istasyonu 700 metre kadar bir yere kapalı pazar yeri açarken 1 kilometre bu tarafına aynı bazdan çıkıyor. Bazları çakışmış, o çakışan bazlara iftira atıyor Aziz İhsan Aktaş. Arkadaşlar dakika dakika canlı yayınlarla ispatlıyorlar. ’Biz o bazın çektiği dakika şu okulda öğretmenlerle birlikteydik. Yayın yaptık, Twitter attık, Twitter’a koyduk’ falan. Şimdi bu kişiye bir tutuklama var. Biz tutuklamaya itirazı bekliyoruz ki olumlu olursa geri gelecek. Tut ki bir ay sonra, bir buçuk ay sonra yargılama sırasında çıkacak bunlar. Dönüp gelecek. Gaziosmanpaşa iki sandık var yani üç var da bu konu için iki ayrı sandık. Biri belediye başkanının, belediyeyi kimin yöneteceği, diğeri belediye meclisinin kimin denetleyeceğine karar veriyor. Şu anda belediye başkanı gitmedi ki sen içinden bir belediye başkanı seçermiş gibi bir şey yapıyorsun. AK Parti’ye geçti. Belediye AK Parti’ye falan geçmedi. Belediye başkanı CHP’ydi ve hala başkan. O yokken bir vekil seçildi. Burada doğrusu AK Parti grubunun aday çıkarmayıp CHP grubu bir vekil seçsin demesi gerekirken sanki belediye başkanının cezası kesilmiş üç bitmiş. Yeni bir belediye başkanı seçilmiş. İzleyiciler e o da belediye meclisinden seçilince ben adayımı çıkarırım diyor. İşin bu tarafı daha anlaşılır belki. Belediye başkanı, seçilen başkan artık başkan değilken ama Gaziosmanpaşa diyor ki: "Başkan Hakan O hapisteyken belki de 2 gün sonra itiraz 2 günlüğüne yerine bir bakacak. E bu Hakan Bey’in partisinden biri olacak artık. Böyle yapılması gerekir. Yarın benzer örnek olsun. AK Partili bir belediye başkanına vekil seçecek olsun. Görün bakalım Özgür Özel nasıl yapıyor. Ali Müfit Gürtuna diyor ki ’bizim çoğunluğumuz yoktu muhalefetin desteğiyle ben göreve devam ettim. Doğrusu budur’ diyor. Tayyip Bey gittikten sonra diyor. Bize verdiler diyor ki orada Tayyip Beyin belediye başkanlığı bitmişti cezası kesinleşmişti. Burada Hakan’a vekil seçiyoruz. Hakan’ın vekili niye AK Partili olsun? Öyle olsa Hakan AK Partili olurdu. Hakan’ın vekilinin Hakan’ın o ana kadar yaptığı işleri sürdürecek biri olması lazım. Buradaki en kötü, en yanlış işi Sayın Erdoğan yapmıştır. Tebrik telefonu açıyor ve kutluyor. Şimdi yargının da bu kadar baskı altında olduğu bir yerde Hakan’ı yargılayan mahkemenin savcıları Cumhurbaşkanının efendim işte Gazi Osmanpaşa aldı diye kutladığı yerde Hakan’ı nasıl serbest bırakacaklar da Hakan gelecek geriye koltuğuna oturacak? Bu hatayı geçen sefer Yalova’da yaptı. Bakın Yalova seçiminden önce kıl payı farkla kazandık iptal etti. Açık farkla kazandık aynı İstanbul’da olduğu gibi. Bu sefer belediye başkanımızı bir iftirayla açığa aldılar ve yerine vekil atadılar. O vekilin elini kaldırdı Erdoğan AK Parti Grup Toplantısında. Sonra 2-3 yıl bütün bilirkişi raporları Belediye Başkanı Vefa Salman’ın lehine geldi. Yeni bilirkişi raporu istediler üç sefer. Kararı geciktirip, geciktirip seçimi buldurdular. Seçimden sonra Vefa Salman’ın suçsuzluğu ortaya çıktı ama iş işten geçti. 3 sene oraya haksız yere yönettiler. Ama ne oldu? Yalovalılar da bu sefer daha büyük farkla yine CHP’yi seçti. Şimdi Erdoğan gibi bir siyasetçinin kendi geçmişinde de bu tip işlerin olduğu bir siyasetçinin geçmişin mağduru olan bir siyasetçinin bugünün böyle zalimi ve bugün bu hataları yapmıyor olması lazım. Ne kendine faydası var ne demokrasiye faydası var. Ne Türkiye’ye faydası var. Olmaz. Bakın buradan canlı yayın altında söyleyeceğim. AK Partili bir belediye başkanının yerine vekil seçecek olsun. Aday çıkaran Özgür Özel namerttir. Çıkarmam. Çıkarmamak lazım. Belediye başkanlığı bittiyse başka bir şey. Ama bitince zaten her parti ne gerekiyorsa onu yapsın. Bence kanun da yanlış zaten. Yani böyle olunca hemen 60 gün sonra soralım yine millete. Niye içeriden yapıyoruz, dışarıdan yapmıyoruz bilmiyoruz. Ama bu vekili arayıp da telefonla kutlamak yanlış olmuştur. Mahkemeye baskı olmuştur. Ben Gazi Osmanpaşa’yı aldım benden geri alma diyor hakime. Hakim belki yarın salacak Hakan’ı ki mutlaka salması gereken bir tablo var orada. Yanlış yapmış Sayın Erdoğan. Ama yani bana sordular Gazi Osmanpaşa’ya vekil seçecek Hakan’a AK Partili vekili olur mu? Dedim tenezzül meselesi. Tenezzül meselesi. Ben olsam tenezzül etmezdim. Biz etmeyiz."