Ailesi ve çocuklarının umudunu kestiği 74 yaşındaki Mevlüt Öksüz, dördüncü evre akciğer kanseri tanısının ardından getirildiği Kahramanmaraş’taki Sular Akademi Hastanesi’nde, uygulanan kemoterapi ve immunoterapi tedavileriyle sağlığına kavuştu.
Osmaniye’de yaşayan Mevlüt Öksüz, kanser hastalığına yakalandı. Bir çok sağlık kuruluşuna giden ve yanıt alamayan hastanın ailesi Kahramanmaraş Özel Sular Akademi Hastanesi’ne başvurdu. Hastane bünyesinde kurulan Tıbbi Onkoloji Ünitesi sayesinde, ileri evre akciğer kanseri tedavisi gören hasta, tedaviye olumlu yanıt verdi.
Hastanenin Tıbbi Onkoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Şükrü Özaydın, yaptığı açıklamada, "Kahramanmaraş’ta bir ilk olarak özel hastanemizde Tıbbi Onkoloji Ünitesi’ni kurmuş olduk. Kahramanmaraş’ımızda pek çok kanser hastası özel ve yoğun ilgi nedeniyle Gaziantep ve Adana’ya tedavi olmaya gitmekteydi. Biz, bu tür hastalara daha iyi hizmet vermek amacıyla ünitemizi kurduk. Normalde sadece Kahramanmaraş değil, Osmaniye, Adana, Hatay’dan pek çok hastamız ünitemize geliyor. Başlangıçta akciğer ve karaciğerde yoğun kitlelerimiz mevcuttu. Kemoterapi ve immunoterapi tedavileriyle hastalığımızda yüzde 90’dan fazla başarı elde ettik. Halen tedaviye devam ediyoruz. İnşallah bundan sonra da güzel sonuçlar almayı ümit ediyoruz. Bu bizim için, hastamız için ve diğer hastalar için çok büyük bir ümit kaynağı" dedi.
"Çok iyiyim, her şeyden memnunum"
Tedaviden memnuniyetini dile getiren Mevlüt Öksüz ise, "Hastane ve personelden çok memnunum. Allah razı olsun. Doktorumuzdan da memnunum. Her şeyden memnunum. Rahatsızlığım akciğerdendi. Çok iyiyim. Tedavi başlamadan önce biraz zorluk çektim ama şimdi çok iyiyim" diye konuştu.
"Evde ağlamaya başlamıştık, şimdi hayatına döndü"
Babasının tedavi süreciyle ilgili konuşan Hatice Solak ise, "Babam dördüncü evre akciğer kanseriyken Adana, Antep her yere götürdük. Ve herkes sadece ‘götürün, iyi bakın’ demekten başka bir şey söylemedi. Hocamızla tesadüf eseri hastanede karşılaştım. Kalp doktoruna gitmiştim, hocamızı görünce babamın rahatsızlığını anlattım, nasıl bir yol çizer diye uğradım. ‘Sen babanı bana getir, hiç merak etme’ dedi. Ondan sonra babamı güzel eliyle, rahatlığıyla bizim de içimizi rahatlata rahatlata tedaviye başladı. Babam ondan sonra kilo almaya, yemek yemeye, yürümeye başladı. Normal hayatına dönmeye başladı. Hocamız pet taramasını yaptı, patoloji yaptı. Babam iğneden korkan biriydi. Ama hocamızın elinin altında istediği tedaviyi uygulatabildi. Çünkü hocamıza güven sağladı, hocamız da ona güven sağladı. Ben bütün kanser hastası olan hastalarımıza diyorum ki sakın çekinmesinler, tedavisi mümkün bir hastalık. Dördüncü evreye kadar beklemesinler, mutlaka tedavi olsunlar. Maraş, Antep, Osmaniye, hangi bölgedeyse önce bir Şükrü hocamıza uğrasınlar. Biz artık umutsuzluğa kapılmıştık, evde artık ağlamalara başlamıştık. O kadar kötüydü "ifadelerini kullandı.