Sivas’ta 22 yıl önce kurulan ve Sivaslı 154 şehidin eşyalarının sergilendiği Türkiye’nin ilk Şehitler Müzesi, misafirlerini ağırlıyor. Her yaştan vatandaşın ziyaret ettiği müze, duygusal anlara şahitlik ediyor.
Sivas’ta 2003 yılında Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği binasında kurulan Şehitler Müzesi’nde Sivaslı şehitlerin eşyaları sergileniyor. Türkiye’nin ilk Şehitler Müzesi olma özelliğini taşıyan müzede, kaza sonucu ve terörle mücadele harekâtları sırasında şehadet şerbetini içmiş onlarca şehidin geride bıraktığı eşyalar özenle korunuyor. Şehitlerin son anlarında yanlarında bulunan çakmak, saat, not defteri gibi eşyaların sergilendiği müzede 9 aylıkken teröristlerce şehit edilen ve Türkiye’yi yasa boğan Bedirhan Karakaya’nın emziği ve yeleği bulunuyor.
Dernek binasında ve Garnizon şehitliğinde müzelerin bulunduğunu söyleyen Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Fatih Deveci, "Müzeler, aziz şehitlerimizin çatışma sırasında şehit olduklarında üzerlerinden çıkan eşyalardan oluşuyor. Askerlerimizden kalan emanetlerin birçoğu küçük yaşlarda anne ve babaları tarafından alınmış oyuncaklar ve askerlik görevini yerine getirirken kullandığı eşyalardan oluşuyor. Öğrencilerimiz müze ziyaretine geldiği zaman, şehitlik ve gaziliği anlatmaya çalışıyoruz. Bazen ne kadar anlatsak da insanların gelip görmesi gerekiyor. Müzemizin özelliği ile anlattığımız şehit ve gazilik bilinci görsel olarak tamamlanıyor. Çünkü çocuklara şehit ve gazilerimizi anlattığımızda bazen anlaşılmayabiliyor. Çocuklar, asker abilerinin anne ve babalarına yazmış oldukları son mektuplar; askerlerin üzerinden çıkan o dönemki tespih, çakmak ve bıçak gibi eşyaları gördükleri zaman anlattığımız şeyleri daha fazla algılıyorlar. Burası aynı zamanda Türkiye’nin ilk kurulan şehitler müzesi olma özelliğini taşıyor" dedi.
Duygulandıran mektup müzede sergileniyor
Başkan Deveci, "Hendek operasyonlarında şehit olan Şehit Astsubay Tevfik Ayhan Gençleşen‘ in kızı o tarihlerde 3-4 yaşlarındaydı ve okuma-yazma bilmiyordu. Kızımız okuma yazma öğrendikten sonra babası şehit oluyor. 2 yıl sonra okula başlıyor. Okula başladıktan sonra babasına yazdığı bir mektup var ancak babası okuyamadan şehit düşüyor. Baba Gençleşen, mektubu okuyamadığı için, kızı buraya gelip babasının emaneti olan eşyaların arasına babasına olan duygularını anlatan mektup yazıp bırakıyor. Bu vatan kolay kazanılmıyor, bu toprak kolay kazanılmıyor. Eğer bugün biz bu topraklarda rahat gezebiliyorsak, rahat nefes alıp okula gidebiliyorsak, akşam evimizde anne babamızı ve çocuğumuzu görebiliyorsak, buradaki kahramanların sayesinde oluyor. Çünkü kimisi evladını bırakırken, kimi anne babanın da tek evlatları bu topraklar için bedel ödüyor. Biz onlara ne yapsak ne söylesek azdır" diye konuştu.
"Burası, bu vatan için bedel ödemiş insanların evi"
Müzemizin amacının şehitleri ve gazilerimizi tanıt ve unutturmamak olduğunu ifade eden Deveci, "Şehit Adem Yavuz’umuz var. Kıbrıs Barış Harekatına katılan tek sivil gazeteci şehidimizdir. Bedirhan bebeğimizi çoğu insan bilir ve duymuştur. Ama burayı ziyarete gelen insanlar Bedirhan bebeğin Sivas Şarkışla ilçesinde yaşamış olduğunu bilmeyebiliyorlar. Burada görsel ve emanetlerle hem şehitlerimizin hatıralarına sahip çıkıyoruz hem de onları insanlara tanıtıyoruz. Her zaman insanlarımızı buraya bekliyoruz. Burası, bu vatan için bedel ödemiş insanların evi. Her ne kadar bizlerin evi olsa da burası hem Sivas’ın hem Türkiye’deki tüm insanların evidir" şeklinde konuştu.