Altın Portakal’da beyazperdeye, hayatta kalma hikâyeleri yansıdı
KÜLTÜR SANAT 28.10.2025 10:02:48 0

Altın Portakal’da beyazperdeye, hayatta kalma hikâyeleri yansıdı

Altın Portakal’da beyazperdeye, hayatta kalma hikâyeleri yansıdı

Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Yarışma filmlerinden "Bağlar, Kökler ve Tutkular" ile "Doğudan Fragmanlar" seyirci karşısına çıktı. Biri; göçmen kimlikleriyle var olmaya, diğeri ise savaş ve doğa şartlarına karşı hayatta kalmaya çalışan insanların hikâyelerini anlatan iki filmin ekipleri, gösterimler sonrası seyircilerin sorularını cevapladı.
62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’ndeki Ulusal Yarışma filmlerinden "Bağlar, Kökler ve Tutkular", Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’nda seyirci karşısına çıktı. Gösterim sonrası; yönetmen Sunay Terzioğlu, görüntü yönetmeni Serdar Özdemir, yapımcı Yaşar Harzadın ve ortak yapımcı Kemal Genel ile oyuncular Ushan Çakır, Ezgi Yaren Karademir, Barancan Eraslan ve Özgün Çoban seyircilerin sorularını cevapladı.
Bindikleri mülteci botundaki kazadan kurtulan üç kişinin Türkiye’deki hikâyelerini beyazperdeye taşıyan filmin yönetmeni Terzioğlu, kendi göçmenlik geçmişinden de istifade ettiğini söyledi: "1992’de Bulgaristan’dan ailemle göç ettim buraya; 9 yaşındaydım. Beş yıl kaçak yaşadık. O yüzden bildiğim konular, bildiğim mekanlar. Karakterlerime yakın olduğuma ve filmi çekerken de karakterlerime doğru rehberlik ettiğime inanıyorum"
Filmde ‘gerçekçiliğe’ özellikle dikkat ettiklerini ve bunu sağlamak için titizlikle çalıştıklarını belirten yönetmen, "Gerçek mekanlarda çektik, gerçek kostümler bulmaya çalıştık, hatta bit pazarlarını dolaştık, gerçek aksesuarlar aradık" diye konuştu.
Bu ‘gerçekçi bakış’ı, filmin özelliklerinde de sürdürmeyi amaçladıklarını dile getiren Terzioğlu, şunları söyledi: "Film montaj anlamında da farklı bir film; bakan bir göz gibi. Çünkü bu film 30 mm tek lensle çekildi. Çünkü belli bir mesafeden bakmak istedik. Ne yargılamak ne de uzak kalmak istedik. Hiç siyaha düşmüyoruz; başta açılıyor ve jenerikten sonra kapanıyor; gözün açılıp kapanması gibi"

"Sanat tarihine layık bir şeyler çekmek istiyorum"
Terzioğlu, çekimlerde ise gerilla taktiği ile çalışırken çok zorlandıklarından bahsetti: "Basmane’de çekim yaptık. Bir yandan oyuncularımızla çalışırken bir yandan kalabalığı kontrol etmeye çalışıyorduk. Çünkü gerçek mekanlarda, göçmenlerin yaşadığı evlerde çekim yaptık. Onlar odada gündelik hayatlarını yaşarken biz de yan tarafta çekimlere devam ediyorduk. Çekimlere İzmir’de başladık ama Erzincan’da bitirdik. İzmir’de aradığımız doğayı bulamadım. Şuna inanıyorum; sinema kaydedilen anlardır. Okuldan beri öğrendiğim ve yapmak istediğim şey, sanat tarihine layık bir şeyler çekebilmek"
Filmdeki sorunların çözümüne dair fikri sorulan yönetmen, "Hiçbir zaman karamsar bakmadım. Öyle olsaydı şu an bu filmi çekmiş ve karşınızda olamazdım. Yönetmen olarak amacım bu konuyu düşündürtebilmek. Karakterleri bir noktada bırakıyoruz ve sonrasını bilmiyoruz" dedi.
Oyuncu Ezgi Yaren Karademir ise kendi canlandırdığı Hazel karakteri üzerinden aynı soruyu şöyle cevaplandırdı: "Ben Hazel’in çok güçlü bir karakter olduğunu düşünüyorum çünkü başka bir seçeneği yok; güçlü durmak zorunda. Ablayken bir anda anne rolü yükleniyor. Bir yandan kendi özgürlüğünü ararken bir yandan hep engellerle karşılaşıyor. Bu bir son değil sadece onunla ilgilenmeyi bırakıyoruz ve seyirci, karakterin yolunu biraz kendi kafasında çiziyor"

Sinema, hakikati arıyor: Doğudan Fragmanlar
Günün diğer Ulusal Yarışma filmi "Doğudan Fragmanlar"ın gösterim sonrası söyleşisine ise yönetmen Kubilay Erkan Yazıcı, görüntü yönetmeni Vedat Oyan, kurgucu Umut Sakallıoğlu, yapımcı Mahpare Tanın ve oyuncular Güldestan Yüce, Turgay Atalay, Elvin Köse katıldı.
Savaştan kaçan bir kadınla firarî bir Rus generalin birbiriyle kesişen hayatta kalma mücadelelerine tanıklık eden film, yönetmenin kendine özgü üslubuyla dikkat çekti ve yönetmene ilk olarak bu soruldu. Yazıcı, sinema üzerine düşüncelerini ve sinema dilini şöyle açıkladı: "Benim için film sanatı, sanat; özünde bir hikaye anlatma biçimi değil aynı zamanda bir zaman inşâ etme işi. Ben sinemadan zaman-mekân birlikteliği dediğimiz şeyi anlıyorum. Zamanı kronolojik bir akış olarak görmüyorum. Zaman; insanı, düşünmeye, hayal etmeye, hakikatle kendisi arasında bir bağ kurmaya iten bir metafizik varlık esasında. Zamanı yakalayabileceğimiz, ona dokunabileceğimiz tek sanat da sinema ve bu filmde esasen bunu yapmaya çalıştım. Zaman; hakikatin temsil bulduğu bir alan ve mekân da oyuncuların içinde gidip geldikleri bir çerçeve değil zamanı inşâ eden, ona gerçeklik kazandıran, onu varlık haline taşıyan bir yer"
Yönetmenin sinema perspektifi doğrultusunda hazırlıkların da uzun sürdüğünü belirten yapımcı Mehpare Tanın, "Önce farklı mevsimlerde dört defa mekânları gezdik. Mekânların o mevsimlerde nasıl göründüğünü görmek istedi. Karın çok yoğun olabileceği, kardan çıkamama ihtimalimizi de öngörerek alternatif mekânlar belirledik" derken görüntü yönetmeni Vedat Oyan da birkaç ay süren bir ‘resim çalışması’ yaptıklarından bahsetti: "Referans aldığımız ressamlar vardı. Birçok ressamla başladık, eleyerek gittik ve günün sonunda Bruegel’i ayırdık. Bruegel’in tablolarında da karakter ve mekânın, zamanın içinde eridiğini, hiçliğin içerisinde gittiğini görürüz. Keza bizim karakterlerimiz de sürekli aynı mekânlarda dolanıp duruyor; sıfır çizgisine ulaşma ve bunun içinde erime hali var"
Filmin aslında neredeyse her unsuru, özel olarak en baştan tasarlanmış. Kurgucu Umut Sakallıoğlu bunlardan şöyle anlattı: "Şunun altını çizmek lazım: Arka planda bir savaş meselesi, insanî meseleler var. Film dilinde bunun için o yabancılaşmayı, gerginliği ve tedirginliği hep canlı tutmaya çalıştık. Filmdeki müzik kullanımları da alıştığımız kullanımlardan farklı. Görsel, grafik ve yazı kullanımları da farklı. İç mekânlara girilmemesi de bunların hepsi gibi aynı amaca hizmet ediyor. Bizim sinemamızda çok panoramik resimler vardır ama bazen fon gibi kullanılır. Bu filmde manzaranın da farklı bir kullanımı var; manzara size bir haz veren bir şeyin ötesinde"
Filmde sadece dış mekânlarının olmasının sebebine dair sorulan soruya ise yönetmen şu cevabı verdi: "Benim zihnimde gerçeklik alanı ve onun ötesinde hakikate dair bir tefekkür çizgisi var. Hayatta, algıladığımız gerçekliğin ötesinde hakikat dediğimiz bir şey var. Karakterler mekânların içine girdiğinde benim gerçeklik alanım sınırlanıyor. Var ya da yok, oluyor ya da olmuyor gibi bir duygunun içerisinde, izleyiciyi öncel tedirgin edip sonra görmeye zorlamak istedim. Bu, hakikate dair görme beklentim esasında. Kameramı dışarıda tutarak izleyiciye, o gerçeklikle ilgili sınır koyup ‘bunun ötesi hakikattir, buraya bakmamız gerek’ demek istedim"

"Karakterimi çalışırken değil kara çıktığımda buldum"
Oyuncuların, karakterlerine hazırlanırken yaşadıkları da seyircilerin merak ettiği konulardandı. Güldestan Yüce, "Safiye bugüne kadar oynadığım karakterlerden çok başka bir yerde. Bütün renkleri göğsünde taşıyıp mücadele eden ve inatla yürümeye devam eden bir kadın" şeklinde tarif ettiği karakterine dair en çok zorlandığı şeyin, istemeden de olsa birini öldürmek zorunda kalma fikri olduğunu söyledi.
Elvin Köse ise karakterini tam olarak çalışmalar sırasında değil ‘kara çıktığı zaman’ bulduğunu dile getirdi: "Kara çıktığımızda yani doğanın, dağların ve soğuğun karakterime çok şey kattığını düşünüyorum. Mesela Zeynep’in kendini yıkadığı o sahnede; evet, oynuyorum ama bir yandan da aslında oynamıyorum"
Anlattıklarına bakılırsa rol için kendini en çok zorlayan ve en çok zorlanan, general rolündeki Turgay Atalay’dı: "Bu general birçok savaşta vurulmuş, birçok insanı öldürmüş, kirli biri. Pek çok film, belgesel izledim, araştırdım, sonunda yönetmenimize ‘benden ne istiyorsunuz?’ diye sordum. Ondan sonra kendimi yönetmene ve doğaya teslim ettim. Artık diyaloglara bir aidiyetle oynamıyordum; ben bir generaldim! Sadece çok yoruldum. Yönetmenimiz, istediğini almak için çok uğraşıyordu"
Güldestan Yüce ise en çok Safiye’den fakat asıl olaraksa kendini doğaya teslim etmekten destek gördüğünü dile getirdi: "Bir hikâyenin içindeyiz ve hikâyenin içindeki kahramanlar başka hikâyeler anlatıyor! Bu filme dair en sevdiğim şey bu. Ama şöyle enteresan bir şey oldu: Filme çalışırken Safiye benimle iletişime geçti, ‘akşamları bana yaz’ dedi. Bir defter tuttum. Hatta bir gün ben çok korkuyordum. Çünkü Mahpare Tanın; şartlar zor olacak, karın içinde olacağız, yükseklere çıkacağız, demişti. Safiye o zaman bana ‘Biz Allah’ın kızıyız Güldestan, bize hiçbir şey olmaz’ demişti. Ama, diğer arkadaşlarımın da söylediği gibi, doğa o kadar güçlü ki... Ben, doğanın bu kadar güçlü olduğunu ve insanın, doğa karşısında bu kadar çaresiz kaldığını bizzat orada deneyimledim. En basitinden; karda ses kayboluyor! Görüş mesafesini kapatmak gibi asla ses duyulmuyor"

Karaman’da iki otomobil çarpıştı: 1 yaralı

Konya’da medyum dolandırıcılığına operasyon: 11 tu...

Sahte TOKİ sitesiyle 35 bin lira dolandırıldı

İki kamyonun arasında kağıt gibi ezilen taksi sürü...

Bayburt’ta 5 düzensiz göçmen yakalandı

2 çocuğunu kaybeden acılı anneden sanığa: "Ben kız...

Bilecik’te kontrolden çıkan motosiklet devrildi, s...

Didim’de uyuşturucu operasyonu: 1 tutuklu

Metruk ev zehir deposu çıktı

Karapınar’da trafik kazası: 1 yaralı

Bilecik’te düzensiz göçle mücadeleye yönelik huzur...

Hatay’da minibüs dolusu göçmen yakalandı

Kargo paketinden sahte içki çıktı

Siirt’te "Koruyucu Aile" eğitimi

Bilinçsiz kullanılan vitaminler böbrek hastası yap...

Van merkezli 2 ilde ’nitelikli dolandırıcılık’ ope...

Sındırgı’da yıkılan binaların enkazı kaldırılıyor

Bursa’da yolcu minibüsü devrildi 8 kişi hafif yara...

Sağlık personelinden örnek davranış

SAÜ gönüllüleri onkoloji servisinde çocuklara umut...

Gaziantep’e gelen turistler katmer yemeden dönmüyo...

Güzel: "102 yıllık haklı gururu yaşıyoruz"

Mersin’de akustik sahne konserleri gençlerin ilgis...

Bodrum’da 9 şüpheli tutuklandı

İstanbul’dan Sakarya’ya uyuşturucu getiren şüpheli...

Prof. Dr. Demir, beyin sisi hastalığı hakkında bil...

Kolaylık sağlayan teknoloji dengeyi bozdu

Kütahya’da kayıp kadın 20 saat sonra sağ olarak bu...

Polisin şüphesiyle yakalandı, 33 yıl hapis cezası ...

Kilis’te uyuşturucu operasyonu: 1 tutuklama

Mersin’de 1 haftada 115 bin araç denetlendi

Göz sağlığı, okul başarısının görünmeyen anahtarı

Motosikletle çarpışan otomobilin kadın sürücüsü, a...

Otel faciasında oğlu, gelini ve iki torununu kaybe...

Polisten kaçak elektronik ürün operasyonu

Köyceğiz’de güvenlik ve asayiş toplantısı gerçekle...

Öldürülen galericiden 1 gün önce karakola gidip şi...

Pendik’te özel halk otobüsünde bastonlu kavga: 1 k...

Eşi ve kızını kaybeden Altın: "Ben her sabah kahve...

Sağanak Bergama’yı vurdu, sokaklar göle döndü

Adana’da DEAŞ operasyonu: Örgüte eleman kazandıran...

Sivas’ta trafik kazaları kameralara yansıdı

Çanakkale’de huzur uygulamalarında 6 şüpheli tutuk...

Afyonkarahisar’da polisin bir haftalık denetim rap...

Bingöl’de kesinleşmiş hapis cezasıyla aranan 2 şüp...

Kış aylarında beslenme: Bağışıklığı güçlendirmenin...

Bu evin temel taşları, İmparator Caracalla’nın 180...

Tarihi köprü 2 bin yıldır hizmet veriyor

Kurtuluşun Kadınları tiyatrosu Germencik’te seyirc...

Tekel bayisine silahlı saldırı

İlaçların arasından 8 kaçak göçmen çıktı

Lüleburgaz’da üst geçitten beton parçaları düştü: ...

Yayaya yol veren otomobile arkadan çaptı: 41 bin 1...

Doç. Dr. Kaplan: "Sessiz katil kapınızda olabilir,...

Sağlıklı Hayat Merkezi’nde erken teşhisle kanseri ...

Rıfat Ilgaz Öykü Ödülü’nde kazananlar belli oldu

Alışveriş siteleri üzerinden 60 milyon TL’lik vurg...

Araçta sıkışan yaralılar kurtarıldı

Uşak’ta jandarma ekipleri tarihi eser kaçakçıların...

Olgunlaşma Enstitüsü’nde Cumhuriyet’in 102. yılına...

Vali Coşkun: "Cumhuriyet, Türk milletine bırakılmı...

Altın Portakal’da beyazperdeye, hayatta kalma hikâ...

Van’da kayıp şahıs bulunup ailesine teslim edildi

Çeşme’de korkunç kaza: Motosiklet sürücüsü hayatın...

Jandarmadan av yasağına uymayan şahsa işlem

Tatvan Devlet Hastanesi’nde ‘Beyaz Kod’ tatbikatı ...

Lokman Hekim Van Hastanesi’nde tıbbi onkoloji uzma...

22.8° / 15.7°

Karaman’da iki otomobil çarpıştı: 1 yaralı

Konya’da medyum dolandırıcılığına operasyon: 11 tutuklama

Sahte TOKİ sitesiyle 35 bin lira dolandırıldı

İki kamyonun arasında kağıt gibi ezilen taksi sürücüsü yaralandı

Bayburt’ta 5 düzensiz göçmen yakalandı

2 çocuğunu kaybeden acılı anneden sanığa: "Ben kızımı yıkarken üstünü örttüm"

Bilecik’te kontrolden çıkan motosiklet devrildi, sürücüsü yaralandı

Didim’de uyuşturucu operasyonu: 1 tutuklu

Metruk ev zehir deposu çıktı

Karapınar’da trafik kazası: 1 yaralı

Bilecik’te düzensiz göçle mücadeleye yönelik huzur uygulaması

Hatay’da minibüs dolusu göçmen yakalandı

Kargo paketinden sahte içki çıktı

Van merkezli 2 ilde ’nitelikli dolandırıcılık’ operasyonu: 3 gözaltı

Sındırgı’da yıkılan binaların enkazı kaldırılıyor

Bursa’da yolcu minibüsü devrildi 8 kişi hafif yaralandı

Sağlık personelinden örnek davranış

Bodrum’da 9 şüpheli tutuklandı

İstanbul’dan Sakarya’ya uyuşturucu getiren şüpheli tutuklandı

Kapıda ödeme yöntemiyle 85 bin 750 TL dolandırıldı