Tarih: 29.09.2025 10:53
Yarış atlarının eyerleri Beypazarı’nda yapılıyor
Türkiye'de kaybolan meslekler sıralamasında yer alan eyerciliğin son ustalarından Mesut Atıcı, mesleğini Beypazarı'nda yaşatıyor.
Türkiye'de kaybolan meslekler sıralamasında yer alan semerciliğin son ustalarından Ankara'nın Beypazarı ilçesinde eyercilik yapan Mesut Atıcı, eyere olan talebin azalması üzerine at eyerleri yapımına ağırlık verdi. Dededen miras kalan eyercilik mesleğinde 38 senedir mesleğini yaptığını belirten Atıcı, son yıllarda semerciliğin bitme noktasına geldiğini, semere olan talebin iyice azaldığını ve bundan dolayı mesleğe gelen talepleri yoğunlaştırdıklarını belirtti. Dana ve manda derisinden isteğe göre model yaptıklarını vurgulayan Atıcı; son yıllarda yarış atlarına, yılkı atlarına, gezi atlarına ve askeri birlik atlarına eyer yaptığını açıkladı.
"1987-1989 arası çıraklıktan başlayarak devam ettim"
At eyeri yapmaya dedesinin yanında başladığını ve elinden geldiği kadarıyla bu mesleği ayakta tutmaya çalıştığını belirten Atıcı, "1987-1989 arası çıraklıktan başlayarak devam ettim. Şu an bu meslekte yetişen yok, çırak yok. Malzeme konusunda da büyük sıkıntılar çekiyoruz. İskelet ve semer iskeletinde sıkıntı çekiyoruz ama deride sıkıntımız yok. Deriyi bulabiliyoruz. Şu an talep biraz daha az. Pandemi dönemine göre yaptığımız sayıları tutturamıyoruz ama mesleği canlı tutmak için hala devam ediyoruz. Kardeşim ve babam var. Onlarla birlikte bu mesleği devam ettiriyoruz. İlk önce ufak şeylerle başlanıyor. Belli bir dönemde dedemiz bize mesleğe gösterdi. Aşağı yukarı 3 veya 4 yıl içinde neredeyse yapım aşamasına geldim" diye konuştu.
"Mesleğe yaklaşan yok"
Semercilik ve eyercilik mesleğine çırak bulamadığını ve bu durumdan dolayı sıkıntı çektiğini ifade eden Atıcı, "Galiba çocuklar okul okuyup daha rahat işler düşünüyor. Bize gelip de 'ben bir meslek yapacağım, bana bir mesleğe öğretir misin?' diye talepte olan olmadı. Kendi çocuğum makine kullanıyor. Bazı şeylerin çoğunu yapıyor. Çok eski bir meslek. Çırak yetiştirilmesi gerekiyor. Bence çıraklık eğitimlerine bir kol açılması lazım. Biz Beypazarı'nda 2 kişiyiz. Biri ben, birisi de yaşlı bir adam. Ben de 50 yaşındayım. Benim bunu 50 sene daha yürütecek halim yok. En fazla 15-20 sene daha çalışırım. Bunu bir delikanlı yapsa daha iyi olur. Mesleğin kaybolma ihtimali olduğu için çocuk belki önünü karanlık görüyor, yaklaşmıyor" şeklinde konuştu.
"Yurt dışında da müşterilerimiz var"
Yaptığı eyerleri yurt dışına da ihraç ettiğini ve yurt dışına satış ile yurt içine satış arasında fark olduğunu vurgulayan Atıcı, "Kangal tasması satışında yurt dışında müşterilerimiz var. Birkaç sene önce Meksika'ya mal gönderdim. Adam malları çok beğenmiş. Bizi sosyal medya aracılığıyla görmüş. Oradan da bir Türk ile tanışıyor. Diyor ki 'ben bu maldan alacağım.' Biz de ona bazı konularda yardımcı olduk. Oranın sanatı ile bizim sanatımız bir değil. Bizim yaptığımız ürünler sıra dışı. Normal bir tasma da yapıyoruz. Sıra dışı deriden tasma da yapıyoruz" dedi.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —