Tarih: 30.10.2025 11:25

Uzmanı uyardı: "Akciğer kanserinde beslenme bağışıklığı etkiliyor"

Facebook Twitter Linked-in

Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkcıoğlu, "Son dönemde üzerinde durulan Akdeniz tipi beslenmenin, özellikle taze sebze ve meyve tüketiminin akciğer kanseri gelişimine engel olabileceği düşünülmektedir" dedi.
Kanser hastalarında beslenme önemli bir yer tutuyor. Konuyla ilgili bilgiler veren Acıbadem Adana Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Alper Fındıkcıoğlu, "Tedavi sürecinde ihtiyacımız olan şey hem psikolojik durumumuzun hem de vücudumuzun güçlü ve dirençli olmasıdır. Bunu sağlayabilmek için mümkün olduğunca iyi bir beslenme planı ve takviye gıdalar gerekecektir. Bilimsel veriler beslenme yetersizliğinin bağışıklık sisteminin çöküşüne ve kaşeksi olarak adlandırdığımız aşırı kilo kaybına bağlı hastalığın seyrinin kötüleşmesine yol açtığını göstermektedir" ifadelerini kullandı.
Özellikle bazı kanser hastalarının iştahsız olmalarına rağmen şişmanlamış gibi yanıltıcı bir görünümde olduğunu belirten Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, bunun altında kas kitlesinin aşırı azalması ancak vücut yağ oranının aşırı artışı ile kendini gösteren 'sarkopenik obezite'nin yattığını ve bunun da vücutta yaygın enflamasyonun göstergesi olduğunu söyledi.

"Kilo, vücutta enflamasyonun artışına yol açıyor"
Kanser hastalarında görülen kronik enflamasyon ve beslenme bozukluğunun tedaviye yanıtı ve bağışıklık sistemini etkilediğini vurgulayan Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, "Beslenme bozukluğunda bağışıklık sisteminden salınan ve kansere karşı hücrelerin savunmasını arttıran maddelerin üretimi bozulmaktadır. Obezitede ise yağ hücrelerinden salınan bazı maddeler vücutta enflamasyonun artışına yol açmaktadır. Yani hem beslenme bozukluğuna bağlı aşırı zayıflama hem de aşırı kilo alma kanserin gidişatını kötüleştiren ve tedaviye yanıtı olumsuz etkileyen durumlardır" diye konuştu.

"Sigara ve hava kirliliği gibi çevresel etkenler de önemli"
Akciğer kanseri olan hastanın beslenmesinde antienflamatuar ve antioksidan yiyeceklerin tedaviye olumlu katkı yapacağını aktaran Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, rafine gıdalar ve yağların kanser gelişimi üzerine olumsuz etkisi olduğunu anlattı. Kanserden korunmak için öncelikle çevresel faktörleri değiştirmek gerektiğinin altını çizen Fındıkcıoğlu, "Sigara, hava kirliliği gibi etkenlerin yanı sıra obezitenin de kanser oluşumunda önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Kilo kontrolü ve sağlıklı beslenme kanserden korunmak için alınabilecek başlıca önlemlerdir. Son dönemde en çok üzerinde durulan Akdeniz tipi beslenmenin kanser gelişimine engel olabileceği düşünülmektedir" şeklinde konuştu.

"Ispanak, tavuk ve balık kuersetin içerir"
Özellikle taze sebze ve meyve tüketiminin akciğer kanserini önleyebileceğine değinen Fındıkcıoğlu, "Bu besinler çok çeşitli fitokimyasallar, antioksidanlar, lifler ve mineraller içermekte, kanseri önlemede ve kilo kontrolünde önemli rol oynamaktadırlar. Bitkisel gıdalar bağışıklık sistemini ve koruyucu hormonları aktive etmektedir. Ispanak, brokoli, Brüksel lahanası, havuç, bezelye, domates, biber başlıca nişastasız sebze grubunda sayılabilir. Kuersetin içeren başlıca besinler; domates, kuru üzüm, kiraz, kara lahana, brokoli, kırmızı soğan ve kaparidir. Yeşil çay da kuersetin kaynaklarından biridir. Selenyum içeren besinler; ıspanak, yeşil bezelye, brokoli ve patates, hindi, tavuk, balık ve yengeç gibi deniz ürünleri, kuru fasulye, mercimek, esmer pirinç, yoğurt ve süzme peynir gibi süt ürünleri, ayçiçeği çekirdeği ve fındık, yumurta ve bazı tahıllar olarak sıralanabilir. Karotenoidler bitkilere sarı-turuncu-kırmızı rengi veren öğelerdir. Havuç ve bal kabağında çokça bulunan karoten, ıspanak, domates, havuç, marul, salatalık, karalahana, brüksel lahanası, maydanoz, fasulye, dolmalık biber, pancar, brokoli gibi sebzelerin yanı sıra mısır, papaya, karpuz, kavun, elma, portakal, kayısı, incir, kivi, şeftali, mango ve ananasta da bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
Akciğer kanseri olan hastaların ameliyat, kemoterapi ya da radyoterapi alacağı dönemlere göre beslenme durumunun uzman hekimce belirlenmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Fındıkcıoğlu, bazı besinler ilaçlarla etkileşime girebildiğinden kemoterapi dönemlerinde kullanılmaması gerektiğini dile getirdi. Radyoterapi alan hastalarda yemek borusu iltihabına bağlı yutma ve yeme güçlüğü yaşanabileceği için dikkatli olunması gerektiğini de aktaran Fındıkcıoğlu, akciğer kanseri ameliyatı olacak hastaların yine bu sürece yardımcı olacak, bağışıklık ve genel direnci arttıracak, vücutta yaygın enflamasyonu engelleyecek gıdaları tercih etmesini tavsiye etti.



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —