Tarih: 20.07.2025 13:36
Türkiye’de nadir uygulanan yöntemle hayata tutundu
Safra yolu tıkanıklığı bulunan Ömer Özkan, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi'nde Türkiye'de nadir uygulanan manyetik kompresyon yöntemiyle hayata tutundu.
İzmir'de yaşayan 64 yaşındaki Ömer Özkan, 2019 yılında geçirdiği canlı vericili karaciğer nakli sonrasında sessizce ilerleyen ciddi bir komplikasyonla karşı karşıya kaldı. Nakilden yıllar sonra safra yollarında gelişen tıkanıklık Özkan'ın hayatını tehdit eder duruma gelmeye başladı. Ancak Türkiye'de çok az sayıda merkezde uygulanan yenilikçi bir yöntem sayesinde Ömer Özkan, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi geçirdiği başarılı ameliyat ile hayata tekrar tutundu. Ömer Özkan'ın gerçek anlamda tam bir meydan okuma hastası olduğunu belirten İzmir Medical Point Hastanesi Tıbbi Direktörü ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Memiş, "Hayati tehlike oluşturacak derecede ciddi ve kompleks bir hastaydı. Bu kadar zor bir hastanın klasik yöntemlerle tedavi edilmesinin mümkün olmadığını bilerek, klasik yaklaşımların tamamen dışında bir yöntem uygulandı. Dünyada yalnızca çok az ileri gelişmiş merkezde uygulanabilen, mıknatıs kullanılarak hem endoskopik hem de girişimsel perkütan işlemlerin hibrit olarak bir arada kullanıldığı bir yöntem tercih edildi. Bu hastada kullanılan tüm materyaller mikro teknolojik malzemelerdi. Mikro teknolojik materyaller sayesinde arkadaşlarımız, çok zor bir hastada büyük bir başarı elde ettiler. En büyük hayalimiz, gelecekteki bu yakın dönemde, nanoteknolojik nanorobotları ileri düzey hücre cerrahisi alanında kullanabilir hale gelmek. Bugün gerçekleştirdiğimiz bu tedavi, işte bu hayale giden yolda atılmış en önemli ve büyük adımlardan biridir" dedi.
48 saate mıknatıslar birbirine yapıştı
Sarılık ve kaşıntı şikayetleri nedeniyle Ömer Özkan'ın kendilerine başvurduğunu belirten İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Gastroenteroloji uzmanı Doç. Dr. Ferit Çelik, "Hastamız, 2019 yılında canlıdan karaciğer nakli yapılan bir vakaydı. Yaptığımız değerlendirmede, hastanın kendi safra yolu ile takılan karaciğer arasındaki bütünlüğün sağlanamadığını gördük. Canlıdan karaciğer nakli yapılan olgularda, bu şekilde anastomoz darlığı adı verilen problemler dünyada yaklaşık yüzde 20 oranında, yani her 5 vakadan birinde görülmektedir. Bu nedenle, tekrar bir safra yolu ile ince bağırsak arasında bağlantı (anastomoz) yapılması gerekiyordu. Alternatif olarak ise dünyada sınırlı sayıda merkezde uygulanan magnet (mıknatıs) yöntemi kullanılabilirdi. Bu yöntemi tercih ederek darlık bölgesine bir mıknatıs yerleştirdik. 48'inci saatin sonunda mıknatısların birbirine yapıştığını gözlemledik. Mıknatıslar, safra yollarında birleşerek o bölgede bir delik oluşturmuştu. Bu işlemle birlikte safra akışının yavaş yavaş başladığını gördük. Daha sonra girişimsel radyoloji birimiyle birlikte hastayı tekrar işleme aldık. Takılan mıknatıslar, 'ere cephe' yöntemi ile çıkarıldı. Ardından, girişimsel radyoloji ve bizim tarafımızdan darlık bölgesi genişletilerek bu bölgeye üç adet stent yerleştirildi. Sonuç olarak, hastamızın safra yolu bütünlüğünü yeniden sağlamış olduk" ifadelerini kullandı.
Dünyada çok az merkezde uygulanıyor
Ömer Özkan'a uygulanan mıknatıs yönteminin Türkiye'de sayılı birkaç merkezde; dünyada ise çok az merkezde yapılan bir işlem olduğunu söyleyen İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Radyoloji Uzmanı Dr. Kamil Doğan, "Bu gibi vakalarda, dünyada ender kullanılan manyetik kompresyon yöntemini Ferit Hocamızla birlikte eşzamanlı olarak uyguladık. Buradaki amacımız, safra bağlantısı olmayan kesimin, her iki mıknatısın çekme kuvveti ile birbirine bağlanmasını sağlamaktı. Bu yöntemi uyguladıktan sonra, yaklaşık iki hafta içinde safra yolları birbiriyle bağlandı. Ardından, yine ortak randevu yöntemiyle ve ortak bir operasyonla, bağlantı sağladığımız bölgeye başarılı bir şekilde stent uyguladık. Bu sayede hastamız, karaciğerini kaybetmekten kurtuldu. Vücutta herhangi bir yara, bere veya kesi bırakmadan, minimal invaziv yöntemlerle başarıya ulaştığımız için çok mutluyuz. Hastanemizde, bu ve buna benzer birçok işlemi gerek girişimsel radyoloji olarak gerekse diğer bilim dallarıyla birlikte başarıyla uygulamaktayız" diye ekledi.
"6 aylık ömrüm kalmıştı"
Yapılan başarılı ameliyat ile sağlığına kavuşan Ömer Özkan ise, "2-3 sene önce karaciğer değerlerimde bozulmalar oluyordu, ancak bu durum yaklaşık bir ay sürüyor ve değerlerim tekrar düzeliyordu. Mart 2025'te ikinci kez hastaneye başvurduğumda, karaciğer ve safra yollarımın tıkalı olduğunu doktorum ultrasonla inceleyerek bana söyledi. Hemen ardından bilgisayarlı tomografi çekildi. Safra yollarımda tama yakın darlıklar oluştuğu, safranın atılamadığı ve karaciğer değerlerimin gün geçtikçe yükseldiği ifade edildi. Ancak ben bu riski kabul ettim. Hocalarım da bu riski alarak tüm uzmanlıklarını, bilgi ve becerilerini kullanarak üç operasyonla beni bugün hayata döndürdüler. Eğer o işlemler yapılamasaydı, belki de sadece 6 aylık ömrüm kalmıştı, dediler. Beni bugünlere getirdiler, hepsine minnettarım" ifadelerini kullandı.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —